15 DOKTORA BEDEL - ULAŞ ÖZDEMİR
Trabzon'da söylenen bir türkünün şu bölümünden başlayalım: *"Oy benim sevdiceğum olir mi böyle keder?
Of-Sürmene Yaylası 15 doktora bedel!"* Trabzonspor'un şu anki durumu da gerçekten 15 doktora bedel bir meseleye dönüşmüş durumda.
Şenol Güneş, iki hafta önce teşhisi koydu, ancak bu hastalığın tedavisi ne yazık ki uzun sürecek gibi görünüyor. Geçen haftaki Kayserispor maçına göre farklı bir ilk 11 sahada olsa da, izlediğimiz futbolun kalitesi ve sorunları aynıydı. Aslında sorunun kaynağını bireysel oyuncu performanslarından ziyade genel takım yapısında aramak gerekiyor.
Kayserispor maçından sonra A Spor'daki yayınımda, Şenol Hoca için "Kızılcık Şerbeti içecek" demiştim ve maalesef bu sancılı süreç hâlâ devam ediyor. Milli maç arası, sakatlıklar ve yoğun maç fikstürü gibi faktörler, Şenol Güneş'in sorunları çözebilmesi için gereken süreyi biraz daha artırdı.
Bahsettiğimiz takımın hem fiziksel hem de mental sorunları oldukça derin. Üstelik bu problemler öyle kısa sürede düzelebilecek gibi de değil. Takımın yeniden özgüven kazanabilmesi ve mental kırılmanın giderilmesi için bir galibiyet ilaç gibi gelecek. Fakat, bu noktadan sonra karşımıza pek çok zorluk çıkıyor. Bu zorlukların üstesinden gelebilmek için de zamana ihtiyaç var.
MHK'de Volkan Bayarslan kadar kötü bir hakem var mı, emin değilim!
Trabzonspor'un attığı golden önceki pozisyon gözlerinin önünde gerçekleşti, fakat devam kararı verdi.
Daha sonra VAR neden çağırdı, kimse anlamadı ve faul gerekçesiyle gol iptal edildi. Bayarslan, oyun standartlarını koruyamayan, oyunun akıcılığına engel olan ve futbolu yeterince iyi bilmeyen bir hakem.
Yazık!