Almanya ırkçılığın gölgesinde EURO 2024'e ev sahipliği yapacak: Artan ırkçılık, Alman futboluna da yayılıyor!

Almanya, ırkçılık suçlamaları gölgesinde 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2024) için gün sayıyor. Alman futbolunda, en alt kademeden en üst liglere kadar pek çok müsabakada son yıllarda sıklıkla ırkçılık ve ayrımcılık vakasına denk geliniyor. Türk asıllı Alman futbolcu Mesut Özil'in 2018'de milli takımı bırakmasına yol açan ırkçılık, tepkilere rağmen Alman futbolunda gündemdeki yerini koruyor.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :05 Haziran 2024 , 14:39 Güncelleme Tarihi :05 Haziran 2024 , 16:21
Almanya ırkçılığın gölgesinde EURO 2024’e ev sahipliği yapacak: Artan ırkçılık, Alman futboluna da yayılıyor!

İÇİNDEKİLER

Almanya, ırkçılık suçlamaları gölgesinde 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2024) için gün sayıyor.

2024 Avrupa Futbol Şampiyonası, 14 Haziran-14 Temmuz tarihlerinde Almanya'da düzenlenecek.

Organizasyon öncesi Almanya Milli Takımı'na ilişkin ülkenin devlet kanalı tarafından yapılan ankette ortaya çıkan ırkçılık gerçeği, dünyada geniş yankı uyandırdı.

EURO 2024'ün ev sahibi Almanya, ülkedeki ırkçılık ve ayrımcılık vakalarının gündemde kalmamasını istiyor.

ALMANYA MİLLİ FUTBOL TAKIMI'NA İLİŞKİN ANKET TEPKİ ÇEKTİ
Batı Alman Radyo ve Televizyon Kurumu'nda (WDR) yayımlanan Sport Inside programı tarafından Almanya Milli Futbol Takımı ile ilgili yapılan anket tepkiye neden oldu.

Ankete katılan her beş kişiden birinin Alman Milli Takımı'nda daha fazla "beyaz oyuncu" görmek istediğini belirtmesi ve katılımcıların yüzde 17'sinin de milli takım kaptanı İlkay Gündoğan'ın Türkiye kökenli olmasının "üzücü olduğunu" ifade etmesi, başta teknik direktör Julian Nagelsmann olmak üzere diğer futbolcuların tepkisini çekti.

Nürnberg'te yarın Ukrayna ile oynayacakları hazırlık maçı öncesinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Nagelsmann, "Kamu televizyonunda böyle bir soru sorulmasının bile başlı başına delilik olduğunu düşünüyorum. Şok oldum. Ülkedeki herkes için bir Avrupa Şampiyonası oynuyoruz. Umarım bir daha asla böyle saçma anketler okumak zorunda kalmam." değerlendirmesinde bulundu.

Julian Nagelsmann, bunu ırkçı bir tutum olarak bulduğunu sözlerine ekledi.

Alman Milli Takımı oyuncusu Joshua Kimmich de ankete tepki göstererek bu tür şeylerin tamamen ırkçılık olduğunu belirtti.

Almanya'da 14 Haziran - 14 Temmuz arasında düzenlenecek Avrupa Futbol Şampiyonası (Euro 2024) hazırlıkları başladı. Başkent Berlin'de tarihi Brandenburg kapısı ile Zafer Anıtı (Siegessaeule) arasında bulunan 17 Haziran Caddesi trafiğe kapatıldı. Cadde üzerinde suni çim serilmeye ve Brandenburg kapısı önünde dev ekran kurulmaya başlandı.Almanya'da 14 Haziran - 14 Temmuz arasında düzenlenecek Avrupa Futbol Şampiyonası (Euro 2024) hazırlıkları başladı. Başkent Berlin'de tarihi Brandenburg kapısı ile Zafer Anıtı (Siegessaeule) arasında bulunan 17 Haziran Caddesi trafiğe kapatıldı. Cadde üzerinde suni çim serilmeye ve Brandenburg kapısı önünde dev ekran kurulmaya başlandı.

Kimmich, futbolun farklı milliyet ve dinleri bir araya getirdiğini vurgulayarak, "Bu, takım içinde konu bile olmadı. Futbolun içinde büyüyen herkes bunun tamamen saçmalık olduğunu bilir." ifadelerini kullandı.

