Pırıl pırıl 5 gencin ortaya koyduğu futbol umut ışığı olurken, herkes aynı fikirde buluştu: "Bu çocuklar Türk futbolunun kurtuluşu."
ARDA HER SANİYE HEYECAN YARATIYOR
20 yaşındaki Muhammed, Fenerbahçe'nin geçen hafta Helsinki'yi 1-0 yendiği maçta müthiş bir gole imza atarken, 18'lik Fatih ise Finlandiya'daki rövanşta çok şık bir golle ağları havalandırdı. Henüz 16 yaşında olan Arda ise oynadığı her dakikada yaptıkları ile taraftarlara çok büyük heyecan yaşattı.
KEREM BÜYÜK KULÜPLERİN RADARINDA
Büyük bir gençleşme hamlesine imza atan Galatasaray'da ise Kerem Aktürkoğlu geçen sezonun ardından bu sezona da damga vuruyor. Genç yıldız şimdiden Avrupa'nın önemli kulüplerinin radarına girmiş durumda. Randers maçında şans bulan 21 yaşındaki Barış da performansıyla büyük alkış topladı.
1 YILDA 3. LİG'DEN MİLLİ TAKIMA
Çok değil 1 yıl önce 3. Lig'de oynayan Kerem bir anda kendisini milli takımda buldu.
FÜZESİYLE HERKESİ BÜYÜLEDİ
Helsinki maçında muhteşem bir gole imza atan Muhammed, Fenerli taraftarların sevgilisi oldu.
RIDVAN VE ERSİN PARILDIYOR
Beşiktaş geçen sezon şampiyonluğa ulaşırken, altyapıdan yetişen Ersin ve Rıdvan başarıda büyük rol oynadı. Serdar Saatçi ve Kartal Yılmaz gibi gençler de geleceğin yıldızları olarak gösteriliyor.
TRABZON MÜTHİŞ BİR MADEN!
Altyapı denince Türkiye'de akla ilk gelen kulüplerden birisi Trabzonspor. Uğurcan, Abdülkadir Ömür ve Yusuf Yazıcı gibi önemli yıldızları Türk futboluna kazandıran Trabzonspor müthiş bir maden.
GÜZEL BİR ANI OLARAK KALMASIN - ONUR ÖZKAN
Gözümüzün önündeki çözümü bulabilmek için uçurumun kenarına gelmeyi beklemek... Türk futbolunun şu anki durumunu sanırım bu cümle özetliyor. Arda, Muhammed, Fatih Yiğit, Kerem ve Barış. Hepsi pırıl pırıl gençler. Kulüplerin ekonomik tükenişi, yeni yabancı kuralının dayattığı yerli zorunluluğu ve UEFA anlaşmaları yolu açsa da bu gençleri sahada izlemek büyük keyif. Almanya'nın 2004'te startını verdiği altyapı devrimindeki gibi Türk futbolunu bataklıktan çekip kurtaracak olan da işte bu gençler. Ancak bu yaşadıklarımız güzel bir anı olarak kalmamalı. Artık Türkiye de alt yapı devrimini başlatmalı. Futbol akademileri zorunlu hale getirilmeli. Kaliteli eğitim için kaliteli eğitimciler seçilmeli. Türk futbolu, menajer-tüccar yönetici-yaşlı yabancı üçgeninden kurtulmalı. Bunu yapabiliriz, zor değil. Yeter ki inanalım.