Cem Bölükbaşı Görkem Ağgündüz'e konuştu! "Kariyerimin en komik anı..."

E-Spor'dan Formula pilotluğuna geçiş yapan tarihteki ilk ve tek isim olan milli sporcumuz Cem Bölükbaşı, takvim.com.tr'nin konuğu oldu. Sporfit programında Görkem Ağgündüz'ün sorularını yanıtlayan Bölükbaşı, birbirinden eğlenceli anılarını da bu programda anlattı. İşte o röportaj...

Giriş Tarihi :01 Haziran 2023 , 15:19 Güncelleme Tarihi :16 Haziran 2023 , 22:11
Cem Bölükbaşı Görkem Ağgündüz’e konuştu! Kariyerimin en komik anı...

Tarihte bir ilki başararak E-Spor'dan Formula 2 koltuğuna geçen Cem Bölükbaşı, bir anda tüm dünyada yankı uyandırmıştı. Şu an Japonya'nın ve dünyanın en prestijli serilerinden olan Super Formula'da yarışan Cem, takvim.com.tr'nin Sporfit programında kariyerinin ilk günlerinden bu güne uzanan hikayesini anlattı. İşte, izleyicilerden gelen soruları da yanıtlayan genç pilotun o açıklamaları;

JAPONYA BİR RİSK DEĞİL MİYDİ?

"Japonya'ya alışmaya başladım ancak dil bariyeri biraz zorluyor. Bir riskti bu tercih aslında ama ne kadar büyük riskler alırsak geri dönüşü de o kadar büyük olur. Kültür olarak motor sporlarına yakın bir ülke. Buraya adım atmak istedik, mucizevi bir şekilde de koltuk bulduk."

"Sezon çok iyi başladı. Çok da yoğun çalışıyorum, daha iyi şeyler istiyorum. İlk 10'a girmeye başladık. Devamında ilk 5, ilk 3 ve galibiyet neden olmasın?"

"Grid'de Japon olmayan pilot çok az var. Şu an 4 kişiyiz geçtiğimiz sene 2 kişiydi. Burada yarışanlar çok uzun süredir bu seride yarışıyor. Çok tecrübeliler, onları yakalamak biraz zor oluyor ama elimizden geleni yapıyoruz."

FORMULA 2'DE KOLTUK SAHİBİ OLDUĞUNU ÖĞRENDİĞİNDE NELER HİSSETTİN?

"Çok heyecanlı bir bekleyişti. Çok farklı bir düzen var Formula 2'de. Yeteneğinizle o koltuğu bekleyenler arasına sokuyorsunuz kendinizi ama bir tek koltuğu bekleyen 5-6 kişi var. Devamında sponsorluk bütçesi, tanınırlık... Hepsiyle beraber bir fark yaratmanız gerekiyor. Dolayısıyla Türkiye'den firmalarla görüştük, hepsinden onay gelince de imzayı atabildik."

YENİDEN FORMULA 2 HEDEFİ VAR MI?

"Aslında emin değilim. Çünkü profesyonellik anlamında F2'den daha iyi bir serideyim şu an. Tekrar dönebilirim ama buradan da devam edebilirim. Sonuçta hedefim 'ilk türk F1 pilotu' olmak. Super Formula'dan da F1'e geçen pilotlar oldu."

BU SPORA NASIL BAŞLADIN?

"Bizim ailede motor sporlarına ilgili kimse yok. Diğer pilotlara baksanız hepsinin ailesinde bir eski yarışçı, yarış sevdalısı var. Tam tersine babamın meraklı arkadaşları bisiklete bindiğimi görünce motocross'a götürelim demişler. 5 yaşında başladım, 6 yaşında Türkiye Motocross Şampiyonu oldum. Daha sonra tehlikeli görünce Go-Kart'a geçtim. Ancak yüksek bütçeli bir spor olduğu için devam edemedim.

FAKİRDEN F1 PİLOTU OLUR MU?

"Zengin sporu olarak geçmesinin sebebi, küçüklükten itibaren çok yüksek bütçeli. Dolayısıyla kimse 5-6 yaşlarındaki bir çocuğa sponsor olmuyor. Eğer meşhur bir F1 yarışçısının oğlu değilseniz. Dolayısıyla biz de biraz bunu kırmaya çalışıyoruz. Ben E-Spor üzerinden bunu başarmaya çalışıyorum. Belki ileride benim elinden tuttuğum biri bunu başaracak. İlk pilotum ancak son pilot olmak istemiyorum."