Anketteki soruları eleştiren Kimmich, futbolcuların kökenine ilişkin soruyu yanlış bulduğunu, böyle soruların gereksiz ve saçma olduğunu dile getirdi.

Alman Milli Takımı oyuncusu Joshua Kimmich Alman Milli Takımı oyuncusu Joshua Kimmich

Bu arada Avrupa Futbol Şampiyonası'yla ilgili 5 Haziran'da yayımlanacak bir belgesel için yapılan ankette ise katılımcıların yüzde 21'i Alman Milli Takımı'nda "Geçmişte olduğu gibi daha fazla beyaz oyuncu oynasaydı daha iyi olurdu." şeklinde görüş beyan etti.

Ankete katılanları yüzde 65'i ise bu ifadeye katılmadığını bildirdi.

Almanya'da 14 Haziran - 14 Temmuz arasında düzenlenecek Avrupa Futbol Şampiyonası (Euro 2024) hazırlıkları başladı. Başkent Berlin'de tarihi Brandenburg kapısı ile Zafer Anıtı (Siegessaeule) arasında bulunan 17 Haziran Caddesi trafiğe kapatıldı. Cadde üzerinde suni çim serilmeye ve Brandenburg kapısı önünde dev ekran kurulmaya başlandı.Almanya'da 14 Haziran - 14 Temmuz arasında düzenlenecek Avrupa Futbol Şampiyonası (Euro 2024) hazırlıkları başladı. Başkent Berlin'de tarihi Brandenburg kapısı ile Zafer Anıtı (Siegessaeule) arasında bulunan 17 Haziran Caddesi trafiğe kapatıldı. Cadde üzerinde suni çim serilmeye ve Brandenburg kapısı önünde dev ekran kurulmaya başlandı.

MİLLİ TAKIMDAKİ YABANCI KÖKENLİLERİN MARUZ KALDIĞI IRKÇILIK BELGESELE KONU OLDU
Almanya'da A Milli Futbol Takımı'na ilişkin hazırlanan bir belgeselde ise ülkede ırkçılığın her alanda olduğu gibi sporda da bulunduğu vurgulandı.

Alman kamu yayıncısı WDR tarafından hazırlanan "Birlik ve Adalet ve Çeşitlilik - Irkçılık ve Aidiyet Arasında Milli Takım" başlıklı belgeselde, Almanya A Milli Futbol Takımı'nın başarısı için ter döken ve bundan gurur duyan yabancı kökenli futbolcuların toplumun bir kesimi tarafından dışlandıkları, ayrıca ırkçı söylemlere maruz bırakıldıkları ortaya konuldu.

Philip Awounou'nun, sunduğu belgeselde "Almanya için gururla oynayan bir takım ama aynı zamanda Almanya'nın tamamının gurur duymadığı bir takım" ifadesi de ülkenin aşırı sağ konusunda durduğu noktayı özetlemesi bakımından dikkati çekti.

Belgeselde, milli takımda forma giyen Fildişi kökenli Jonathan Tah ve Gana kökenli eski milli futbolcu Gerald Asamoah'ın yanı sıra akademisyen, gazeteci ve siyasetçilerin görüşlerine de yer verildi.

"GERÇEK BİR ALMAN BENİM İÇİN AÇIK TENLİDİR"
Belgeselde, yaşlı bir Alman'ın, "Takımlar artık Alman değil. Bu bir fıkra gibi. Gerçek bir Alman benim için açık tenlidir" ifadesine yer verildi.

Başka bir Alman da ülke vatandaşı olmakla hakiki Alman olunamayacağı ifadesini kullandı.

Gerald Asamoah'ın Hannover formasıyla 1997 yılında Cottbus'ta oynadığı karşılaşmada, taraftarların muz attığı ve "zenci evine dön" hakaretini yaptığı anlara ilişkin görüntüler de belgeselde yer aldı.

Asamoah bu görüntüleri tekrar izlediğinde o günü hatırlamak istemediğini belirterek, "Sadece nefretti. O gün yaşadıklarım inanılmayacak şeylerdi. Bana muz fırlattılar." dedi.

