"Eleştirilerin dozu bazen kaçırılıyor"
Futbolcuların birçoğu yalnızlar. Eleştirilerin dozu bazen kaçırılıyor. Futbolcuların üzerinde ne kadar baskı olduğunu ben biliyorum, ama dışardan görenler fazla anlamıyor. Sadece aldığı paralara bakıyorlar. Psikolojik olarak ne kadar ezildiklerini ve yıprandıklarını maalesef anlamıyorlar.
"Ne kadar yalnız ve fakir olduğumu anladım"
Ben Bucaspor'daydım. Şimdi hava atmak istemiyorum. Buca'da üç katlı villada oturuyorum. Dışarıda lüks aracım var. Ünlüyüm, Ali Güneşim. Cebimde benim param. Herkes beni tanıyor, herkes beni seviyor. Benim düşüncem bu. Bayramlarda her zaman büyüklerimin, akrabalarımın elini öpmeye giderim. Öyle büyüdüm. Yine bir bayramdı. Bayram namazına gittim, eve geldim. Bir kavanozun içine para koydum, bir de şeker koydum. Çocuklar gelecek bayramlaşacağım. Telefon çaldı, annem ve babamla bayramlaştım.
13 yaşında babama "Kaç yaşındasın?" dedim. Babam dedi ki "35 yaşındayım." Ben de dedim ki "Oooo ne kadar yaşlanmışın." 13 yaşından sonra zamanın nasıl geçtiğini hatırlayamadım. Çok çabuk geçti. Hiç kimse bayramlaşmaya gelmedi. O gün oturdum düşündüm. 'Villada oturuyorsun, dışarıda lüks bir aracın, cebinde para var. Ali Güneş'sin. Zenginim, herkes seni tanıyor diye düşünüyorsun' dedim. Halbuki o gün ne kadar yalnız ne kadar fakir olduğumu anladım."
"Del Bosque'nin farklı yeri var"
Ali Güneş "Kariyerinde en iyi anlaştığın teknik adam hangisi?" şeklindeki soruya "Del Bosque'yi çok seviyordum. Bende her zaman ayrı bir yeri var. Mustafa hocanın da (Denizli) ayrı bir yeri var. Oğuz (Çetin) hocayı severim. Beni en çok rahatlatan Del Bosque'dir.
Oynamadığım zamanda yanıma geldi. 'Ya sen neredesin ben seni özledim. Özlediğim için yanına geldim. Oynamaman bizim için zor. İnsan olarak seni seviyorum, insan olarak seni görmek istiyorum' dedi. Böyle bir seviyede bir hocanın bunları söylemesi farklı" yanıtını verdi.