SON DAKİKA! Galatasaray'ın tartışılan ismi Işıtan Gün'den bomba Fatih Terim iddiası! Transfer görüşmesinde küfürler...

Son dakika Galatasaray haberleri | Galatasaray'da ibra edilmeyen Burak Elmas yönetiminin en tartışılan ismi olan yönetici Işıtan Gün, kişisel sosyal medya hesabından bir yazı yayınladı. Yaşadığı süreçle ilgili olayları kaleme alan Işıtan Gün, Galatasaray eski teknik direktörü Fatih Terim'le yaşadığı görüşmenin detaylarını da yazdı. Gün, görüşmede Fatih Terim'in transfer limitleriyle ilgili sinkaflı cümleler kullandığını iddia etti.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :31 Mart 2022 , 10:50 Güncelleme Tarihi :31 Mart 2022 , 11:20
SON DAKİKA! Galatasaray’ın tartışılan ismi Işıtan Gün’den bomba Fatih Terim iddiası! Transfer görüşmesinde küfürler...

İÇİNDEKİLER

Galatasaray'da yapılan Genel Kurul'un yankıları sürüyor. Burak Elmas yönetiminin en tartışılan ismi olan Işıtan Gün, yöneticiliği boyunca yaşadığı süreçleri anlatan bir yazı yazdı. Gün, göreve başladıktan sonra Fatih Terim'le yaptığı transfer görüşmesine ilişkin detayları da açıklarken, Fatih Terim'in transfer limitleriyle ilgili sinkaflı cümleler kullandığını ve "S.kerim limitini" sözlerini söylediğini iddia etti.

İşte Işıtan Gün'ün gündeme bomba gibi düşen o yazısı

Artık aramızda olmayan çok sevdiğim bir büyüğüm şöyle derdi:

"Hem dürüst olup hem de korkacağım öyle mi? O zaman neden yaşıyorum?"

26 Mart Cumartesi günü gerçekleşen ve bana göre Galatasaray tarihinde unutulmayacak yaralar açmış olan Olağan Genel Kurul toplantısının üzerine, bu açıklamayı kaleme almak, gerek Galatasaray camiasının, gerekse kamuoyunun bilmediği, ya da bir bölümünün işlerine öyle geldiği için görmezden geldiği bazı gerçekleri tüm yalınlığıyla paylaşmak istedim.

19 Haziran 2022 günü Sn. Burak Elmas Galatasaray Spor Kulübü Başkanı olarak seçildi. Üç gün sonra, mazbatalarımızın alınmasını takiben, Başkanımızın talimatıyla Florya'ya giderek son derece yapıcı ve verimli olduğunu düşündüğüm bir toplantı gerçekleştirdim. Bu toplantı öncesinde, Başkanımızın bana ilettiği, Florya tarafından hazırlanan Transfer Listesi'ni de ayrıntılı bir şekilde çalışmıştım.

Toplantı sonrasında, 24 Haziran tarihinde "Transfer Süreçleri Hakkında" başlıklı bir rapor düzenleyerek, "Gizli ve Kişiye Özel" başlığıyla Başkanımıza takdim ettim.

Bu raporu, Başkanımızın onay ve izniyle, içinde geçen bazı şahıs ve kurum isimleri çıkartılmış halde aşağıya alıntılıyorum:

"GİZLİ VE KİŞİYE ÖZEL

Sayın Başkan,

Bildiğiniz gibi 22 Haziran tarihinde Sn. Fatih Terim ile Florya'da bir toplantı gerçekleştirdik. Bu toplantıda hocamızın ifadeleri, kulübümüzdeki karar süreçleri, daha öncesinde benimle paylaştığınız 2 transfer listesi dökümanı ve futbol dünyasından duyduğum, gözlemlediğim olaylar ışığında, Galatasaray'ın transfer süreçleri hakkındaki bu kısa raporu size takdim etmek istiyorum.

- Gelen ve giden transferlerde tam bir yetki ve iletişim karmaşası yaşanmaktadır. Kimin hangi süreci, hangi yetki ve belirlenen hangi çerçevede götürdüğü hiçbir yazılı veya yazılı olmayan prosedüre bağlı değildir. Kararlar tamamen kişilerin o anki şahsi inisiyatiflerine göre alınmakta, herhangi bir sistematik raporlama metodu izlenmemektedir.

