Turkuvaz Medya Grubu'nun amiral gemisi SABAH tarafından düzenlenen ve artık gelenekselleşen Uluslararası Futbol Ekonomi Forumu'nun (UFEF) 5.'si bugün düzenlendi
Organizasyona Turkuvaz Medya'nın Alibeyköy'deki merkez binası ev sahipliği yaptı.
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu'nun katılımıyla gerçekleşecek ve 10.00'da başlayan organizasyon, futbola yön veren isimleri, devletin kurumlarını, başarılı sporcuları ve spora yatırım yapan markaları bir araya getirdi.
BAŞKANLAR MEDYA MERKEZİNDE BULUŞTU
5. buluşmaya Bakan Kasapoğlu'nun yanı sıra Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi, TFF yönetimi, Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu ile Süper Lig kulüp başkanları ve futbolun önde gelen aktörleri katıldı. FotoMaç Ödül Töreni'nde de sürpriz isimler bir araya geldi.
SEZONA DAMGASINI VURAN İSİMLER ÖDÜLLENDİRİLDİ
UFEF'IN ardından Türkiye'nin en çok okunan spor gazetesi FotoMaç tarafından düzenlenen "Süper Lig'in En İyileri Ödül Töreni" başladı. 2021-2022 sezonuna başarılarıyla damgasını vuran isimler ödüllerini aldı.
BAKAN KASAPOĞLU'NDAN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR
Gençlik ve Spor Bakanı Kasapoğlu, Türkiye'nin, sporun tabana yayıldığı, spor kültünün yaygınlaştığı, her yaştan herkesin daha fazla spor yaptığı, tüm branşlarda dünyada liste başı sporcuların yetiştiği bir ülke olma yolunda emin adımlarla yürüdüğünü dile getirdi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde son 21 yılda sporda çok büyük adımların atıldığını anlatan Kasapoğlu, şunları kaydetti:
"21 yılda on binlerce spor tesisi inşa ettik. Adeta bir devrimi gerçekleştirdik. Yetenek taramaları, gençleri spora teşvik eden, sporcuyu yönlendiren programlar hayata geçirdik. Sportif Yetenek Taraması ve Spora Yönlendirme Projesi'yle, bugüne kadar 6 milyon 427 bin 393 gencimizin ölçümlerini gerçekleştirdik. İlkokul 4. sınıfta en az 1 spor dalının antrenörlerimiz tarafından öğretilmesi uygulamasını başlattık. Milli sporcu bursuyla, sporcularımızın ortaöğretimden üniversite özel ve vakıf okullarında yüzde 100 burslu okumasını sağladık. Yüzme bilmeyen kalmasın projesiyle son 3 senede 5 milyona yakın gencimize yüzme öğrettik. 2002 yılında 300 bin bile olmayan lisanslı sporcu sayımız şu an 12 milyon. 8 bin 393 adet basketbol potası, 610 adet yüzme havuzu inşa ettik. Pek çok spor branşında başarıda sürdürülebilirliği sağladık."
FotoMaç'ın düzenlediği Süper Lig'in En İyileri Ödül Töreni'nde 'Futbolda Tarih Yazanlar' ödülü, Dünya şampiyonu olan Ampute Futbol Milli Takımı'nın oldu. Millilere ödülünü, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu verdi.
Türkiye'nin her branşta iddialı olduğunu vurgulayan Kasapoğlu, "Hem hedeflerimize ulaşıyoruz hem yeni hedeflerle yola devam ediyoruz. Son 4 senede, toplam 19 bin 620 uluslararası madalya elde ettik. Sadece 2022'nin ilk 10 ayında, uluslararası organizasyonlarda bin 503'ü altın, bin 478'i gümüş, bin 579'u bronz olmak üzere 4 bin 560 madalya kazandık. Uluslararası madalya kazandığımız branş sayısı 50'nin üzerine çıktı. Kitle sporunda, performans sporunda, spor endüstrisinde bir zincirin halkaları gibi tüm reformları uç uca ekleyerek Türk sporu markasını büyüttük." diye konuştu.
