"KRAL" 2 Şubat 1936'da İzmir Karşıyaka'da doğdu. Fatma Hanım ve Hasan Bey'in 10. Çocuğuydu. Metin'den önce doğan 9 kızdan 3'ü hayatta kalmıştı. Hasan Oktay işçiydi, çalıştığı fabrikaya yakın olsun diye Alsancak'a taşındılar. Metin Alsancak Ortaokulu'ndan sonra Alsancak Stadyumu'na gidiyor, idman veya maç ne varsa seyrediyordu. Sokak aralarında top oynarken kendisini Altınordu'nun efsane futbolcusu Sait Altınordu'yla özdeşleştiriyordu. Yeteneği dikkat çekince 15 yaşındayken amatör ligde oynayan Damlacık'a alındı. İki yıl sonra, 1953'te Göztepe'nin efsane hocası Adnan Süvari'nin çalıştırdığı İzmir Yün Mensucat'a transfer oldu. 1954'te Genç Milli Takım'a seçildi ve ilk maçında Balçika'ya iki gol attı. O sezon sonunda 5 Bin TL karşılığında İzmirspor'a geçti.
"FORVET OLMAZ" DEDİLER
İzmirspor'da 17 gol atınca, futbolun merkezi İstanbul yolu görünmüştü. Metin koyu bir Beşiktaş taraftarı olduğu için ilk tercihi de Beşiktaş'tı. Beşiktaş, istediği para için "Biz o parayı Recep'e bile vermiyoruz" dedi gerekçe olarak da Baba Hakkı'nın ceketinin giydirilip bol gelmesi söylendi. "Omuzları dar, santrfor olmaz" raporu(!) verilmişti. Metin çok üzülmüştü. Baba Gündüz (Kılıç) Metin'i çok beğeniyordu. Hemen devreye girdi. Ancak bir engel vardı, İzmirspor Metin'in bonservisini Fenerbahçeye vermiş, başka takıma giderse de tazminat ödeyeceklerine dair sözleşme imzalamışlardı. Metin, Chevrolet araba karşılığında Baba Gündüz'e söz vermişti. "Ben sözümden dönmem" diyerek Temmuz 1955'te kendisini 5 yıllığına Galatasaraylı yapan imzayı attı. 28 Ağustos 1955'te oynanan ligin ilk maçında Boluspor'a karşı sarı-kırmızılı formayla ilk golünü attı. A Milli formayı da 18 Aralık 1955'te giydi, 3-1 yenildiğimiz Portekiz maçının golü ondan geldi. İki ayağıyla da çok sert şut atıyor, kafa toplarında da rakip defansa üstünlük kuruyordu. Şöhreti Türkiye dışına taşınca 1961'de 45 Milyon Liret karşılığında Palermo'ya gitti. İtalya'da çok iyi başladı ama yurt özlemiyle yanıp tutuşunca performansı da düştü ve sezon sonunda Galatasaray'a döndü. Metin Oktay, 1968'de veda ettiği ve 324 kez giydiği Galatasaray forması altında toplam 294 gol, 36 A Milli maçında ise 19 gol attı. 1969'da önce Galatasaray'da ve daha sonra Bursaspor'da yardımcı hoca ve 1. hoca oldu. Teknik Direktörlük hayatı 1973'te sona erdi. Galatasaray'da yöneticilik ve spor yazarlığı yaptı. 13 Eylül 1991'de geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybetti. Metin Oktay ne futbolu ne de insanlığıyla bir yazıya sığmaz. Rakibi ve dostu Fenerbahçeli Fikret Kırcan "ağları delen gol" olarak kendilerine attığı golü şöyle anlatır.
İŞTE AĞLARI DELEN GOL
"Metin solaçığa kayarak Osman'ı geçiyor. Ben Gazhane tarafındaki kalenin yanında duruyorum. Hayal meyal Naci'nin topa müdahale edemediğini görüyorum. Fakat gol beklemiyorum. Çünkü Metin çok çok topu ortalayabilir, bizimkiler de topu uzaklaştırır diye düşünüyorum. Uzun seneler futbol oynamış bir insan olarak bu yerden atılacak bir şutun kaleye gireceğini tasavvur dahi edemiyorum. Nerede kaldı ki topun fileleri yırtması. Benim düşünemediklerim bir an içersinde hakikat oluyor ve top bazuka mermisi gibi fileyi delip çıkıyor. Allah vardı ve Metin futbol kanununun kabul edemeyeceği bir gol atmış ve meşin cisim ağları yırtıp dışarı çıkmıştı. Taraftarlarımız sonradan stad idaresine müracaat ederek filelerin kaleye asılış tarihini öğrenmek istemişler. Bilmem doğru mu fileler 1942 senesinde takılmış. Ben de topa iyi vururdum. Bu benim devrimin futbol otoriteleri tarafından verilen bir hükümdü. Ama itiraf edeyim ki kendi oynadığım devirden bu yana ve dış memleketlerde gördüğüm muhtelif maçlarda topa onun kadar güzel vuran futbolcu az tanıdım." Metin Oktay ise unutulmaz gol için "golün önemi rakibimizin büyüklüğünden geldi" diyerek gönüllerde taht kurmuştu.
ALEX, HEYKELİNİN ÖNÜNDE POZ VERDİ
F.BAHÇE efsanesi Alex, Metin Oktay'ın heykelinin önünde hatıra fotoğrafı çektirmişti.
Metin oktay jübile maçında bir süreliğine Fenerbahçe, Can Bartu ise Galatasaray forması giymişti.
EFSANELER - 6 / TAYFUN ER