- Muhatap olduğumuz kulüplerle/temsilcilerle/futbolcularla olan iletişimde Galatasaray'a yakışmayan büyük bir sorumsuzluk söz konusudur. Nitekim Sn. Fatih Terim de bu konuyu dile getirmiş, kimi zaman üçüncü taraflardan Kulübümüze gelen telefonlara veya yazılı muhaberata hiçbir dönüş yapılmadığına ilişkin şikayetlerini ifade etmiştir.

- Yapılan transfer listelerinde, TFF Harcama Limitleri, FFP kuralları ve Bankalar Birliği Anlaşmasındaki taahhütlerimiz tamamen göz ardı edilmiş durumdadır. Uymakla mükellef olduğumuz yükümlülükler yokmuşçasına planlama yapılmaktadır. Dün yaptığımız görüşmede __________ bu konuyu hocamıza zaman zaman aktarmaya çalıştığını ancak teknik direktörümüzün bu konu gündeme geldiğinde sinirlendiğini, hatta dün de konuyla ilgili olarak "s.kerim limitini" (kendi ifadeleridir) dediğini söyledi.

- Kulüpler, futbolcular ve temsilcilere verilen yetkiler kaotik ve dağınık vaziyettedir. Bu yetki belgelerinin kimler tarafından ve hangi onaylarla verilmiş olduğu bilinmez ve kanaatimce kontrolsüz bir durumdadır.

- Mali etki arz eden kararların onay mercii, normal bir futbol yönetişim sisteminde olması gerektiği gibi Yönetim Kurulu'na değil, teknik direktörümüzün onayına tabi durumdadır. Dün ______'la yaptığım görüşmede de kendisi bu durumu teyit etmiştir. (Örneğin, _____'ten 1 sene sözleşmesi kalan _____ için gelen ve _____ Bey'e göre kabul edilmesi gereken 2 milyon Euro'luk teklifin reddedilmesi ve ______ tarafından 4 milyon Euro istenmesi gibi.)

- İlaveten, ______ dün yaptığımız görüşmede, bitirilen transferler hakkında KAP açıklamalarının yapılmaması gerektiğini, orada anlaşılan futbolcu ücretlerinin görülmesinin diğer oyuncularla yürütülen pazarlıklarda kendilerini zor durumda bıraktığını, bu durumu yönetim kuruluna defalarca ilettiğini ifade etmiştir. Kendisine SPK'nın ilgili kurallarını kısaca izah ettim ancak seçim sürecinde camiamıza şeffaflık adına verdiğimiz sözler hakkında ayrıca bir açıklamada bulunma gereği duymadım.

- Hedef futbolcuların bulunduğu transfer listesi, hem şeklen ve hem de içerik açısından son derece özensiz, gayriciddi ve Galatasaray'ımıza yakışmaz durumdadır.

1 - Şekli yanlışlara birkaç spesifik örnek vermek gerekirse, ekli 2 sayfalık transfer listesi dokümanında birçok oyuncunun temsilci adı eksik veya yanlıştır. Temsilci ____'ın adı yerine TV spikeri _____'in adı yazılmıştır. İki oyuncunun (_____ ve ______) resmi temsilcilerinin (TFF sitesinden teyit edilebilir) adı değil, "__" yazmaktadır.

- Listedeki isimler veya görüşülen diğer futbolcular her gün belirli bazı sosyal medya hesaplarında veya konvansiyonel medyada birebir yer almaktadır. Sizin de çok iyi bildiğiniz gibi normalde bu tür sızmalar temsilciler tarafından ticari fayda edinme adına yapılmaktaysa da, kamuoyunda adı geçen isimlerin adeta ekteki transfer listesiyle birebir örtüşüyor olması, listenin kulübümüz dışında yer aldığını düşündürmektedir.

- İçerik açısından ise durum çok daha düşündürücü durumdadır. Mevkilere göre kategorize edilmiş uzun listede (ekte) bir temsilcinin (_____) ve onun yurtdışı network'ünde birlikte çalıştığı bilinen isimler normalde olması gerektiğinin çok üzerinde bir ağırlık taşımaktadır. Bu kişilerin diğer kulüp ve futbolcularla yaptıkları görüşmelerde, "Galatasaray'a bir oyuncu alınacaksa kendileri üzerinden gidilmesi gerektiği" yönünde ifadelerini bazı yurtdışı futbolcu temsilcilerinden duyduğumu, üzülerek ifade etmek zorundayım. Maalesef bu durum idari kadroda çalışan arkadaşların, transfer edilecek oyuncuların listesini belirlemede eşit mesafede olmadığını düşündürmektedir.