"FUTBOL, EN GENİŞ SINIRLARA ULAŞAN OLGULARDAN BİRİ"
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, futbolun dünyada en popüler spor branşı olduğunu vurgulayarak, "Futbol, etki alanı dikkate alındığında tarihte en geniş sınırlara ulaşan olgulardan biri. Kuzeyi, güneyi, doğusu, batısı, genci, yaşlısı, kadını, erkeği herkesi bir motivasyon etrafında toplayan bir gerçekliktir. Futbolun etkisi sadece sahada mücadele eden 22 kişi ve onları tribünde takip eden binler değil. 'Futbol asla sadece futbol değildir. 'diye bir söz var ya; etki alanı düşünüldüğünde bunun doğru bir tespit olduğunu düşünüyorum. Futbol; kültürüyle, ekonomisiyle, yönetim modelleriyle koskoca bir dünyadır. Avrupa futbolunun piyasa değeri Deloitte'ın son yayınladığı rapora göre 27,6 milyar avro civarında." ifadelerini kullandı.
Yeni tip koronavirüs salgınının ardından sosyal aktivitelere duyulan özlemle futbolun etkisinin daha da artacağını anlatan Bakan Kasapoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu da kulüplerin ve daha da önemlisi federasyonların, ellerindeki değerleri nasıl daha fazla pazarlanabilir hale getirebileceklerini düşünmelerini gerektiriyor. İletişim çağında, sınırların bu kadar ortadan kalktığı bir dünyada artık coğrafyaya özgü tüketici kavramı da yok oluyor. Türkiye'de yaşayan, burada kazanan bir kişi, farklı futbol liglerinin tüketicisi olabiliyor. Farklı futbol liglerinin yayınlarını izleyip, farklı takımların ürünlerine ulaşabiliyor. Bu da beraberinde futbolda global bakış açısını, yani pazar odaklı çalışmanın zorunluluğunu getiriyor. Bu noktada futbolun, özel sektörle iş birliklerinin önemi de artıyor. Sporu, sınırların ötesine taşıyan en güçlü şey, marka iş birlikleri. İngiltere'de kulüplerin gelirlerinin yüzde 31'ini, İspanya'da yüzde 30'unu, Almanya'da yüzde 28'ini sponsorluk gelirleri oluşturuyor."
Bakan Kasapoğlu, futbol ekonomisinin büyümesinin birinci şartının futbol kültürünün büyümesi olduğunu belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Peki bu kültürü nasıl büyüteceğiz? Evvela tesis olacak. Hangi yaş gurubunda, hangi sosyo-ekonomik seviyede olursa olsun herkes futbola erişebilecek. İşte Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde gerçekleştirilen tesis devrimiyle son 21 yılda, bu noktada ciddi bir atılım gerçekleştirildi. Tüm branşlarda olduğu gibi futbola da altyapı ve endüstri anlamında önemli katkılar sağladık. 36 adet şehir stadyumu inşa ettik. Türkiye olarak tesisler inşa ederken, projeler hayata geçirirken, bilimsel çalışmalara imza atarken, ülke sporumuzun hukuki arka planını da güçlendirdik. 75 yıldır konuşulan, temenni edilen, beklenen, Spor Kulüpleri ve Federasyonları Yasası'nı, meclisimizdeki tüm siyasi partilerin ortak mutabakatıyla çıkardık. Kulüp ve federasyonlarımızdaki mali disiplini, sürdürülebilirliği ve verimliliği sağlayacak bu yeni düzenlemeyle, Türk sporuna sağlam bir temel kazandırdık."