BU SPORDA İYİYİM DEDİĞİN AN NEYDİ?

"Zor bir soru. Hiçbir zaman çok iyiyim demedim. Avrupa Şampiyonası'nda ilk yarışıma çıktığımda sıralama turlarında 3. olmuştum, yarışı da 5. bitirmiştim. Takımın da o seneki en iyi derecesiydi. Takım da daha iyisini yapabiliriz dedi. Onların da güveniyle yapabileceğime inandım."

ANTRENMANLARDA NELER YAPIYORSUN?

"Çok yoğun tempoda geçiyor. Dışarıdan bakıldığında oturarak yapılıyor gibi düşünülse de çok yüksek hızlar, nabız çok yüksek, çok sıcak bir ortam... Bir saatte 2.5 kilo su kaybediyoruz.

Koşu çok yapıyoruz, bisiklet yapılıyor. Singapur en zor yarışlardan bir tanesi, çok sıcak oluyor. Ona hazırlanırken saunada bisiklete biniyoruz.

Boyun çok önemli, boynu koruyan bir şey yok. F16 pilotu gibi benzer güçlere maruz kalıyoruz, o yüzden boynu çok çalıştırıyoruz antrenmanlarda."

İLK F2 YARIŞINDA NELER HİSSETTİN?

"Çok keyifliydi. Bahreyn'deydi. Çok sevdiğim bir pist. Start alanında dururken F2 aracının içinde, bir an böyle 'Oyundan nerelere geldik?' diye düşündüm.

Yarış sonunda da çok mutluydum. 12 ya da 11. olmuştum. O başarıyı elde etmek çok keyifliydi."

YARIŞ ÖNCESİ TOTEMİN VAR MI?

"Totemim yok, çünkü o an bir şey olur unuturum falan o mentalde yarışa başlamak istemiyorum. Ama hep arabanın sağ tarafından araca biniyorum. Buna dikkat ediyorum."

TELSİZ KONUŞMASI DİKKATİNİZİ DAĞITMIYOR MU?

"Yarış öncesi yaptığımız toplantılarda, yarış mühendisiyle nerelerde konuşacağımızı belirliyoruz. Virajlardan önce konuşulursa tam frenleme esnasında dikkat dağıtabiliyor. O yüzden yarış öncesinde bu noktaları belirliyoruz."

BU SPORUN ZORLUKLARI NELER?

"Fiziki olduğu kadar mental de bir spor. Çünkü araca bindiğinizde artık tek başınasınız. Çok da rekabetçi bir spor. Mental olarak çok etkiliyor. Her şeyin mükemmel şekilde ilerlemesi gerekiyor. Gününüzün her saati kendinizi geliştirerek geçiyor. Ben her gün 4-5 saatimi sporda geçiriyorum. Ben çok severek yapıyorum ama yorucu bir rutin."

CİDDE'DE YAŞADIĞIN KAZANIN PSİKOLOJİSİNİ NASIL ATLATTIN?

"Geçirdiğim ilk büyük kazaydı. Ciddi bir kazaydı. Kaburgam kırılmıştı sonradan fark edildi. 2 gün yoğun bakımda kaldım, kırık yok denmişti ancak İspanya'da ağrı hissettim hastaneye gittik, kaburgamda kırık olduğu söylendi.

Psikolojik olarak da kazanın ardından biraz daha temkinli yarıştım. Riskleri ister istemez azaltıyorsunuz. Sezona yeniden başlamış gibi bir şey oluyor. O yüzden birkaç yarış geri alışma süreci oldu.

Yarış kaçırmak daha zordu. Sonunda F2'deydim ve yarışı evden izliyordum. Çok zordu."

KARİYERİNDEKİ EN KOMİK AN NEYDİ?

"İlk yarışımdı. Avrupa Şampiyonası'na gittik Fransa'ya. Ehliyeti de yeni almıştım. Sürdüğüm ikinci araba yarış arabası gibi bir şeydi. Araba kiralamıştık, piste geldik. Park etmem gerekiyor ancak edemiyorum. Pratiğim yoktu. O zamanki menajerim Temuçin abi, indi arabadan bana gel-gel yapıyor. Diyor ki 'Bu çocuk birazdan Avrupa Şampiyonası'nda yarışacak.'"

ZAYN SOFUOĞLU HAKKINDA DÜŞÜNCELERİN NELER?