Birkaç örnek vermek gerekirse, ___k listemizde bulunan _______ oyuncusu ______, şahsen ______ tanımaktayım ki kendisi aynı zamanda sözleşmeli oyuncumuz ______ da temsilcisidir. Bu kişinin bana ifadesine göre, ______ adı Galatasaray'a geçtiğimiz aylarda sohbet esnasında zikredilmiş, bu konuşmadan hemen birkaç gün sonra bir menajer (______) Kulübümüz adına aradığını söyleyerek oyuncuyla temasa geçmiştir. Kulübümüzden bu temsilciye yetki belgesi verilip verilmediğini henüz bilmiyorum. Konuyu muhatabı bizzat teyit etmiştir ki bu kişi ayni zamanda ____ gibi bir oyuncunun da temsilcisidir. Dilediğiniz an size teyit etmeye hazırdır.

Bir başka örnek, ______ takımında oynayan santrafor _____'i menajer ______'in ortak iş yaptığı bir temsilci arayarak menajerliğini kendilerine vermesi halinde Galatasaray'a transfer edileceğini ifade etmiştir. Ancak bu oyuncunun resmi temsilcisi dünyanın en büyük ve ciddi ajanslarından olan _______'tur ve bu grubun en üst düzey temsilcilerinden _______ durumu bana aktarmıştır. İsterseniz teyit ettirebilirim.

Maalesef örnekler bitmiyor... Transfer listesinde adı bulunan ve temsilcisi ______ olarak belirtilen ____ isimli oyuncunun bonservis bedeli 2-2,5m Euro olarak belirtilmiş olmasına rağmen, oyuncunun 500 bin Euro bedelle serbest kalabileceği öğrenilmiştir. Ayrıca bu konuşmada _____'in ortağının (______), Galatasaray'daki duruma ilişkin olarak "yönetimin değiştiğini, Hollanda'dan bir yöneticinin geldiğini (beni kastederek) ancak kendi adamlarının (2 isim vererek) devam ettiğini ve kontrolün değişmediğini fütursuzca ifade etmiştir. Bu konuşmanın muhatabı da diyaloğu size teyit etmeye hazırdır.

Yine aynı grup, halen kadromuzda sözleşmeli futbolcumuz olan ______'in transferi sürecinde devreye girmiş, oyuncuyu kendileri üzerinden çalışmazsa Galatasaray'a transfer ettirmeyeceklerini açıkça söylemiştir. Oyuncunun, gerek kulübümüze kendi temsilcisinin kim olduğunu yazılı olarak bildirmesine rağmen vazgeçmemeleri, ____'a anlaşılmasına rağmen transferin _____'a bitmesine neden olarak açıkça kulübümüzü zarara uğratmışlardır. Ben bu sürece ilişkin belgeleri ve iletişim kopyalarını bizzat gördüm, bir kısmı bende de mevcut. Başkan olarak dilerseniz ______'i yanınıza çağırarak tüm süreci kendisinden direkt dinleyebilirsiniz.

Önümüzdeki günlerde son dönemlerde temsilcilerle yapılan sözleşmeler, tahakkuk eden ve ödenen tutarlar ile mevcut borç bakiyelerini Mali İşler Departmanı'ndan talep ederek ayrıca göndereceğim.

Bir başka sakıncalı durum daha mevcut: Transfer listesindeki oyuncuların videoları, ______ adlı, üyelikle girilen bir websitesinde yer almaktadır. Kulübümüzün IT departmanına bu alan adının kulübümüze ait olup olmadığı sorulmuş ve böyle bir alan adından veya sistemden haberdar olmadıkları yanıtı alınmıştır. (Alan adının kime ait olduğu görülmemektedir.) Dolayısıyla bu sistemi kimlerin işlettiği, kimlerin erişim hakkı olduğu Kulübümüzce bilinmemektedir. Zannediyorum fazlaca bir yorum eklemeye gerek yok.

Bu gözlemlerim ve tespitlerim ışığında, size daha önce şifahen arz ettiğim gibi, ne yazık ki transfer operasyonlarının bu çerçevede yürütülmesi, son yıllarda olduğu gibi bu dönemde de ileriye dönük ciddi riskler taşımakta ve Galatasarayımızın Avrupa futbolundaki imajını yerle bir etmiş durumdadır.