"ÜLKEMİZDE ÇOK ÖNEMLİ BİR FUTBOL DNA'SI VAR"
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, futbolun, Türkiye'de lokomotif branşlardan biri olduğunu anlatarak, "Milletimizin bu branşa ilgisi, altyapımız, potansiyelimiz ileri seviyede. Ülkemizde çok önemli bir futbol DNA'sı var. Önemli bir futbol birikimiz, önemli bir futbol tarihimiz var. 1954 yılında katıldığımız ilk Dünya Kupası bile, bu ülkenin gönlünde çok önemli bir yerde. Metin Oktaylar, Lefterler, Baba Hakkılar bu ülkedeki tüm sporseverlerin hafızasındadır. Bu potansiyeli en güçlü şekilde kullanmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
Kasapoğlu, Türkiye'nin her alanda dünyaya lider olacak atılımlar yaptığını vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Spor bu atılımların en önünde gelenlerinden, en stratejik olanlarından biridir. Burada kulüplerimize düşen, global bir bakışla, futbolumuzun marka değerini dünyada nasıl arttırabileceğimizi düşünmek ve bununla ilgili planlar yapmaktır. Günlük meselelerden uzun dönemli planlamalara, orta ve uzun vade hedeflere odaklanmalıyız. Sadece kendi sınırlarımız içerisinde kalamayız. Sadece yerel pazarı değil, Avrupa'yı, Asya'yı, Uzak Doğu'yu, Afrika'yı, Amerika'yı hedeflemeliyiz. Bu ülkenin gençlerine her alanda inanıyoruz ve güveniyoruz. Çok değerli, pırlanta gibi sporcularımız var. Her biri hem yetiştiği kulüpler hem de ülkemiz için önemli katma değer meydana getiriyorlar. Bununla birlikte markalaşmaya özen göstermeliyiz. Futbol artık sadece sahada oynanmıyor. Yeni yetenekleri ortaya çıkarmada, sportif yatırımlarda, finansal konularda, sahada oynanan oyunlarda sürdürülebilirlikten asla ama asla geri durmamalıyız. Hedefimiz, her alanda her branşta olduğu gibi futbolda da zirvede yer almaktır. Burada bulunan herkesin temel hassasiyetinin bu olduğunu biliyorum. Bütün paydaşlarla birlikte emek verip, bugünlere getirdiğimiz ekosistemi güçlü bir şekilde geleceğe taşıyacağız. Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da üzerimize düşeni en iyi şekilde yerine getirmeye devam edeceğiz."
Konuşmasının ardından Bakan Kasapoğlu'na bir plaket takdim edildi. Kasapoğlu da Fotomaç-Futbolda Tarih Yazanlar Ödülü'ne layık görülen Ampute Milli Takımı'nın ödülünü verdi.
DURSUN ÖZBEK'TEN ICARDI MESAJI
Galatasaray Başkanı Dursun Özbek de törende konuştı. Sarı-kırmızılı takımın başkanı, sezon başında kadrolarına kattıkları Icardi ile ilgili konuşarak, "Galatasaray'a maliyeti 750 bin Euro. Takıma hızla uyum sağladı. Kulübün satmak isteyeceğini düşünmüyorum. Galatasaray'ın transfer istemesi yeterli değil. Karşı tarafın satmak istemesi söz konusu. O günkü ekonomik koşulları ve karşı tarafın istemesi sonucunda Galatasaray ile uyum içinde olursa transfer yapılır" ifadelerini kullandı.
"OKAN BURUK GALATASARAY BAŞARISI İÇİN KOŞTURAN BİR KARDEŞİMİZ"
Teknik direktör Okan Buruk hakkında yapılan yorumlara da değinen Başkan Özbek, "Okan hoca, Galatasaray'a başarılar getirmiş bir futbolcuydu, şimdi de teknik adam olarak başarı için koşturan bir kardeşimiz. Taraftarlarımız, yapılan yorumları süzmesini iyi bilir. Biz gerçekçi yorumlarla ilgileniyoruz, diğerleriyle ilgilenmiyoruz" diye konuştu.
AHMET AĞAOĞLU: HOCAMIZIN TARTIŞILMASINI DOĞRU BULMUYORUM
Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, Bordo-mavili kulüp başkanı Ağaoğlu, Teknik Direktör Abdullah Avcı'ya yapılan eleştirilere tepki göstererek, "Hocamızın oyun sistemi, değişiklikleri medya ve taraftar tarafından eleştirilebilir. Ancak hocamız, asla tartışılamaz. Trabzonspor'u uzun süre sonra şampiyon yapmış bir hocanın tartışılmasını, hiçbir şekilde doğru bulmuyorum" şeklinde konuştu.
"ÖRNEK GÖSTERİLEN SİVASSPOR BİLE 100 MİLYON LİRANIN ÜZERİNDE AÇIK VERİYOR"
Başkan Ağaoğlu, kulüplerin ekonomik sıkıntılarına değinerek, "Kulüpler Birliği'nde konuştuk. Ocak şubat ayını zor görürüz, göremeyecek kulüpler de var. Sivasspor'u her zaman örnek gösterirdim. Denk bütçesiyle mücadele eden nadir takım derdim. Bugün Sivasspor'un bile bütçesi 100 milyon liranın üzerinde açık veriyor" diye konuştu.