MESUT ÖZİL'E YÖNELİK IRKÇI SALDIRI DA BELGESELDE İŞLENDİ
Belgeselde Almanya A Milli Futbol Takımı'nın başarılı eski futbolcusu Mesut Özil'in, Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile 2018'de İngiltere'de çektirdiği fotoğraf gerekçe gösterilerek maruz kaldığı ırkçı eleştiriler de geniş yer buldu.

Özil'in eleştiriler nedeniyle milli takım forması giymeyeceğini açıklaması ve o dönemde yaşadıkları da ele alındı.

Sosyolog Aladin El-Mafaaalani de Özil gibi Almanya formasıyla dünya şampiyonu olmuş bir futbolcuya yönelik olumsuz tutuma işaret ederek, şunları söyledi:

"Almanya'nın 2014 Dünya Şampiyonası'nı o kadar da heyecan verici bulmuyorum çünkü asıl test, işler gerçekten kötü gittiğinde ne olacağıdır ve bu örneğin tüm Özil tartışmasının o zamanlar olumsuz olduğunu görebileceğiniz bir şeydir."

Aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif Partisi'nin (AfD) Genel Başkan Yardımcısı Alexander Gauland'ın Frankfurter Allgemeine Sonntagszeitung gazetesine verdiği demeçte, milli takımın başarılı siyahi oyuncusu Jerome Boateng ile ilgili kullandığı "İnsanlar futbolcu olarak onu iyi buluyor ama Boateng gibi birini komşu olarak istemiyorlar." ifadesi de hatırlatıldı.

Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkanı Kevin Kühnert de, "Bir Alman milli oyuncusu olarak soyismi Meier, Müller, Schulze olan hiç kimseye hiçbir yerde anayasaya ya da Federal Almanya Cumhuriyeti'ne sadakati sorulmadı. Bu soruyu son yıllarda başkalarına da soruyoruz, sadece bu konuda ayık olmanız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Solingen'de 5 Türk'ün hayatını kaybetmesine yol açan ırkçı kundaklamadan görüntülerin de yer verildiği belgeselde, bunun ülkede yaşayan yabancılar için tam bir travma oluşturduğu vurgulandı.

TRİBÜNLERDEKİ ALMAN HOLİGANLAR
Gündeme getirilmek istenmeyen diğer bir konu da Alman futbolunu olumsuz etkileyen holiganların çıkardığı olaylar.

EURO 2024'teki karşılaşmalar sırasında tribünlerden ırkçı söylemler duyulma ihtimali de endişe yaratıyor.

Yaklaşık bir ay sürecek olan organizasyon sürecinde Almanya'da farkı şehirlerde yapılacak karşılaşmalarda taraftarların olası ırkçı tavırları da turnuvaya zarar verebilir.

"TARAFINI SEÇ"
Almanya Futbol Federasyonu (DFB), kamuoyundan yapılan ırkçı ve ayrımcı saldırılara karşı iki futbolcusunu korumaması dikkati çekmişti. Bu süreçte Özil'e yönelik en büyük baskı kendisine "tarafını seç" imalarında bulunan 2016-2019 arasında DFB başkanlığı yapan Reinhard Grindel'den gelmişti.

Milli takımdan ayrılma gerekçesinde Grindel'i doğrudan eleştiren Mesut Özil, "Grindel ve onun destekçilerinin gözünde kazandığımızda Alman, kaybettiğimizde göçmenim." ifadesini kullanarak ülkedeki ırkçılık konusuna vurgu yapmıştı. Bunun sonucunda Mesut Özil, Almanya Milli Takımı'ndan ayrılmak zorunda kalmıştı.

Türk asıllı futbolcunun tutumu ülkede yaşayan göçmenlere de cesaret verdi. Göçmenler bunun üzerine Almanya'da uğradıkları ırkçı ve ayrımcı tutumları #meTwo etiketiyle sosyal medyadan paylaşmıştı.

EURO 2024 için karar verilecek tarih yaklaştıkça Alman basını, Mesut Özil'in maruz kaldığı olayı ve göçmenler tarafından başlatılan #meTwo paylaşımlara yer vermeyi bırakmıştı. DFB yetkilileri de ırkçılık olaylarını görmezden gelerek konunun gündeme taşınmaması için elinden geleni yapmıştı.