Sayın Başkan,

Şampiyonlar Ligi ön eleme maçlarına çok az bir zaman kalmış olmasını göz önüne bulundurarak, bildiğiniz gibi dün gece sizin onay ve talimatınızla Florya'da çalışan _____'a mevcut duruma ilişkin raporu ve 24 Haziran (bugün) tarihinden itibaren süreçlerdeki bu dağınıklığın toparlanması için gerekli önlemleri içeren bir e-maili (ekte) gönderdim. Bu maili yazdığım saat itibariyle herhangi bir dönüş olmadı.

Sonuç olarak, özetlemeye ve örneklendirmeye çalıştığım emareler, futbol şubemizde çok acilen ciddi tedbirler alınması gerektiğini göstermektedir. Söylemeye dilim varmıyor ancak ne yazık ki Galatasaray'ın transfer işlemleri adeta bir çete tarafından kontrol altına alınmış görünmektedir.

Bu nedenle, alınacak tedbirlere ek olarak son yıllarda yapılan tüm işlemlerin bağımsız ve suiistimal olasılıklarını da muhakkak içerecek şekilde özel kapsamlı bir denetime tabi tutulması gerektiğini işaret etmektedir.

Saygılarımla,

Ö. Işıtan Gün
Yönetim Kurulu Üyesi
Galatasaray Spor Kulübü Derneği"

İşte Işıtan Gün'ün yazısının devamı
Değerli Galatasaraylılar,

Bu rapordan sonra futbol şubemizde yaşanan gelişmeler tüm kamuoyunun malumudur. Nitekim, Başkanımızın iradesi, çok sevgili Asaf Savaş Akat hocamız başta olmak üzere Denetim Kurulumuzun özverili çabaları ve nihayet uluslararası bir bağımsız denetleme kuruluşunun incelemeleri sonucunda, Kulübümüzün son 5 yılındaki transfer faaliyetlerine yönelik bir denetleme raporu hazırlanarak, başlıca bulguları, önümüzdeki yönetimlerin de devam etmesini umduğum bir uygulama olan Üye Bilgilendirme toplantılarının sonuncusunda bizzat Başkanımız tarafından üyelerimizle paylaşılmıştır.

Uzun yıllardır spor yöneticisi olarak görev yapmakta olan ve futbol yönetimi üzerine 5 yıldır yurtdışında ders veren bir Galatasaraylı olarak söylemek zorundayım ki, basında cılız bir seviyede yer alan söz konusu raporun bulgularının tüm spor kamuoyumuzda bir infial yaratmamış olması, Galatasaray camiası içinde on yıllardır kendilerini dürüstlük ve şeffaflığın hamisi olarak konumlayan sözde duayen, özde Galatasaray siyaseti bezirgan "abilerin" bu raporun bulguları hakkında ne Divan Kurulu toplantılarında, ne Genel Kurul'da tek söz dahi etmemeleri, açıklanan bulgulardaki akıllara durgunluk veren uygulamalara imza atan ve normal bir spor ikliminde sokağa dahi çıkmaması gereken kişilerin camia içindeki yaşamlarına devam ediyor olması, camiamızdaki ve genel spor iklimimizdeki samimiyetsizliğin kahredici bir tezahürüdür.

Yeri gelmişken Başkanımızın açıkladığı bu rapordaki ana başlıkları hatırlatmak isterim. Raporda,

İnceleme döneminde Kulübümüz toplam 40,5 milyon Euro tutarında menajerlik harcaması yaptığı,

Futbolcu, teknik adam, temsilci ve ı̇lişkili işlemlerde tespit edilen istisnai durumlar sebebiyle ortaya ilave maliyet ve yükümlülükler çıktığı tespit edilmiş,

Kulüp altyapısında yetişen 11 sporcunun profesyonel futbolcu statüsünde başka kulüpler tarafından transfer edildiği ve Kulüp'ün yetiştirme tazminatlarından ettiği feragatlara dikkat çekilmiş,

Futbolcu sözleşmelerinde istisnai menajer komisyon maddeleri vurgulanmış ve

Futbolcu sözleşmesinden sonra düzenlenen temsilci sözleşmeleri tespit edildiği ifade edilmiştir.

Aynı raporda,

İncelenen dönem içinde toplam 19 transferde kabul gören %10 seviyesinin çok üzerinde komisyonlar ödendiği,

Birçok durumda bir futbolcu için iki, hatta üç menajere ödemeler yapıldığı, karşı kulüplerle direkt müzakere etmek yerine araya sürekli belirli menajerlerin konulduğu,

İncelenen dönemde tek bir temsilciye 5,5 milyon Euro'nun üzerinde ödeme yapıldığı gibi somut bulgular ortaya konmuştur.

