Milli Takımlar 3 Bant Bilardo Dünya Şampiyonası'nda Semih Saygıner ve Tayfun Taşdemir'in temsil ettiği A Milli Takım, Dünya Şampiyonu oldu. Milli takımlardaki bu zafer Türkiye'nin üst üste 3'üncü, toplamda ise 7'nci dünya şampiyonluğu oldu. Zaferin mimarları Semih Saygıner ve Tayfun Taşdemir, takvim.com.tr'de Görkem Ağgündüz'e birbirinden özel açıklamalarda bulundular.
"BU ŞAMPİYONA FARKLIYDI"
'Dünya Şampiyonu olma' duygusunu daha önce yaşadığını belirten Semih Saygıner, "Bu şampiyona farklıydı. Çünkü farklı oyuncularla 3 kez üst üste Dünya Şapiyonu olduk ve dünyada milli takımlar düzeyinde ilk sıraya iyice yerleştik. Domine ediyoruz bu sporu. İlk Dünya Şampiyonluğumuzu 2003 yılında yaşamıştık. 20 yıl sonra özellikle ülke olarak böylesine zor bir dönemden geçerken, milletimize böyle bir gurur yaşattığımız içim ben kendi adıma mutluyum."
Tayfun Taşdemir ise, "Usta tüm duygularımızı anlattı. Usta'yla 3. defa kazanmış olduk. Böylesinin dünyada örneği yok. Zaten videolarda da görürsünüz, sevincimiz diğer sevinçlerimizin kat kat fazlasıydı. Çok gururlu ve mutluyum."
"DÜNYA ŞAMPİYONU OLDUĞUMUZ BİR BAŞKA ALAN!"
20 yıl sonra yeniden Dünya Şampiyonu olma yolundaki başarının sırrını anlatan Semih Saygıner, "Önce çalışmak. Çalışmadan hiçbir şey olmaz. Beslenmene dikkat et. Oku, öğren. Bakış açını geliştir. Bahane bulma. Bahane kültürü bizim dünya şampiyonu olduğumuz bir başka alan olabilir."
TARİH BOYUNCA ANILACAK OLMAK NASIL BİR DUYGU?
Saygıner, "Ben öyle anılmak için yaşamıyorum. İşimi daha iyi yapmaya çalışıyorum sadece. 'Ben tarihe geçeceğim göreceksiniz' diyenler geçemez. Hep ülkemi daha iyi temsil etmeye çalışıyorum. Tevazu gösteremeyeceğim, bunu da iyi yaptığımı düşünüyorum. İyi bir spor elçisiyim."
"ASIL ALKIŞLAMAMIZ GEREKEN..."
Bilardoya olan yeteneğini fark etmesinin çok geç olduğunu söyleyen Saygıner, "Bahsettiğimiz yeteneğin beni başarıya ulaştırması için, tabirimi maruz görün eşek gibi çalıştım. Bizde maalesef yetenek ve zeka aşırı övgüye tabiidir. Çok çalışmayı sevmiyoruz. Dolayısıyla yetenekli ve zeki olan biraz daha toplumun önüne geçtiği için bize iyi lanse ettiriyorlar. İyi olmak başka bir şey, tanınır olmak başka."
Taşdemir, "Yetenekli ve zeki olmak bahşedilmiş bir şey. Asıl alkışlanması gereken çalışmak. Çünkü orada bir irade var fedakarlık var. Biz çalışmayı alkışlamalıyız. Disiplini alkışlamalıyız."
"MUHAMMED ALİ'Yİ YENİYORSUN!"
Bilardocu olmaktan başka seçeneği olmadığını belirten Saygıner, "Elimde başka bir şey yoktu. Bilardo benim başladığım dönem tasvip edilen bir şey değildi. Bilardo salonlarında çalışıyordum. Baktım ki iş adamı oluyorum, vazgeçtim. 92 yılında Ceulemans'ı yendim. Bu olay bilardonun Türkiye'deki akışını değiştirdi. Düşünün, Muhammed Ali'yi yeniyorsun. Sonra o maçı yayınlattık ve dedim ki tamam. Ben bu işten geleceğimi kurgulayabilirim."
Profesyonelliğe geçişini 2000'li yılların başında çıkan askerlik yasası sayesinde başladığını aktaran Taşdemir, "33 yaşına kadar askerliği tecil ettirmeye olanak sağlandı. Ben de bunu iki sene kullanmak istedim. Şanslıydım, Usta'yla antrenman yapıyorduk ve 3 sene sonra ilk Dünya Şampiyonluğu'muza ulaştık. Ben de profesyonelliğe geçmiş oldum"
"KAÇACAK DELİK ARIYORLAR"
Türkiye'nin bilardoda bu kadar başarılı olmasını değerlendiren Saygıner, "Bir kültür var. Yıllardır bilardoyu domine ediyoruz. Eskiden elemelerde Türkiye çıkınca sevinirlerdi. Şimdi kaçacak delik arıyorlar. Bunda katkılarım olmuştur. Ama şimdi kimi göndersek başarı gelme ihtimali çok yüksek."
"ÜNLÜ DEĞİLSİN DEMİYORUM, İYİ DEĞİLSİN"
Ülkemizde büyük başarı kriterinin farklı olduğunu söyleyen Semih Saygıner, "Başarı, 'Kaç para kazanıyorsun?' sorusunun cevabına göre değişiyor. Çok para kazanan birisine iyi olmadığını anlatamazsın. Ben sana ünlü değilsin, zengin değilsin demiyorum, iyi değilsin."
"ONLARA 'SANA NE' DİYORUM"
Gelecek nesillere tavsiyelerini aktaran Saygıner, "Bilardo ile tanışsınlar. Bilardo salonları özel yerlerdir. Herkes birbirinin arkadaşıdır. Baktılar ki sevdiler. İlla başarılı olmaları gerekmiyor. Bu spor onlara hayatın her alanında katkı sağlayacaktır."
Emeklilik planları hakkında da konuşan Semih Saygıner, "Şarkı söylemeyi seviyorum. Buna da laf edenler oluyor. Onlara 'Sana ne' diyorum. emekli olduğumda gelirsin Bodrum marinaya benim konseri dinlemeye. Para kazanmam gerekmiyor. Şarkı söylemeyi seviyorum, o konuda da kendimi çok geliştirdim."