Efsane yüzücü Mark Spitz! Henüz 22'sinde yüzmeyi bıraktı...

Altın koleksiyoncusu Mark Spitz, 22 yaşında yüzmeyi bıraktı. Diş hekimliği eğitimine de devam etmedi. Şöhreti nedeniyle bazı filmlerde sonra da reklamlarda oynadı. İsmi mayo markası yapıldı. Daha sonra düzenlenen olimpiyat oyunlarında televizyon yorumculuğu yaptı.

Türk insanının televizyonla tanışması ve akabinde olimpiyatların televizyonda yayınlanması sonucu tanıdığı ilk yüzücü ve olimpiyat şampiyonu Mark Spitz olmuştur. Spitz, 10 Şubat 1950'de Amerika Birleşik Devletleri'nin California eyaletine bağlı Modesto şehrinde doğdu. Alman kökenli Makine Mühendisi babası ve Macar kökenli annesi Musevi asıllıydılar. Spitz üç kardeşin en büyüğüydü, oturdukları şehir nedeniyle doğar doğmaz denizle iç içe yaşamaya başladı.
Babasının işi dolayısıyşa iki yaşındayken ailesiyle birlikte Hawaii Adası'na taşındılar. 6 Yaşına kadar kaldıkları ada hayatı için annesi "Mark, bütün gün denizdeydi. Sanki bir köpek balığından kaçar gibi hızlı yüzerdi" diyor. Sacramento'ya döndüklerinde 6 yaşındaydı ve ilk kez lisanslı yüzücü olarak yarışmalara katıldı. Çok yetenekli olduğu görülünce ünlü hocalar tarafından özel olarak çalıştırılmaya başlandı. Spitz, 10 Yaşındayken kendi yaş grubunda birisi dünya 17'si de Amerika olmak üzere 18 rekor sahibiydi. Liseye başladığı 14 Yaşındayken ailesiyle birlikte bu kez Santa Clara'ya taşındı. Burada yüzme milli takımı hocası George Haines'in öğrencisi oldu.

Uluslararası düzeyde ilk tanınması, sadece Yahudi sporcuların katılabildiği Maccabi Oyunları'nda dört altın madalya kazanıp, en iyi sporcu seçilmesiyle başladı. Tel Aviv'de yapılan oyunlara katıldığında henüz 15 yaşındaydı. 1967 Pan American Oyunları'nda 5 altın madalya alarak bu organizasyonda şimdiye dek kazanılan en büyük başarının sahibi olunca gözler spor yarışmalarının en önemlisi olan olimpiyatlara dönmüştü. 1968 Mexico City Olimpiyatları'nda bayrak yarışlarında iki altın, bireysel olarak ise bir gümüş ve bir bronz madalya kazandı. Bu dereceler, özellikle de kişisel olarak hiç altın madalya kazanamaması büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Spitz, beklentilerin altında kalma nedeni olarak oyunlar öncesi ağır grip geçirmesini ve hocasını gösterdi. Liseyi yeni bitirmişti.
Yeni hoca olarak seçtiği Doc Counselman'la birlikte çalışabilmek için Indiana Universitesi'nde Diş Hekimliği okuma kararı aldı. Bu seçimi yani Counselselman'la birlikte çalışması için daha sonra "hayatımın en doğru kararıydı" diyecekti. Üniversitedeyken 8 kez kolej rekoru kırdı, en iyi üniversiteli sporcu ödülü aldı. Takım arkadaşları ona "köpek balığı" anlamına gelen "Mark The Shark" lakabını taktı.
REKORLARIN ADAMI
1
972 Münih Olimpiyat Oyunları deyince akla ilk gelenler Mark Spitz'in başarısı ve Filistin Kurtuluş Örgütü tarafından olimpiyat kampına yapılan baskında 11 İsrailli sporcunun öldürülmesidir. Spitz olimpiyatlara geldiğinde 23 Dünya ve 35 Amerika rekoru sahibiydi. Çok formdaydı, 6 altın madalya kazanacağını söylemişti. İtalyan eskrimci Nedo Nadi, 1920 Olimpiyatlarında 5 altın madalya alarak olimpiyat rekoru kırmıştı.

Spitz, onun rekorunu kıracağım diyordu. Böyle bir şey daha önce hiç olmadığı için sözleri çok iddialı görülmüş hatta kimilerince hayal olarak nitelendirilmişti. İlk altın madalyasını 28 Ağustos 1972'de 200 metre kelebekte aldı. İkinci altın madalyasını 400 metre serbestte, 3. Altın madalyasını ise 200 metre serbestte dünya rekoru kırarak kazandı. 100 metre serbestte yine dünya rekoru kırarak 4. 800 metre serbest bayrak yarışında 5.; 100 metre serbestte 6. ve 3 Eylül günü çıktığı 400 metre karışık bayrak yarışında ise 7. altın madalyasını kazandı.
Bu eşsiz başarı sonrası Spitz 22 yaşında yüzmeyi bıraktı. Diş hekimliği eğitimine de devam etmedi. Şöhreti nedeniyle bazı filmlerde sonra da reklamlarda oynadı. İsmi mayo markası yapıldı. Daha sonra düzenlenen olimpiyat oyunlarında televizyon yorumculuğu yaptı. Halen, eşi ve iki oğluyla birlikte yerleştiği California'da, asıl işi olarak tanımladığı emlakçılık yapmaya devam ediyor.

KÖPEKBALIĞI LAKABINI ALDI!
Üniversitedeyken tam 8 kez kolej rekoru kırdı, en iyi üniversiteli sporcu ödülü aldı. Takım arkadaşları ona "köpek balığı" anlamına gelen "Mark The Shark" lakabını taktı.
TAYFUN ER YAZIYOR - PORTRELER / 52
GÜNÜN DİĞER HABERLERİ İÇİN TIKLAYIN
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.