"Daha çok küçük. Mükemmel işler yapıyor. Kenan Safuoğlu liderliğinde tabii ki yetişmek çok önemli, onun elini tutması. Daha 4 yaşında ve severek yapıyor. Umarım ben de yardımcı olabilirim ona.

Kenan abi sadece kendi çocuğu için değil bütün motorcuların elinden tutması ve kendisinden sonraki jenerasyonu yetiştirmesi çok önemli. O konuda çok örnek aldığım bir sporcu. Umarım ben de aktif spor hayatım bittikten sonra onun gibi olabilirim."

F1 PATRONU OLSAN HANGİ KURALLARI DEĞİŞTİRİRDİN?

"Takı kuralı aslında mantıklı. Çünkü araçta giydiğimiz her şey yanmaz. Araçta yangın çıkarsa araçtan yaralanmadan çıkabiliyorsun. Ancak takı olursa, o ısıyı iletebilir. O yüzden bu kuralı doğru buluyorum.

DRS de olmazsa olmaz şu an. Atakları kolaylaştırıyor ancak normal geçiş kolaylaşırsa o zaman kaldırılabilir.

Sprint yarışlarını o kadar yapmazdım gibi geliyor. İlla çılgın bir şey yapılacaksa, F2'deki gibi Sprint yarışlarında ilk 10'u ters çevirirdim. O zaman çok da fazla heyecan gelebilir."

EN SEVDİĞİN PİST HANGİSİ?

"Bakü. Monaco çok özel bir pist. İzlerken sıkıcı bir pist ama Monaco hafta sonunu yaşayınca o kadar farklı ki. Yarışınca, bu pist hiç gitmemeli dedim. Çok farklı atmosfer. Ama Bakü, hem sokak pisti hem de en yüksek sürate ulaştığın pist. Bu yüzden benim en sevdiğim pist Bakü."

F1 OYUNUNDA OLMAK NASIL BİR DUYGU?

"Formula 1 oyununa geldim ama oynayamadım. O sırada yurt dışındaydım. Sonrasında da update geldi, oynayamadım. Bu seneki oyunu satın bile alamadım. Şu an simülasyon kısmı benim için tam gerçek yarışa hazırlığa döndüğü için F1 oynamaya vaktim kalmadı."

"Menajer oyununda varım, ama orada da hep 25-26 yaşlarında emekli oluyormuşum. Sürekli öyle mesajlar alıyorum. Benim öyle bir hevesim yok. Konuşacağım onlarla, emekli etmesinler beni."

F1 ŞAMPİYONU OLMAYI HANGİ TAKIMLA HAYAL ETTİN?

"Tabii ki ettim. Kartingdeyken de ediyordum. Her takımla olmak isterdim. En köklü takımı Ferrari'dir. Onlarla olmak özel bir şey. Ama Red Bull ile de isterim, Mercedes ile de isterim. Biraz da politik konuşuyorum, ilerde röportaj önüme gelirse ters tepmesin."

DRIVE TO SURVIVE HAKKINDA DÜŞÜNCELERİN NELER?

"Hit getirmesi için yapılan bir şeydi. İnanılmaz da getirdi. O yüzden laf ediliyor olabilir ama görevine ulaştı. İlk birkaç sezon çok güzeldi. Sonra dedikleri gibi herkesi düşman gibi göstermişler ama herkes arkadaş. Biraz abarma durumuna girmişlerdi. 5. sezon harikaydı. Bence F1'in şu ana kadar yaptığı en iyi projeydi."

2021 ABU DABI FİNALİ KİMİN HAKKIYDI?

"Ben canlı oradaydım. Tribünden neler olduğunu anlamadık. Bence Hamilton'ın hakkıydı. O sezon Verstappen için harikaydı, hakkını yememek lazım. Max o sezon dünya şampiyonu olmayı hak etti. Ama Hamilton da hak etti. O yarış Lewis'in hakkıydı. Bazı kurallar değiştirildi o yarıştan sonra. Onu da biraz insan sorguluyor. Umarım bir daha böyle bir şey olmaz"

"O kadar güzel bir sezondu ki. Mükemmel bir sezondu. Son yarışa 0 puanla geliyorlar ve son tur arka arkaya geliyorlar. Dolayısıyla böyle bir sezon güvenlik aracının arkasında bitmesin diye bir tur yarıştırdılar. Ama atağı da çok güzeldi Verstappen'in, tabii ki lastik avantajı vardı. Çok kaliteli bir sezon izlettiler bize."