Riva'da sezonun ilk kampı. Oyuncular yeni yeni geliyor. Hedef şampiyonluk. Zorlu yolculuk başlayacaktı. Abdullah Avcı, ekip arkadaşlarını topladı. Gül bahçesinde gitmeyeceklerini anlattı. Tahriklere kapılmadan, "önce sabır" dedi. Şeyh Edebali'nin sözlerini okudu arkadaşlarına... "Ey oğul, beysin! Bundan sonra öfke bize, uysallık sana!"
"EY OĞUL" DİYE BAŞLADI!
Şampiyonluğa giden yol zordur! Gül bahçesi içerisinde kimse size şampiyonluk vermez. Trabzonspor sezon başından bu yana o zor yolları aştı ama aşarken de çok zorlandı. Düşünün... 28 oyuncudan kurulu takımınız. Kendinizle beraber yardımcılarınız. Sağlık ekibiniz. Malzemecileriniz. Profesyonel idari kadronuz. Yönetiminiz ve başkanınız. Bunun yanında milyonlarca taraftarınız. TFF'si ve hakemleri, gözlemcileri, temsilcileri. Yarıştığınız takımlar... Televizyonlar, gazeteler, internet siteleri, dijital yayınlar. Herkesin gözü üzerinizde. Sürekli hedeftesiniz. Görmeyecek, duymayacak ve cevap vermeyeceksiniz! Evet, Abdullah Avcı elbette bütün buraları tecrübe ederek geldi. Ancak ne kadar tecrübe ederseniz edin, etkilenmemek elde değildi! Deyim yerinde ise "Peygamber sabrı" gerekiyordu. Tek güvendiği, camiasıydı. Şampiyonluğa onlarla birlikte yürüyecekti. Önünü görüyor, yaşayacaklarını biliyordu. Sezon başı kampında inandığını yapabilmek için ekip arkadaşlarını topladı, "öncelik sabır" dedi. Onlara Şeyh Edebali'nin sözlerini hatırlattı... "Ey oğul, beysin! Bundan sonra öfke bize, uysallık sana Güceniklik bize, gönül almak sana Suçlamak bize, katlanmak sana Acizlik bize, yanılgı bize, hoş görmek sana Geçimsizlikler, anlaşmazlıklar bize, adalet sana Kötü göz, şom ağız, kem söz bize, bağışlamak sana Bundan sonra bölmek bize, bütünlemek sana..."
'Abdullah Avcı elbette bütün buraları tecrübe ederek geldi. Ancak ne kadar tecrübe ederseniz edin, etkilenmemek elde değildi!'