2019-2021 yılları arasında DFB başkanlığı yapan Fritz Keller ise Rusya'da geçen yıl düzenlenen 2018 FIFA Dünya Kupası'na katılan Almanya A Milli Takımı kadrosunda yer alan Türk asıllı futbolcular Mesut Özil ve İlkay Gündoğan'ın 2018'in mayıs ayında Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile Londra'da buluşarak fotoğraf çektirmesi ve formalarını hediye etmesine ilişkin ülkede yapılan tartışmalarla ilgili bir soru üzerine, "O dönemde sadece bir hata yapılmadı, yığınla hata yapıldı. Toplum olarak, özellikle iki kökeni olan veya farklı kökenden gelen insanların omuzlarına ne yüklediğimizi düşünmemiz lazım." şeklinde konuşmuştu.

"BİR FUTBOLCU HANGİ MİLLİ FORMA ALTINDA OYNAYACAĞINA KENDİSİ KARAR VERİR"
Dönemin DFB Genel Sekreteri Friedrich Curtius ise Mesut Özil'in Almanya formasıyla tarih yazan oyuncu olduğunu dile getirmiş ve Özil'in milli takımdan ayrılmasına sebep olan koşullardan duyduğu rahatsızlığı dile getirmişti.

Curtius, "DFB olarak daha erkenden oyuncunun önünde durmayı ve ona arka çıkmayı ihmal ettiğimizi de açık bir şekilde söyleyebilirim. Özellikle yaşanan bu tartışmada anlayışsızlığın nefrete dönüştüğü bir dönemde." ifadelerini kullanmıştı.

Bir futbolcunun hangi milli takımın formasını giyeceğine kendisinin karar vermesi gerektiğini vurgulayan Curtius, "Almanya-Türkiye arasında karar verecekse ve Türkiye için karar verirse buna saygı duyarım. Bu tamamen meşrudur ve anlaşılırdır. Almanya için karar verirse mutluluk duyarım. Almanya'dan yana karar verirse de Almanya ve DFB'nin değerleriyle özdeşleştiğini varsayarım. Ancak futbolcunun vereceği bu kararı ben veremem. Futbolcunun kendisi bu kararı vermesi gerekiyor." şeklinde konuşmuştu.

Ülkede futbolda yaşanan ırkçılık ve ayrımcılık olaylarına ilişkin sorulara da cevap veren Curtius, "Toplumumuzda ve özellikle futbolda ırkçılığın yeri yoktur. Her türlü ırkçı davranışa her zaman kırmızı kart verilmesi gerektiğine inanıyoruz. Irkçılığa karşı kararlılıkla mücadele edilmesi lazım." değerlendirmesinde bulunmuştu.

Curtius, "Özelikle 2018'deki Dünya Kupası'ndan ve Mesut Özil olayından sonra edindiğimiz tecrübelerle kulüplerle ve futbol birlikleriyle yoğun diyalog başlattık. Federasyon olarak bu konularda kendimizi daha da geliştirmek istiyoruz. Alman futbolunda aktif futbolcuların yüzde 25'i göçmen kökenli. Bu inanılmaz büyük bir oran. Bu insanlara ulaşıp onlarla diyaloğa geçmek istiyoruz." ifadelerini kullanmıştı.

Patrick OwomoyelaPatrick Owomoyela

ALMAN ASILLI TÜRK FUTBOLCULAR NEFRET SÖYLEMİ İLE YÜZLEŞİYOR
Son yıllarda Alman futbolunda görülen ve medyada geniş yer bulan ırkçılık eylemlerini derledik. 2006 Dünya Kupası öncesinde aşırı sağcı Nasyonal Demokrat Partisi (NPD), ülkenin milli takımında yer alan siyahi oyuncu Patrick Owomoyela'nın takımdan çıkartılması için kampanya başlattı.

Almanya Birinci Futbol Ligi (Bundesliga) ekiplerinden Hertha BSC Berlin ile 4. Lig ekiplerinden Babelsberg arasında 2009 yılında oynanan hazırlık müsabakasında, Herthalı taraftarlar, Babelsberg'de oynayan Senegal asıllı siyahi futbolcu Babacar N'Diaye'ye ırkçı sözlerle tezahüratta bulunup hakaret etti.

Babacar N'DiayeBabacar N'Diaye

Oyunu yöneten hakem, karşılaşmaya kısa bir süre ara verirken, polisler ırkçı tezahüratlarda bulunan taraftarlara müdahale etti, siyahi futbolcu N'Diaye ise gözyaşlarını tutamadı.

Sosyal medyanın gündelik yaşantıda daha etkin bir hal almaya başladığı yıllarda, adı uzun süredir ırkçılık ve nefret söylemleriyle anılan Türk asıllı Mesut Özil, 2012'de sanal dünyada ırkçı söylemlerin hedefi oldu.

Avrupa Şampiyonası'nda Almanya-Danimarka arasında oynanan müsabaka sırasında sosyal medya platformları üzerinden Alman asıllı Türk futbolcuyu hedef alan bazı sosyal medya kullanıcıları, "Özil kesinlikle Alman değildir", "Bir kağıt parçası, kökeni değiştirmez" ve "Alman Milli Takımı'nda sadece Alman adını taşıyan oyuncuların yer alması gerekiyor" gibi paylaşımlarda bulundu.

Almanya 4. Ligi'nde mücadele eden Berlin Athletik Klub (BAK 07) isimli Türk kulübü, 5 Kasım 2012'de kimliği belirsiz kişiler tarafından gönderilen ve ırkçı hakaret ile tehditler içeren mektup ile taciz edildi.

Türk takımı BAK 07, aynı yılın eylül ayında Lok Leipzig'le oynadıkları maçta ırkçı saldırıların hedefi olurken, kulüp başkanı Mehmet Ali Han, bazı taraftarların şeref tribününde bulunan BAK 07 Kulübü'nün yöneticilerine ve oyuncuların ebeveynlerine fiziki saldırıda bulunduklarını, polisin ise o anlarda olaya müdahale etmediğini söyledi.

Almanya 2. Ligi'nde 18 Ağustos 2013'te oynanan 1860 Münih-FC İngolstadt karşılaşmasında Münihli seyirciler ırkçı söylemlerle aralarında Türk asıllı futbolcuların bulunduğu sporculara hakaret içeren tezahüratlarda bulundu.

"ONLAR GİBİLER İÇİN KAZANDIĞIMIZDA ALMAN, KAYBETTİĞİMİZDE GÖÇMENİM"
Almanya Milli Takımı'nın göçmen oyuncuları da Alman futbolundaki ırkçı söylemlerin hedefi oldu. Alman Milli Takımı'nın 2014'te FIFA Dünya Kupası'nı kazanmasının ardından 2016'da Avrupa Şampiyonası'nda elenmesinin faturası, Türk asıllı milli futbolcu Mesut Özil ve beraberindeki Afrika kökenli futbolculara kesildi.

Mesut Özil'in turnuvanın öncesinde umreye gitmesi, dönemin Alman aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi (AfD) Başkanı Frauke Petry tarafından "Mesut Özil gibi, çocuklar ve gençler için örnek olmuş bir insanın Alman Milli Marşı'nı söylememesi gerçekten de üzücü. Özil'e, Mekke'ye yaptığı ziyareti kamuoyunda duyurarak siyasi bir görüşe mi yer vermek istediği sorulabilir." sözleriyle eleştirildi.

Yine benzer tarihlerde AfD'nin Genel Başkan Yardımcısı Alexander Gauland, Alman Milli Takımı'nın Gana kökenli oyuncusu Jerome Boateng hakkında, "İnsanlar onu futbolcu olarak iyi buluyorlar ancak Boateng'i komşu olarak istemiyorlar." ifadelerini yöneltti.

Avrupa Şampiyonası'ndan 2 yıl sonra, Rusya'da düzenlenen 2018 FIFA Dünya Kupası'nda tarihin en kötü performansını sergileyerek turnuvaya veda eden Alman Milli Takımı'ndaki göçmen futbolculara yönelik hem sosyal medyada hem de gündelik yaşantılarda ırkçılığa varan sözler had safhaya ulaşırken, "eleştirilerin" en büyüğü, Alman Milli Takımı'nın kaptanlığını yapan Mesut Özil'e yöneltildi.

Londra'da 2018'de Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşen ve bu görüşmenin pozlarını paylaşan Mesut Özil'e yönelik Almanya Futbol Federasyonu (DFB) Başkanı Reinhard Grindel de dahil olmak üzere pek çok Alman tepki gösterdi ve "Tarafını seç, ya Türk'sün ya da Alman" çağrısında bulundu.

Özil, 22 Temmuz 2018'de, sosyal medya hesaplarından bir açıklama yaparak Alman Milli Takımı'ndaki kariyerini, maruz kaldığı ırkçılık ve ayrımcılık sebebiyle sonlandırdığını duyurdu.

Mesut Özil, açıklamasında DFB Başkanı Grindel'e yönelik "Onlar gibiler için kazandığımızda Alman, kaybettiğimizde göçmenim" diye tepki göstererek şu ifadeleri kullandı:

"Irkçılık ve saygısızlığa maruz kalmış hissederken, artık Almanya'yı uluslararası düzeyde temsil edemem. Almanya formasını gurur ve heyecanla giyerdim ama artık aynı şeyleri hissetmiyorum. Bu kararı vermek çok zordu çünkü her zaman takım arkadaşlarım, antrenörlerim ve Alman halkı için her şeyimi verdim. Fakat Almanya Futbol Federasyonu üst düzey yöneticilerinin Türk kökenime saygı göstermemeleri ve beni bir siyasi propaganda aracına dönüştürmeleri, işleri dayanılmaz noktaya getirdi. Bunun için futbol oynamıyorum. Arkama yaslanıp öylece duracak değilim. Ayrımcılık asla kabul edilemez."

Özil'in Almanya Milli Takımı'ndaki futbol kariyerini sonlandırmasının ardından DFB Başkanı Grindel ise "Irkçı saldırılar karşısında belirli durumlarda daha açık bir şekilde pozisyon almalıydım ve Mesut Özil'in önünde durmalıydım." ifadelerini kullanarak, pişmanlık duyduğunu söyledi.

ARTAN IRKÇI SÖYLEMLER VE FUTBOLCULARA KADRO DIŞI CEZALARI
Mesut Özil'in milli takımdan ayrıldığını açıklamasının ardından da Alman futboluna sirayet eden ırkçılık ve ayrımcılık problemi durulmadı.

Almanya İkinci Futbol Ligi takımlarından Saint Pauli'de forma giyen Türk futbolcu Enver Cenk Şahin, 2019'da, tek bir paylaşım yüzünden sosyal medyada ırkçı taraftarların saldırısına uğradı. Türkiye'nin sınırındaki terör unsurlarına karşı başlattığı haklı operasyon Barış Pınarı Harekatı'na destek veren paylaşımda bulunan Enver Cenk Şahin, kulübü tarafından kadro dışı bırakıldı.

Enver Cenk ŞahinEnver Cenk Şahin

Alman futbolundaki ırkçılığın bir diğer mağduru, bugün İspanya'nın Real Madrid Kulübünde top koşturan İngiliz futbolcu Jude Bellingham, 21 Mart 2021'de sosyal medya hesabından kendisine yönelik yapılan ırkçı yorumları paylaşarak "Sosyal medyada herhangi bir gün daha..." mesajını yazdı.

DFB Spor Mahkemesi, 2021'in Eylül ayında, 3. Lig ekiplerinden Saarbrücken'de forma giyen Dennis Erdmann'a, ırkçı söylemlerde bulunduğu gerekçesiyle ceza verdi.

Bundesliga ekiplerinden Leipzig'de forma giyen siyahi Alman futbolcu Benjamin Henrichs, 2023'te, sosyal medyadaki ırkçı saldırıların hedefi oldu. Almanya Kupası çeyrek finalinde Dortmund'u 2-0 yendikleri maçın ardından sosyal medyadan ırkçı mesajlar aldığını söyleyen Henrichs, "İsteyen herkesin ırkçı düşüncelerini rahatça paylaşabileceği bir toplulukta yaşıyoruz" ifadeleriyle tepkisini gösterirken, bazı taraftarlar, Alman oyuncunun sakatlık yaşaması için dileklerde bulunan paylaşımlar yaptı.

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının başladığı 7 Ekim 2023 sonrasında Filistinlilere destek mesajı yayınlayan Faslı futbolcu Anwar El Ghazi de Alman futbolundaki ayrımcılıktan payını alanlar arasında yer alıyor. Mainz 05 forması giyen Faslı forvet, sosyal medya hesabından Filistin'e destek verdiği gerekçesiyle önce kadro dışı bırakıldı, sonra sözleşmesi tek taraflı feshedildi.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN