Antalyaspor zaferi sonrası Fenerbahçeli yıldıza övgü dolu sözler! "Yeni lider o"

Trendyol Süper Lig'de şampiyonluk mücadelesi veren Fenerbahçe, 26. haftada Galatasaray'ın yaşadığı puan kaybını iyi değerlendirdi. Sarı lacivertli ekip evinde ağırladığı Antalyaspor'u ilk yarıda attığı gollerle 3-0 yenerek farkı da 4'e indirmeyi başardı. Karşılaşmanın ardından hem teknik direktör Jose Mourinho hem de futbolcular için övgü dolu ifadeler kullanıldı. İşte o yorumlar...

Giriş Tarihi:
Antalyaspor zaferi sonrası Fenerbahçeli yıldıza övgü dolu sözler! "Yeni lider o"

Geçen hafta Galatasaray deplasmanından beraberlikle dönerek önemli bir avantaj kaybeden Fenerbahçe, ezeli rakibinin Kasımpaşa ile 3-3 berabere kalması sonrasında Kadıköy'de Kasımpaşa ile karşılaştı. Rakibini 3-0 mağlup eden Kanarya, sahadan 3 puanla ayrılarak şampiyonluk yolunda önemli bir engeli daha aştı.

Karşılaşmada açılışı Mert Müldür yaparken Dusan Tadic ve Youssef En-Nesyri de sahne alarak farkı üçe çıkardı. İkinci devrede de birçok pozisyon yakalayan Jose Mourinho'nun öğrencileri, fırsatları değerlendiremedi.

Bu sonuçla birlikte hem takım hem yönetim hem de taraftar büyük bir coşku yaşadı. Azalan farkla birlikte şampiyonluk konusundaki beklentiler daha da yükseldi.

Spor yazarları da mücadeleyi ve sarı lacivertlileri değerlendirerek dikkat çeken ifadelere yer verdi. İşte o yorumlar...

EMRE BOL: İŞTE BÖYLE

İşte tam olarak böyle yapacaksın. Rakibin puan kaybettiğinde çıkıp karşındakini paramparça edeceksin. Öyle goller atacaksın, öyle bir oyun oynayacaksın ki herkesin ağzını kapatacaksın. Gerçek Fenerbahçe budur işte... Neye üzülüyorum biliyor musunuz? Haftalardır kötü oynayan Galatasaray'ı evinde yenemedin ya! Şimdi başka takımlardan medet ummak yakışmıyor. Yine de savaşan, mücadele eden Fenerbahçe'yi görmek umut ettiriyor.

Futbol takım oyunudur elbette... Ama bazen bir oyuncu çok oyuncu oluyor. Mesela Skriniar... Onun gelişiyle çokça eleştirdiğimiz savunma hattı harika işler çıkarmaya başladı. Galatasaray, Skriniar'ı alamayınca mecburen Cuesta'yı çekti. Aradaki farkı görüyoruz. Fenerbahçe öyle bir takım oldu ki rakipler kimi tutacağını şaşırıyor. Sağı kapatsan soldan onu kapatsan merkezden geliyorlar. Dün özellikle Kostic'in olduğu kanat inanılmaz işledi. Dzeko bu yaşında yürüye yürüye adam geçiyor ve öyle paslar atıyor ki... Ben değil gençler utansın! Mourinho'nun ne kadar adaletli bir teknik adam olduğunu İrfan Can Eğribayat tercihinden anlıyoruz. Çocuk belki en 'premier' sezonunu yaşıyor. Böyle giderse Livakoviç kaleyi zor alır. Sarı-lacivertliler, Avrupa maçı öncesi çok rahat bir karşılaşmayı antrenman tadında oynadı. Bundan sonra lig yarışı ne olur bilemem ama Fenerbahçe'nin hem oyun hem de psikolojik üstünlüğü ele aldığı bir gerçek. Zorlu deplasmanları olan Galatasaray'ın puan kaybetmesini bekleyip bütün maçlarını kazanmak zorunda. Sonrası Allah Kerim!