TFF BAŞKANI BÜYÜKEKŞİ
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi, günümüzde futbolun sportif yönü kadar oluşturduğu ticari hacimle de büyük bir endüstri haline geldiğini dile getirdi.
TFF'de yaklaşık 5 ay önce göreve geldiklerini ve bu sürede kulüplere yeni gelirler sağlamak için ellerinden geleni yaptıklarını aktaran Büyükekşi, şunları kaydetti:
"Göreve geldiğimizde acil çözüm bekleyen sorunlardan en önemlisi naklen yayın ihalesi anlaşmasıydı. Bu da malum futbolun en büyük gelir kaynağı. Bizden önceki dönemde yaklaşık 7 aylık bir süreç sonunda Kulüpler Birliği Vakfı ile yayıncı kuruluş arasında 2 milyar 50 milyon liralık bir rakamda mutabık kalınmıştı. Biz göreve geldikten sonra hemen bu anlaşmayı sonuca ulaştırmak için harekete geçtik. İhaleyi göreve geldikten sonraki 3 gün içerisinde Kulüpler Birliği Vakfının mutabık kaldığı rakamın da üzerinde bir bedelle sonuçlandırdık."
Büyükekşi, futbolun marka değerini yükselterek hem naklen yayın ihalesi bedelini hem de kulüplerin diğer gelirlerini arttırmayı hedeflediklerini ve bunun için de hazırladıkları projeleri hayata geçirdiklerini belirterek, "Adaylığımı açıkladığımdan beri üzerinde ısrarla durduğum ve futbol dünyamızda eksikliğini hissettiğimiz dört konunun hep altını çizdim. Bunlar güven, adalet, şeffaflık ve eşitlik. Federasyon olarak göreve başladığımız ilk günden bu yana her kulübümüze eşit mesafedeyiz ve eşit mesafede olmayı sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.
Futbolun marka değerini tüm liglerde arttırmayı amaçladıklarını vurgulayan Büyükekşi, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu hedefimize uygun olarak da 2. ve 3. Lig kulüplerimizin 5 yıl boyunca kalıcı gelir elde etmelerini sağlayacak naklen yayın ihalesi anlaşmasını imzaladık. Bu liglerdeki karşılaşmaların canlı olarak yayınlanmasıyla kulüplerimizin izlenirliği ve tanınırlığı da artacak. Böylece sponsorların da bu liglerdeki takımlarımıza ilgisi artacak ve kulüplerimiz için yeni bir gelir kapısı daha açılmış olacak. Bu liglerde oynayan futbolcularımızın da vitrine çıkmasıyla birlikte kulüplerimiz futbolcu satışından da önemli gelirler elde edebilecek."
Şeffaflık Tescil Teknolojisi'nin 2. ve 3. Lig'de uygulanmasını sağladıklarını aktaran Büyükekşi, "Böylece olağandışı bahis hareketlerinin anlık olarak tespit edilmesinin ve bize bildirilmesinin önünü açtık. Böylece futbolumuzun bu tarz kötü niyetli girişimlerden zarar görmesini engelleyeceğiz. Daha şeffaf ve daha güvenli maçlar, daha fazla sponsor ve daha fazla gelir olarak kulüplerimize dönecek. Kadınlar Futbol Ligi'nin yayın hakları için de bir çalışmamız var. Onu da en kısa süre içerisinde sonuçlandırmayı planlıyoruz." diye konuştu.
"KULÜPLERİMİZİN 25 MİLYAR LİRA BORCU VAR"
TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, kulüplerin borç sorununa değinerek, "Kulüplerimizin 25 milyar lira borcu var. Faizlerini de eklersek 50 milyar liraya dayanacağını tahmin ediyoruz. Kısa, orta ve uzun vadeli plan ve projelerle, birlik ve beraberlik içinde çalışarak, çözümler üretmek zorundayız. Kulüplerimizin ekonomik anlamda güçlü hale gelmesi, maddi sıkıntılar yaşamaması için doğru bir ekonomi yönetimi ve modelinin şart olduğunu düşünüyorum." şeklinde görüş belirtti.
Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor kulüplerinin gelirlerinin daha iyi olduğunu aktaran Büyükekşi, "Yayın gelirleri bütün kulüplerimiz için en önemli gelir kaynağı olsa da Anadolu kulüplerimizin çoğunun gelirlerinin yüzde 90'ını oluşturmakta. Bu yüzden gelir kalemlerini çeşitlendirmemiz gerekiyor." dedi.
"AKADEMİ ZORUNLULUĞU GETİRMEYİ PLANLIYORUZ"
TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, dünyanın birçok ülkesinde birçok kulübün, altyapısından yetiştirdiği oyuncuları yüksek katma değerlerle satarak büyük gelirler elde ettiklerini vurgulayarak, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bizim kulüplerimiz için de en doğru modelin bu olduğunu düşünüyoruz. Elbette sponsorluk gelirleri önemli ve sponsorlar futbolumuza büyük katkılar sağlıyorlar, ancak kuracağımız güçlü altyapılar ile yetişecek futbolcularımızın yurt dışına yüksek katma değerlerle satışını gerçekleştirmek hem kulüplerimizin ekonomisine hem de ülkemizin ekonomisine büyük katkılar sağlayacak. Türk futbolunun içinde bulunduğu sıkıntılı durumdan çıkabilmesinin en önemli yolunun altyapıdan oyuncu yetiştirmek olduğunu düşünüyorum. Yoksa bu durum sürdürülemez. Devamlı yurt dışından oyuncu getirerek bunun altından kalkmak mümkün değil."
TFF olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir toplantı gerçekleştirdiklerini aktaran Büyükekşi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Süper Lig takımları başta olmak üzere akademi zorunluluğu getirmeyi planlıyoruz. Avrupa'nın en genç nüfusa sahip ülkesiyiz. Futbolcu kaynağı olarak hiçbir eksiğimiz yok. Altyapıdan futbolcu yetiştirmek için bu gençlerimizi eğitecek antrenörlerin donanım olarak yeterli ve kaliteli olması gerekiyor. Bu nedenle yurt dışından yabancı oyuncu yerine altyapı antrenörü yetiştirecek hoca getirmemiz gerekiyor. Altyapıya yönelik 4 sınıf yaratmak istiyoruz. Her kategorinin hocalarının farklı özelliklerinin olması gerekiyor. Oyuncuların hepsi her hafta aynı anda aynı eğitimi alacak. Bölge antrenörleriyle hocaları ve futbolcuları kontrol edeceğiz. Kulüplerin altyapıdan yukarı doğru futbolcu yetiştirebilmeleri noktasında TFF'nin öncülük etmesi lazım. Altyapılarda görev yapan antrenörlerin maaşları çok düşük. Bunu da günümüz şartlarına uyarlayacağız."
Proje kapsamında Almanya, Portekiz, İspanya ve Hollanda'da hem milli takım hem de en az ikişer kulübün altyapı ve akademilerini inceleyeceklerini anlatan Büyükekşi, "Bunları yapmadan önce ülkemizdeki altyapıları da incelemeye başladık. 17-18 yaşından sonra futbolcu yetiştirmek doğru değil, temelden başlamamız lazım. Temel sağlam olursa üzerine kuracağımız bina da sağlam olur. Her yaş grubunun çalışma prensipleri farklı. Her yaş grubunun uzman antrenörleri de farklı. Yaş kategorilerine göre eğitim verebilecek, uzmanlarımızı yetiştireceğiz. Bu uzmanların yetiştirilmesi için yurtdışından eğitimciler getireceğiz. Böylece çocuklarımız ve gençlerimiz kendi yaşlarına uygun temel eğitimleri alacak, vücut gelişimlerini sağlayacak ve sağlıklı beslenmelerini sürdürecekler." ifadelerini kullandı.
"TÜRK FUTBOLUNUN GELECEĞİ İÇİN EL ELE MÜCADELE ETMELİYİZ"
Mehmet Büyükekşi, en önemli projelerinden birinin de Türk Futbolunun Strateji Planı'nı oluşturmak olduğunu belirterek, "Bunun için KPMG firması ile anlaştık. Sadece Süper Lig değil, bütün kulüplerimizin, hakemlerin, futbolcuların, teknik direktörlerin, başkanların, taraftar gruplarının ve futbol medyasının yanı sıra yurt dışından da konusunda uzman kişilerle toplantılar, çalıştaylar yapılacak ve 3 yıllık, 5 yıllık ve 10 yıllık bir strateji planı oluşturulacak. TFF olarak futbolumuzla ilgili hiçbir konuda kararı tek başımıza almayacağız. Ortak akılla hareket etmeli, Türk futbolunun geleceği ve marka değerini artırmak için el ele omuz omuza mücadele etmeliyiz." değerlendirmesinde bulundu.
TFF olarak dijitalleşme ve teknolojiye de büyük önem verdiklerini anlatan Büyükekşi, şunları kaydetti:
"Federasyonun çağın gerekliliklerini karşılamayan web sitesinin yenileme çalışmaları kısa zamanda bitecek ve futbolseverlere daha iyi hizmet verecek hale gelecek. Türkiye'de e-Devlet var ama federasyonda her şey elle yapılıyor. Her kulübe bir şifre vereceğiz. Kulüpler oyuncusuna lisans da çıkartabilecek, transferi de yapabilecek. 'Evrakları son dakikada kurye yetiştirdi' gibi şeyler Türk futboluna yakışmıyor. Süper Lig marka değerini arttırma kapsamında Süper Lig Twitter hesabımızı açtık. Web sayfasının yapımı da sürüyor. Instagram hesabı açacağız. Korsan yayınlarla mücadele etmek için de hem dijital hem de hukuki altyapılar üzerine yoğun mesai harcıyoruz."
"YENİ HEDEFİMİZ ALMANYA'DA YAPILACAK ŞAMPİYONAYA KATILMAK"
TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, A Milli Futbol Takımı'nın UEFA Uluslar C Ligi'nden lider olarak B Ligi'ne çıktığını dile getirerek, "Yeni hedefimiz 2024 Avrupa Şampiyonası eleme grubundan çıkarak Almanya'da yapılacak şampiyonaya katılmak. Milli takımımızın bunu başararak Türk halkının yine göğsünü kabartacağından şüphem yok. Son yıllarda kulüplerimizin Avrupa kupalarında istediği sonuçları alamamasıyla ülke puanı sıralamasında 20. sıraya kadar gerilemiştik. Bu yıl ise kulüplerimiz Avrupa'da çok başarılı sonuçlar alıyorlar. 4 takımla Avrupa'da yolumuza devam ediyoruz ve aldığımız başarılı sonuçlarla ülke sıralamasında 12. sıraya kadar yükseldik. Sezon sonunda 10. sıraya çıkma şansımız da var. Bu Türk futbolu adına çok büyük bir kazanç. Biz de federasyon olarak bundan çok büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Avrupa'da kazanılacak başarılar Türk futbolunun geleceği ve marka değeri için çok önemli." şeklinde konuştu.
Büyükekşi, desteklerinden dolayı Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu ile Turkuaz Medya Grubu'na teşekkür etti.
SEZONUN EN İYİLERİ BELLİ OLDU
FotoMaç'ın düzenlediği "Süper Lig'in En İyileri Ödül Töreni'nde" ödüller sahibini buldu.
-Fotomaç Özel Ödülü: Mehmet Büyükekşi
-Ziraat Türkiye Kupası Onur Ödülü: Sivasspor
-Türk Futboluna Üstün Hizmet Ödülü: Mustafa Denizli
-Türk Futbolunda Fark Yaratan Teknik Direktör: İlhan Palut
-Yılın Çıkış Yapan Teknik Direktörü: Nuri Şahin
-Yılın Takımı: Trabzonspor
-Yılın Teknik Direktörü: Abdullah Avcı
-Yılın Başkanı: Ahmet Ağaoğlu
-Yılın 10 numarası: Anastasios Bakasetas
-Yılın En Değerlisi: Marek Hamsik
-Yılın Kalecisi: Uğurcan Çakır
-Yılın Sol Stoperi: Abdülkerim Bardakcı
-Yılın Sol Beki: Guilherme
-Yılın Sol Kanat Oyuncusu: Kerem Aktürkoğlu
-Yılın Sağ Kanat Oyuncusu: Rachid Ghezzal