Çalışma kapsamında, Kulübümüz tarafından menajerlere verilen yetki belgeleri de incelenmiş ve aynı vahim tablonun bir başka versiyonu ile karşılaşılmış ve bu konuyla ilgili aşağıdaki ana bulgular vurgulanmıştır:

Yetkilerin çok büyük oranda birkaç grupta toplandığı tespit edilmiştir.

Yapılan transferlerde ve transfer görüşmelerinde, muhatap kulüplerle doğrudan görüşmek yerine menajerler aracılığıyla müzakerelerin yürütüldüğü görülmüştür.

Halen kadromuzda olan bir sporcumuzun eski kulübüne doğrudan transfer teklifi yapılırken, aynı gönderide bir menajerin de kulübümüz adına müzakereye yetkili olduğunu gösterir belgenin de gönderilmesi gibi olağan dışı uygulamalar tespit edilmiştir.

Ayrıca, yakın dönemde bir temsilcinin tüm transfer dönemi için geçerli olmak üzere, kulübümüz adına futbolcu ismi zikretmeksizin tüm transferlerde yetkili kılındığı da görülmüştür.

Başkanımız, Üye Bilgilendirme toplantısında son maddede atıfta bulunulan belgenin görüntüsünü üyelerimizle paylaşmıştır.

Eşi benzeri görülmemiş bu belgeye imza atan dönemin, sadece Falcao transferinde 3 ayrı menajere tam 3,75 milyon Euro'yu kulübümüze ödetmiş yöneticisi, camiamızın tepkisizliğinden güç alıyor olsa gerek, 26 Mart günü yapılan Genel Kurul'da büyük bir samimiyetsizlik örneği sergileyerek Burak Elmas yönetimini mali açıdan ibra etmeyen oyunu haziruna göstererek atmış ve 5 saat boyunca sandıkların etrafında cansiperane bir şekilde üyelere de aynı yönde oy kullanmaları yönünde telkinde bulunmuştur. Bu davranışı, Galatasaraylıların ortak vicdanına havale ediyorum.

Değerli Galatasaraylılar,

Kendimi bildim bileli camiamızın resmi ve gayri resmi her ortamında, menajerlik giderleriyle ilgili pek çok konuşma yapıldığına hepimiz şahit olmuşuzdur.

Şahsi görüşüm, Kulübümüzün tarihinde bir ilke imza atarak, bu çok speküle edilen bu konunun üzerine büyük bir yüreklilikle giden Başkanımız Burak Elmas'a camiamızın içten bir teşekkür borçlu olduğudur.

Çünkü umuyorum ve inanıyorum ki, Genel Kurul'da Galatasaray siyasetinde rol almaktan başka gayesi olmayan bazı kişilerin ve organize grupların bu cesur adımı külliyen yok saymalarına ve Başkanımızın tabiriyle "cambaza bak" yapmayı tercih etmelerine rağmen, bir milat teşkil eden bu adım, Galatasaray'ımızın kıt kaynaklarının önümüzdeki dönemde bu şekilde israf edilmesinin önünde ilelebet bir engel oluşturacaktır.

Sevgili Galatasaraylılar,

Bu uzun girizgahtan sonra kendimle ilgili konulara da açıklık getirmek isterim.

Öncelikle "neden bu açıklamaları Genel Kurul toplantısında yapmadığım" şeklinde bir soruyla muhatap olacağımın elbette ki farkındayım. Samimiyetle ifade etmek isterim ki bu, son derece makul ve meşru bir sorudur. Ancak bununla birlikte, ne yazık ki son derece keskin fay hatlarıyla kırılmış olan camiamızda bu konuların ağır bir şekilde ajitasyon ve provokasyon güdüleriyle kullanılacağını Başkanımızla birlikte öngörmüştük.

Nitekim, Genel Kurul'da söz alma talebinde bulunan 62 konuşmacının hemen hiçbirinin, yukarıda açıklamaya çalıştığım hakikatlere değinmeyerek, sadece yıpratmak amacıyla hayali senaryolar, dedikodular ve geçersiz varsayımlar üzerinden söylemler ortaya koyması bu öngörünün ne kadar isabetli olduğunu gözler önüne sermiştir...

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN