Turu Kadıköy'de garantileyen Fenerbahçe, Hollanda'da adeta formalite maçına çıktı. Ancak Twente'li futbolcular yaptıkları sertliklerle maçın gergin geçmesine neden oldu. Hem sakatlık hem de kırmızı kart olmaması bizim için galibiyet kadar değerliydi.
Maç öncesinde İsmail Kartal'ın 11'ini gördüğümde biraz şaşırdım. Dediğim gibi tur garantiydi ve Dzeko, Tadic, Fred gibi isimlerin dinlendirilmesini bekliyordum. Ancak İsmail Hoca 3 ismi de 11'de başlattı. Hafta sonu Ankara'da zorlu bir rakip ve zeminle mücadele edecek olan Fenerbahçe'de ihtiyar delikanlılardan Tadic 60, Dzeko ise 86 dakika sahada kalmış oldu. Batshuayi'nin ayrılacağından dolayı oynatılmadığı düşünülürse o bölgede Umut Nayir denenebilirdi.
Maça başlayan isimlerden olan Mert Hakan, oyundan çıkana kadar sahada yokları oynadı. Milli oyuncunun sezon boyunca en büyük sıkıntısı Szymanski ile dönüşümlü oynayacak olması olabilir. Çünkü Polonyalı öyle etkili performans gösteriyor ki Mert Hakan'ın sırıtmaması için ağzıyla kuş tutması gerek.
Sakatlık sorununu atlatmasının ardından 11'deki yerini alan Becao, sahanın en iyi isimlerinden biriydi. Sert oyunuyla rakipleri yıldıran Brezilyalı, yaptığı yerinde müdahalelerle de çoğu tehlikeyi başlamadan bitirdi. İsmail Kartal ile farklı bir kimliğe bürünen Osayi Samuel de maçın iyilerindendi. Bu performansıyla bile ligin en iyi beklerinden biri olacağını gösteren Nijeryalı, final pası tercihlerini de geliştirirse çok farklı bir seviyeye çıkabilir.
Golü atmasa bile galibiyeti getiren isim olan King'den de bahsetmek gerek. İkinci yarının başında oyuna dahil olan King, penaltının olduğu 70. dakikaya kadar takıma hiçbir katkı sağlayamadı. Ancak uzun yıllar unutulmayacak bir bireysel performansla penaltıyı alarak turun galibiyetle gelmesini sağladı.
Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın performanslarıyla beraber ülke futbolu olarak Avrupa'da en başarılı sezonlarımızdan birini geçiriyoruz. Artık Konferans Ligi için herkesin tek bir hayali var: İki takımla beraber Yunanistan'daki final...