GÜRCAN BİLGİÇ: KAZANMA KÜLTÜRÜ

İlk yarı bittiğinde Fenerbahçe istediğini almıştı. Skoru 3-0'a getirdiği gibi, rakibine de "acaba" dedirtmedi. Birkaç saat önce Galatasaray'ın puan kaybetmesi, Kadıköy tribünlerine de coşkuyu getirdi. Hem maçı yaşadılar, hem de uzun bir aradan sonra "Sen şampiyon olacaksın" dizeleri dudaklardan döküldü. Mourinho'nun 3-1-4-2'sinin "taşları" yerine oturduğu gibi "ağırlıklarını"da hissettiriyorlar. Maça tempo vermeden, hatta topu yine rakibe bırakarak, kendi dakikalarını bekliyorlar. Kalite farkı öylesine ortaya çıkıyor ki, Antalya takımı Fenerbahçe kalesine gelemediği gibi, neredeyse her girdikleri pozisyonuna gole çevirdiler. Dzeko'nun hükümdarlığında organize olan ön taraf, ceza alanına giren her Fenerbahçeli oyuncu için fırsat kapısı. Vücudunu doğru kullandığı gibi pas aklını, doğru zamanda – doğru kararı her pozisyonda ortaya koydu. Karamboller içinden istediklerini aldılar.

Skriniar defansın merkezinde, Fred ise orta sahada enerji üretti. Bir ara kaç ciğeri olduğunu da merak ettik Fred'in. Antalya'nın ön baskısında sürekli olarak pas alternatifi oldu. Hücumu yönlendirdi, Tadic'e de fazla iş bırakmadı. Rakibin kendi kaosunu yaşadığı bir günde, rüzgarı arkasına almış camiasına ikinci yarıda da baskı ile daha gollü bir galibiyet verebilirlerdi aslında. Ama Mourinho artık dengeyi, perşembe günü başka maç olduğunu, beş gollü galibiyete de üç puan verildiğini herkese telkin ediyor, en gözü kara Fenerbahçeli'yi bile "mantık" çizgisine taşıyor. "Kazanma kültürü" dediği de bu zaten... Bize "İtalyan usulü" olarak yansıyor.

MUSTAFA ÇULCU: KARTLARI PAS GEÇTİ

Fenerbahçe'nin sahada futbol ve psikolojik üstünlüğünü engelleyen hiçbir unsur yok. Fenerbahçe tam bir Mourinho takımı olmuş. Mehmet Türkmen Fenerbahçe'nin içeride 3, toplamda 4. maçına çıktı. Faul ve kart tasarruflarıyla Mourinho'nun sevgisine mazhar olmaya devam ediyor. Fenerbahçe'nin 5. dakikada penaltı beklediği pozisyonda top Thalisson'un sol omuzuna (Armpit) geliyor penaltı olmaz, devam kararı doğru. Szymanski ve Soner'e yaptıkları faullerde vermediği sarı kartlar en önemlisi... Thalisson'a kayarak kontrolsüz girişinde Dzeko'ya çıkmayan sarı kartı kabul edemeyiz. Szymanski'nin yaptığı faulleri hakemin bir kez daha izlemesini tavsiye ediyorum.

Fenerbahçe'nin 2. golü öncesi top auta çıkmadı. Üçüncü gol öncesi Çağlar-Soner mücadelesinde faul yok, devam kararı doğru. Fred'e faulünde Townsend'e çıkmayan sarı kart! Cenk Tosun, 84'te rakibine kendisi çarpıyor, penaltılık bir durum yok. Nasıl ki uçana kaçana kart göstermek yanlışsa, maçı sarı kartsız tamamlama çabası, net sarı kartları pas geçmesi de yanlıştır. Çağdaş hakemlik değildir. Pozisyonların önünde ve içinde kalması yer alma problemi devam ediyor. Oyunu okuyup deplase olmak yerine, toptan sonra koşmaya başlıyor. FIFA'daki geleceği adına bu konularda daha hızlı gelişim göstermesi gerekiyor.

İLKER YAĞCIOĞLU: RÜZGAR TERSİNE DÖNDÜ SAAT

16.00'daki maçta Galatasaray'ın 2 puan kaybetmesi doğal olarak Fenerbahçe'ye doping etkisi yapmıştı. Bu moralle maça başlayan Sarı-Lacivertliler 30 dakika içinde buldukları 3 golle maçı bitirdiler. Özellikle Kostic'in kanadından son derece etkili ataklar geliştirdiler. Sahanın en yaşlısı Dzeko yine çok iyi bir maç çıkardı. En Nesyri işini yaptı. Zaten kötü oynadı diyeceğimiz bir oyuncu da yoktu. 3-0'dan sonra takım bir anda vites düşürdü. Skoru artırmak için değil maçı tamamlamak için oynadılar. Bu da son derece doğruydu. Perşembe akşamı Rangers'a karşı son derece önemli bir maç Fenerbahçe'yi bekliyor.

Avrupa'da kalan tek takımımız Fenerbahçe. Bu yüzden çeyrek finale kalması sadece Fenerbahçe için değil Türk futbolu için de önemli. Derbiyi kazanamadığı için Mourinho'ya ve Fenerbahçe'ye eleştiriler gelmişti. Galatasaray'ın derbi sonrası ilk maçta puan kaybetmesiyle Rams Park'ta alınan berabenliğin hiç te kötü olmadığı ortaya çıkmış oldu. Geldiğimiz noktada kadro kalitesiyle teknik adam tecrübesiyle ve taraftarının inancıyla rüzgar tersine döndü gibi. Mourinho 'Benim farkımı görmek için mayıs'ı beklemeniz lazım' demişti. Hocanın söyledikleri yavaş yavaş gerçekleşiyor.

"Galatasaray'ın puan kaybı doping etkisi yarattı. Kadro kalitesi ve teknik adam tecrübesiyle ibre Fener'e döndü gibi."

AHMET ÇAKAR: PSİKOLOJİK ÜSTÜNLÜK FENERBAHÇE'DE

Fenerbahçe'nin Antalyaspor karşısında ortaya koyduğu iyi oyun ve aldığı net skordan sonra belki de şampiyonluk yarışı yeniden başladı diyebiliriz. Hâlâ 4.5 puan fark var ama Galatasaray'ın futbolunun gün geçtikçe kötüleşmesi, Fenerbahçe'nin toparlanması ve fikstürün Galatasaray'ın inanılmaz aleyhine olmasıyla bugün itibarıyla yarış yeniden kızıştı. Son bir aydır Fenerbahçe çok disiplinli oynuyor. Takım savunmasında çok iyiler. Türkiye'de duran toplardan gol bulma tehdidi en yüksek olan takım. Dün de böyle oldu.

Yine bir duran top, Mert Müldür kafayı vurdu ve kilidi açtı. Youssef En- Nesyri, Filip Kostic, Edin Dzeko gibi birçok deneyimli oyuncu çok fedakârca oynuyor. Şunu çok rahat söyleyebiliriz ki hem oyun üstünlüğü hem de psikolojik üstünlük mutlak Fenerbahçe'de. Türk spor tarihinde hakemlerin en fazla tartışıldığı günlerde Mehmet Türkmen, iyi maç yönetti. Tamam, skor çabuk koptu, kritik pozisyon olmadı, oyuncular iyi niyetli ama Mehmet Türkmen kumaş olarak iyi bir hakem, dün de iyi bir yönetim sergiledi.

ÖMER ÜRÜNDÜL: FENERBAHÇE'NİN YENİ LİDERİ SKRINIAR

Fenerbahçe, dün gece çok kolay, net bir galibiyet elde etti. Skor avantajını erken buldular, ilk devrede 3 golle işi garantiye aldılar. İkinci yarıda Antalya riskleri artırdı. Fenerbahçe daha geniş alanlar buldu. Pozisyonlar da yakalandı. Biraz da skor rahatlığıyla konsantrasyon eksikliğiyle dördüncü gol gelmedi ama kalesinde de 90 dakika yarım tehlike bile yaşamaması önemli bir artıydı. Fenerbahçe'de yeni bir düzen oturmuş durumda. Takım genelde kontrol futbolunu elden bırakmıyor, dengeli oynuyor. Önde baskı oradaki oyuncuların yapısı itibarıyla yeterli değil. Ofansif açıdan da bölüm bölüm etkili oluyorlar. F.Bahçe'nin önemli kadrosuna rağmen hissedilen en büyük eksik, lider oyuncuydu. O da devre arasında bulundu: Skriniar.

Üst düzey, deneyimli ve iş bilen gerçek bir stoper. Szymanski ile Fred müthiş koştular. Çünkü önlerindeki iki santrfor ve Tadic'ten defansif yardım gelmiyor. Çok ağır yük taşıdıklarından ofansif açıdan kısır kalıyorlar. Oğuz da çok iyi oynadı. Şimdi benim en büyük özelliğimden bir tanesi, işler iyi giderken eleştirmek. Defans bloğuyla çok oynamak son derece tehlikelidir. Mourinho, Milan Skriniar'ın iki yanını devamlı değiştiriyor. Fred, Rangers maçında cezalı, Amrabat niye son ana kadar yedekte. Büyük ümitlerle alınan Talisca 20 dakika görev almakla mı güçlenecek? Eldeki tüm kadrodaki fizik açıdan en yetersiz oyuncu olan Tadic neden bu kadar uzun süre sahada kalıyor?