Faaliyetlerinin 6 Şubat sabahında başladığını anlatan Özbek, "Asrın felaketi diye nitelendiriliyor, gerçekten öyle. Burada hayatını kaybedenlere rahmet diliyorum. Ailelerine ve yakınlarına Allah sabır versin. Yaralı vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyorum. Allah memleketimizi bu tip felaketler korusun. 6 Şubat sabahı uyandığımızda memleketimizin yüzde 20'ye yakın kısmı tarumar oldu. 15 milyona yakın vatandaşımızın orada zorluklarla karşı karşıya kaldı. Galatasaray olarak, biz öyle bir camiayız ki bu cennet vatanı korumak için, milletimizi korumak için Çanakkale'de, Kafkaslar'da en kıymetli şeyleri olan canları feda etmekten kaçınmadılar. Biz Galatasaray olarak bugün yüzde 20'si zora düşmüş vatanımızın, orada yaşayan kardeşlerimizin yardımına koşmaktan yapacak bir şey yoktu. Galatasaray'daki memleket tutkusu, vatan sevgisi bize bunu emrediyordu. Buradaki faaliyetler 6 Şubat sabahı saat 9'da başladı halen devam ediyor. Dünyanın yardım için koştuğu bir dönemde Galatasaray olarak bugüne kadar birçok şeyi yaptık. Bana göre bu yetmez. Kısa sürede hallolacak bir felaket değil. Devletimizin büyük çabayla depremin yaralarını sarmak içine elinden geleni yapıyor. Bizlere de bu yaraları sarmak için çok daha fazlasını yapmamızın gereği var. 6 Şubat sabahı yara sıcak, o saatlerde çok detaylı bilgiler de gelmiyor, belli ki büyük bir yıkım olmuş, Galatasaray olarak yönetim kurulu arkadaşlarımızla söz birliği yaptık. Erden Timur daha önce Elazığ depreminde Nef Vakfı ile görev almışlar. Bu toplanan yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşması çok önemliydi. Sabahın erken saatlerinde sevgili Erden kendi aracıyla Hatay'a doğru yola çıktı. Büyük bir alanı depo olarak tuttu. Giden yardımların büyük bir kısmı heba oluyor. Yaptığımız en önemli şeylerden biri, UltrAslan'a teşekkür ediyorum, gönderilen her aracın içinde bu kardeşlerimizden birilerini görevlendirdik. Yaptığımız en ufak yardım bölgeye ulaştı. İhtiyaç sahibine ulaştırdık. Bu konuda devletimizin her kademesinden bizzat teşekkür aldık. Emeği geçen herkese büyük teşekkürü borç biliyorum. Devletimiz orada büyük faaliyet içinde. Hem onların çalışmalarına destek vermek için, hem de AFAD gibi, valiliklerimiz gibi, belediyeler gibi kuruluşlarla koordine olduk. Bunun için onlara da teşekkür ediyorum. Biz yaptığımız faaliyetlere de büyük destek verdiler" diye konuştu.
"MAAŞLARINDAN VAZGEÇTİLER"
Avrupa'daki birçok ülke büyüklüğünde bir yerin tahrip olduğunu ifade eden Başkan Özbek, "İlk andan itibaren burada sadece bağış toplamak yeterli değil, bu işin finansal yapısını da yönetmek gerekiyordu. Yönetim kurulu arkadaşlarımızla bu finansal yapının oluşması için gerekeni yaptılar. Herkes o kadar sorumluluk aldı ki bazı şeyler insanı şaşırtıyor. Örneğin sporcularımızın birçoğu aylık maaşlarını depremdeki yardım faaliyetlerini desteklemek için üzere maaşlarını almaktan vazgeçtiler. Derneklerimiz derhal inisiyatif aldılar. Onlara da teşekkür ediyorum. 2 gün evvel sabaha kulübe geldiğimde araba duruyordu. Stada girmeden beni karşıladı. 'Başkanım, ben mimarım, bağışlayabilecek bir arabam var. Ben de katkı vermek istiyorum. Size teslim etmek istiyorum. Bunu lütfen satın, yardım için kullanın' dedi. Camiamızla ne kadar iftihar etsek azdır. Bu güveni, bu duyguları biz Türkiye'de yaymışız" şeklinde konuştu.
