Trabzonspor'da tepkiler çığ gibi büyüyor... Trabzonspor ile G.Antep maçının VAR kayıtları dün Türk hakemliğinin adalet sorunu, bugün değil yılların birikimiyle içinden çıkılmaz bir yaraya dönüştü. "Adalet" kavramı, sahada alınan kararlarla defalarca örselendi. Oyuncuların emeği, teknik direktörlerin zekâsı ve taraftarın tutkusu, hakemin düdüğüyle yok ediliyor.
OPERASYONEL YILLAR
1990'ların şampiyonluk yarışlarından bugüne kadar hakem hataları, adaletin nasıl kaybolduğunu gösterdi. O yıllarda VAR'ın eksikliğiyle görmezden gelinen ofsaytlar, çifte standart uygulanan kırmızı kartlar; haksız penaltılar... Günümüzdeyse VAR olmasına rağmen, "yokmuş" gibi yönetilen maçlar... VAR sistemi bile adaleti sağlayamıyor. Hakemlik kurumunun yıpranması, futbolcuların emeğini ve futbolun ruhunu çalıyor. VAR kayıtlarındaki skandallar, bu meselenin "gözden kaçan" hatalar olmadığını, bilinçli bir adaletsizliğin işlediğini kanıtlıyor.
AVRUPA'DAN DERSLER
Avrupa liglerinde hakemler, adalet terazisi gibi işliyor. Almanya'da verdikleri kararları açıklıyorlar. İngiltere'de hakemler, fiziksel ve psikolojik eğitimle destekleniyor, futbolun bir parçası haline geliyorlar. Avrupa'da VAR kararlarının hemen açıklanması, adaletin nasıl işlediğini gösteriyor.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Hakemlerin Profesyonelleşmesi: Hakemlik bir yan meslek olmaktan çıkarılmalı, tam zamanlı bir iş olarak ele alınmalı. Üst düzey hakemlere Avrupa standartlarında maaşlar verilmeli.
Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik: VAR kayıtları anında yayınlanmalı, hakemler maç sonu röportajlarıyla kararlarının arkasındaki mantığı açıklamalı.
Eğitim ve Psikolojik Hazırlık: Hakemler yalnızca kuralları değil, oyuncu psikolojisini de anlamalı. Avrupa'daki hakemlerin geçtiği psikolojik testler, kriz anlarında daha adil kararlar vermelerini sağlıyor. Teknik İmkanların Geliştirilmesi: VAR'daki hakemlerin kararları hızlı ve etkin olmalı. Oyunun hızını kesen bir sistem, adaleti sağlamıyor.
HAKEMLİĞİN FELSEFESİ: ADALETİN ÖLÇÜSÜ
Adaletin olmadığı bir oyunda zaferin anlamı yok. Avrupa'daki adalet anlayışını Türkiye'de uygulamak, futbolun bir oyun değil, toplumsal bir "adalet" mecrası olduğunu hatırlatacak. Düdüğün sesi, futbolun adaletini haykırmalı.
TÜRK HAKEMLERİNE SESLENİŞ
Çaldığınız düdükler, yalnızca oyunun kurallarını değil, milyonların umudunu etkiliyor. Adaletin peşinde koşmak, futbolun ruhuna saygı göstermekle de ilgili. Her düdüğünüz, bir insanın hayalini, bir takımın geleceğini belirliyor. Kendinizi sorgulama zamanı geldi: Hangi güçlerin etkisi altındasınız? Her yıl federasyon değişiyor ama hakem yapısı değişmiyor? Bu soruların yanıtı, yalnızca kariyeriniz için değil, Türk futbolunun geleceği için de önemli.
SAYIN İBRAHİM HACIOSMANOĞLU'NA
Adaletsizliklere kayıtsız kalmak asla kabul edilemez. Başkanlığınız altında artan hakem hataları, yalnızca bir takımın değil, tüm futbolseverlerin umutlarını yerle bir ediyor. Artık seyirci kalmamalısınız. Önlem alınmazsa, geçmişte canınızı fazlasıyla yakan bu yapı bugün başkanı olduğunuz organizasyonda sizi de yıkabilir. (ULAŞ ÖZDEMİR)