Yıldız futbolcuların içinde başarılı teknik direktör olanların sayısı oldukça azdır. Bunu başarabilenleri düşününce son zamanlarda akla gelen ilk isim hiç kuşkusuz Zidane'dır. 1954'te Cezayir'den Fransa'ya göç eden bir ailenin çocuğu olan Zinedine Yazid Zidane, 23 Haziran 1972'de Marsilya'da doğdu. Zidane ailenin 5. ve en küçük çocuğuydu. Babası bir mağazada gece bekçisiydi. Çoğunlukla kendileri gibi yoksul göçmenlerin oturduğu, suç oranının çok yüksek olduğu bir banliyö semtinde büyüdü. Futbola mahalle takımında başladı. 15 Yaşındayken Cannes'ın alt yapısına alındı.
"Unutma, bir göçmensen herkesin çalıştığının iki katını çalışmak zorundasın" diyen babasının bu sözü, onun yol göstericisi oldu ve çok çalıştı. 16 Yaşında profesyonel yapılarak Cannes'ın A Takımına alındı. 20 Mayıs 1989'da ilk kez Fransa'nın en üst ligi olan Ligue 1 maçında sahaya çıktı ve Nantes'a karşı oynadı. İlk golünü de 8 Şubat 1991'de Nantes'a attı. Cannes maçı bu golle kazanıp UEFA kupasına katılmaya hak kazanınca, kulüp başkanı da Zidane'a bir araba hediye etti. Ertesi sezon yani 1992'de Cannes 2. Lige düştü, Zidane da Bordeaux'ya transfer oldu. 1994'te ilk kez Çek Cumhuriyet'ine karşı A milli takım formasını giydi. Sonradan oyuna girdiği maçta, takımı 2-0 mağlupken, attığı iki golle maçın berabere bitmesini sağladı.
1996'DA JUVE'YE GEÇTİ
Dört yıl geçirdiği Bordeaux'ta en iyi oynadığı dönem son sezonuydu. Takımı UEFA Kupası finaline yükselirken o da 1996'da Juventus'a transfer oldu. Aynı yıl düzenlenen Avrupa Şampiyonası'nda, turnuva öncesi geçirdiği trafik kazasının da etkisiyle, vasat bir oyunla beklentilerin altında kaldı. Fransa'da düzenlenen 1998 Dünya Kupası final maçında Brezilya'ya karşı iki gol atarak taçlandırdığı performansıyla takımını şampiyonluğa taşıdı. FIFA tarafından yılın en iyi oyuncusu seçildi ve Ballon d'Or ödülünü kazandı. Sonradan öğrenildi ki babası İsmail Zidane, final maçının oynandığı Stade de France'nın yapımında inşaat işçisi olarak çalışmıştı.
Kuzey Afrikalılara karşı ön yargı ve aşağılama, şampiyonluk gecesi "Cumhurbaşkanı Zizou" tezahüratlarıyla yerle bir olmuştu. "Göçmen olmaktan utanmıyorum, aksine gurur duyuyorum. Bu sayede sert ve sağlam bir karaktere sahip oldum" dedi. Bu sözü ve performansıyla, takımdaki siyahi oyuncularla birlikte Cezayir asıllı olması nedeniyle onu da milli takımda görmek istemeyenlere de en iyi cevabı vermişti. 2000 Yılında Fransa bu kez Avrupa Şampiyonasını kazanıp, arka arkaya hem dünya hem de Avrupa şampiyonu olan ilk takım olurken takımın yıldızı yine Zidane'dı. Juventus'ta geçirdiği 5 sezonda 151 kez forma giyerken, 24 gol attı 14 de asist yaptı. Takımı iki kez Şampiyonlar Ligi finali oynadı ama kazanamadı.
2001 yılında 78 Milyon Euro gibi devrin rekor ücretiyle Real Madrid'e transfer oldu. 5 yıl oynadığı, 37 gol atıp, 50 asist yaptığı İspanya'da, ilk sezonunda Real Madrid Avrupa Şampiyonlar Ligi şampiyonu oldu. 2006 yazında Real Madrid'e veda ederken, Milli Takımla Dünya Kupası finaline çıktı.
2016'DA HOCA OLDU
Final maçında Fransa İtalya'ya karşı kaybetti ama asıl hafızalarda kalan Zidane'nın Materazzi'ye attığı kafa oldu. Zidane'nın hırçın yönünü bilmeyenler için çok şaşırtıcıydı ama bu onun gördüğü 14. kırmızı karttı ve çoğunlukla da kafa atmaktan oyun dışı kalmıştı. Bu olay sonrası futbola da veda eden Zidane, 2013'te Real Madrid'de yardımcı hoca, Ocak 2016'da da teknik direktör oldu. Ayrıldığı tarih olan Haziran 2018'e kadar takımına 1 lig, 2 Şampiyonlar ligi kupası kazandırdı. Real Madrid'in kötü gidişi üzerine Mart 2019'da tekrar takımın başına getirildi.
MATERAZZI'YE KAFASI FİNALİN ÖNÜNE GEÇTİ!
Final maçında Fransa İtalya'ya karşı kaybetti ama asıl hafızalarda kalan Zidane'nın Materazzi'ye attığı kafa oldu. Zidane'nın hırçın yönünü bilmeyenler için çok şaşırtıcıydı ama bu onun gördüğü 14. kırmızı karttı ve çoğunlukla da kafa atmaktan oyun dışı kalmıştı.
TAYFUN ER YAZIYOR - PORTRELER / 49