"GENÇ ÇOCUĞA 'FENERBAHÇE İLE OYNAYACAĞIMIZ SON MAÇA DAVET EDİYORUM' DEDİM"
Bu dönemde duygusal olayların da yaşadığını aktaran Dursun Özbek, "Dün Fatih Demircan kardeşim 'Depremde kazaya uğraşmış, iki ayağını kaybetmiş hastanede olan bir kardeşimiz senle konuşmak istiyor' dedi. 'Bağlanalım' dedim. O anda duygusallığı tarif etmek mümkün değil. 13-14 yaşlarında genç bir çocuk, yatağında yatıyor, üzerinde Galatasaray forması, diyor ki bana, "Başkanım, beni aradın öyle mutlu oldum ki bütün acılarımı unuttum'. Ne istersin benden dedim. 'Başkanım beni bir maça davet. Protezlerimi takmak için İstanbul'a geleceğim' dedi. 'Fenerbahçe ile oynayacağımız son maça davet ediyorum' dedim. Gözlerin yaşan gelerek çocuk, mutluluk ifadesinde bulunuyor. Galatasaray'ın nasıl bir değer olduğunu, Galatasaraylılığın ne demek olduğunu en iyi anlatan ifadeler onlardır bence" ifadelerini kullandı.
"İHTİYAÇ SAHİBİ OLAN KIZ ÖĞRENCİLERİMİZİ HASNUN GALİP'TE KONAKLATACAĞIZ"
Seçildiğimiz günden beri sevgi ikliminden bahsettiğini hatırlatan Özbek, "Küslükleri ortadan kaldırım, sevgi iklimini yapalım diyordum. Galatasaray büyüklüğü çerçevesinde özellikle sevgi ikliminin önemli olduğunu ifade etmiştim. O gün şimdi geldi, nasıl geldi. Depremde ailesini kaybetmiş lisede, üniversitede okuyan talebelerimiz var. İlk talep Galatasaray Lisesi'nden geldi, orada evleri yıkılan velilerin İstanbul'a gelmek istediklerini müdürüm bildirdi. Onların barınmaya ihtiyacı var. Galatasaray Üniversitesi rektörü aradı. 'Yurtlarda okuyan bazı kızlarımızı depremzedeleri yerleştirmek için yurtlardan çıkarıyorlar' dedi. 134 kızımz için acil İstanbul'a barınma ihtiyacımız var. Hiç düşünmeden Hasnun Galip'e gittim. Sportif AŞ Üyem Fatih Demircan'ı da yanıma aldım. 'Konaklama merkezine çevirelim' dedim. O faaliyetimiz var. İlk teslimatını önümüzdeki pazartesi ihtiyaç sahibi olan kız öğrencilerimizi oraya getirip, konaklatacağız" açıklamasında bulundu.
"BÜTÜNLÜĞÜMÜZÜ KORUMAK İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPALIM"
Dursun Özbek son olarak ise, "Galatasaray'ın birlikte olduğunda büyük bir güç olduğunu görmek hepimiz için gurur kaynağı. Bu zor günleri hep birlikte atlayacağız. Yaralarımızı birlikte saracağız. Birbirimizi sevelim, birbirimizle barışalım. Bütünlüğümüzü korumak için elimizden geleni yapalım. Bu sevgi ikliminde ben ısrarcıyım. Bunu sportif faaliyetlerde rakiplerimizle de yaşadık. Kendi camiamızda başardık, inşallah spor camiasından da bu başarıyı tekrarlayacağız. Buradan sizlere çağrı yapmak istiyorum, biz yönetim olarak ve gönüllerimiz olarak hazırız. Burada faaliyetlerimiz hiç durmadan devam ediyor. Lütfen bu konuda ne yapabileceksiniz desteklerinizi bekliyoruz. Bu faaliyetin büyüklüğü böyle anlaşılacak. Lütfen bizim yanımızda durun. Bu felaketin atlatılması için ne katkı vereceksiniz gelin konuşun. Bize destek verin" değerlendirmesinde bulundu.
Galatasaray Genel Sekreteri Eray Yazgan da yapılan yardım çalışmalarını hakkında bilgi verdi.
