Fenerbahçe'nin Faslı yıldızı Sofyan Amrabat, Fenerbahçe YouTube kanalına açıklamalarda bulundu.
"EN BÜYÜK DÖNÜM NOKTASIYDI"
"Futbola çok genç yaşta başladım. Sokaklarda arkadaşlarımla, kardeşlerimle oynadım. Sanırım 6 yaşındayken şehrimizdeki amatör kulüpte oynayarak başladım. Takımın adı Zuidvogels'ti. Benim için örnek olan kişi büyük kardeşimdi (Nordin Amrabat), kendisi benden 9 yaş büyük. Hep futbol oynardı. Benin için örnek teşkil ederdi. En büyük dönüm noktam, tabii ki Dünya Kupası, kariyerimde harika bir andı. Sanırım dönüm noktam daha çok Utrecht'ten Feyenoord'a transfer oluşumdu. İlk defa oradayken Şampiyonlar Ligi'nde oynamıştım. Bilirsiniz, Şampiyonlar Ligi'nde ilk kez oynayacaktım ve beni neyin beklediğini de bilmiyordum. Bir yıl öncesindeki tüm Şampiyonlar Ligi maçlarını hep seyrederdim; bizim de ilk maçımız Manchester City'e karşıydı. Benim için hoş bir andı. Bu maçtan sonra kendime 'Bende bu seviye var, ben bu seviyelerde oynayabilirim.' dedim. Sanırım bu benim dönüm noktamdı oyuncu olarak, genç oyuncu olarak Şampiyonlar Ligi'nde en yüksek seviyede oynamak. Sanırım kariyerimdeki en büyük dönüm noktası buydu."
"BESLENME ÇOK ÖNEMLİ"
"Aslında aynı şeyleri yapmayı seviyorum. Örneğin; maçtan bir gün önceki akşam daima magnezyumlu sıcak banyo yapıyorum; kaslarımı, vücudumu ve zihnimi dinlendirmek için. 30 dakika ne telefonla ne de başka bir şeyle ilgileniyorum. Bu şekilde dinleniyor ve rahatlıyorum. 'Benim zamanım' olarak da adlandırabiliriz bunu. Bunu senelerdir yapıyorum, iyi hissettiriyor. Tabii ki beslenme şekli de önemli, maçtan bir önce karbonhidar alımı için makarna yiyorum. Tavuk veya et yiyorum sebzeyle birlikte. Sahip olduğum en büyük rutinim bu."
"ELHAMDÜLİLLAH FENERBAHÇE'DEYİM"
"Transfer süreci... Uzun bir süreçti. Hemen hemen 2 ay boyunca Acun Bey ile iletişim halindeydik. Kendisi gerçekten harika birisi. Yaptığımız ilk görüşmede olumlu, güzel şeyler hissetmiştim. Bunu sanırım daha önce de belirtmiştim; çok büyük bir aileye dahil olacağım düşüncesi oluşmuştu bende. Beni Fenerbahçe ailesine istediğini söylemişti. Bir oyuncu için bu bence çok önemli. Seçimlerimi hep kalbimin sesini dinleyerek yaptım. Hissettiğim şeyler güzeldi. Aynı zamanda Mourinho ile de görüşmem moldu. Eğer Mourinho sizi çağırıyorsa ki, o özel biri, herkes onu gayet iyi tanıyor, ona hayır demek çok zor. En önemlisi Fenerbahçe'ydi elbette. Harika ve çok büyük bir kulüp Fenerbahçe. Bütün bu sebeplerden dolayı; Acun Bey ile yaptığım konuşmalar, hocamızla yaptığım konuşmalar ve taraftarımız... İsmim Fenerbahçe'yle anıldığı günden beri her gün Fenerbahçe taraftarlarından binlerce mesaj aldım. Başka kulüplerden aldığım teklifler de vardı ama aldığım karar hızlı ve netti. Bu büyük camiada oynamayı istedim ve yaptığım seçimden, burada olmaktan dolayı mutluyum Elhamdülillah."
"MOURINHO'NUN TAKTİKSEL YÖNÜ ÇOK KUVVETLİ"
"Çok iyi. Uyumumuz çok iyi. Onu nasıl tanımlasam; tabii ki de herkes Mourinho'yu biliyor, davranış şeklini, ne kadar büyük bir patron olduğunu, iletişim şeklini... Bu özelliklerini çok seviyorum. Aynı zamanda nazik ve sıcak tarafı da var ki bir teknik direktör için bana göre bunlar çok önemli. Harika bir hoca kendisi. Taktiksel yönü çok kuvvetli. Aynı zamanda yönetmeyi de bilen birisi. Takımdaki herkes onu çok seviyor. Harika bir teknik direktör ve iyi bir insan."
"ALLAH BÜYÜK"
"Ben hep şunu söylerim; benim için gol atmak çok önemli değil. Ben takıma yardımcı olmasına, takımın iyi olmasına katkı sağlamaya çalışan biriyim. Galibiyet çok önemli. Takım hep birinci sırada am tabii ki Fenerbahçe formasıyla attığım ilk goldü. 4-0 veya 5-0'lık bir maçta 4-5. golü atmak gibi değildi. Çok önemli bir goldü, galibiyet getiren bir goldü. Özellikle böylesi bir maçta; bu konuyla ilgili konuşmak istemiyorum ama geçen yıl olanları herkes zaten biliyorum. Allah büyük ve bence adalet tecelli etti. Bu sebepten bulduğumuz gol tesadüf değil."
"HOBİM HER ZAMAN FUTBOL"
"Hobilerim yok. Buna her zaman futbol derim. Bir hayat tarzı, insanlar bunu belki sadece 2 saat antrenmandan veya hafta sonu 90 dakikalık maçtan ibaret görebilirler ama bundan çok daha fazlası. Bütün oynadığımız maçlar, yaptığımız idmanlar... 7/24 profesyonel olmak zorundasınız. Her gününüz önemli. İyi uyumak, iyi dinlenmek, iyi beslenmek, iyi toparlanabilmek... Bu yüzden başka şeyler yapmaya pek zamanım olmuyor. Çünkü zaten zamanımın çoğunu tesiste, sahada geçiriyorum. İdmanlar, dinlenmeler, fizyoterapistlerle yaptığımız çalışmalar... Fitness'ta kendimizi geliştirmemiz için yaptığımız çalışmalar ama kastettiğim vücut geliştirme değil, daha dengeli olabilme üzerine. Çok fazla core egzersizleri yapıyorum ki bu gerekli. Kulüpte yemek yiyorum, iyi beslenmeye çalışıyorum. Sonrasında eve gidiyorum. Uyumayı seviyorum toparlanmak için; 1 saat eğer çok yorgunsam 2 saat uyuyorum. Sonra uyanıyorum, akşam yemeği vakti gelmiş oluyor. Akşam yemeğinden sonra dinlenmek için biraz televizyona bakıyorum. O esnada buz makinesiyle, normatec ile bir sonraki gün için kendimi hazırlıyorum. Sonrasında yatağıma geçip uyuyorum. Ertesi gün tekrar başlıyorum rutinime. O yüzden hobi veya başka şeylere vaktim kalmıyor. Ailemle olmayı seviyorum."
ŞAMPİYONLUK MESAJI
"Bütün taraftarlarımıza çok teşekkür ediyorum. Geldiğim ilk günden itibaren beni çok sıcak karşıladılar. İçeride ya da dışarıda nerede oynarsak oynayalım, her zaman yarattığınız müthiş atmosferden ve harika destekten ötürü çok teşekkür ediyorum. Burada şu sözü vermek istiyorum; her gün savaşacağım, son saniyeye kadar mücadele edeceğim, rüyalarımızı inşallah gerçeğe dönüştürmek için. Sizlere inşallah kupalar kazandıracağız, bunu çok istiyoruz, inşallah şampiyon olacağız. Bunun için her şeyi yapacağıma söz veriyorum. Gerisi kader. Umarım kaderimizde bu yıl şampiyonluğa ulaşmak vardır."