Akkız'ın okları ile ağır yaralanan ve sarayda tedavi altına alınan Alpagu Han'ın durumunun ağır olması, Gök Hanlığı'nda taht kavgasını başlattı. Balamir ağabeyini ziyaret etme bahanesi ile ordusunu toplayıp sarayın kapısına dayanırken, Kaya ve Temur arasındaki rekabet de doruğa çıktı.
Batuga ile evlenmek üzere saraya gelen Balamir'in kızı Kırçiçek, babası ile birlikte Alpagu Han'ı ziyaret ettikten sonra akmasını düşürdüğü bahanesiyle odaya geri döndü. Alpagu Han'ın yarasına bir toz döken Kırçiçek kimseye fark ettirmeden babasının tahta çıkmasını sağlayarak hamlesini yaptı.
Kırçiçek'in tek hatası, Alpagu Han'ı öldürmek için yaptığını Batuga'ya itiraf etmek oldu. Batuga'nın kendisini anlamadığını düşünerek planını anlatan Kırçiçek, farkında olmadan büyük bir hata yapmıştı.
Kimseye fark ettirmeden derhal Alpagu Han'ın odasına giden Batuga, babasının yarasını temizleyerek hayatını kurtardı. Batuga, kendisini duyamayan babasıyla da çocukluğundan bu yana ilk kez konuştu: "Baba… Boynuna yay kirişi dayadığın çocuğu hatırladın mı?
O günden bu yana ilk kez konuşur o çocuk. Annemin öldüğü gün sustum babamın öldüğü gün konuşurum. Canımı, senden öc alacak aklım yok diye bağışladın ama... Seni bu akılsız çolak korur, haberin var mı? Bana bu kılıcı veren kız vurdu seni, yetim bıraktığın kız.
O senden babasının öcünü aldı, ben senden anamın öcünü alamadım. Öc almayı bırak seni korudum... Korurum… Çünkü sen ölürsen taht savaşı çıkar, Gök bölünür. Saray zaten Çin'in Rus'un işgali altında... Öksüzlüğümün öcünü alacam diye ülkemin işgal edilmesine izin veremem.
Ölmeni çok isterim ama ölmemen için her şeyi yaparım, anladın mı? Ölürsen sana rızamı vermem, hakkımdan da geçmem Alpagu Han, sebebini Gök Tengri'ye anlatırsın! Dilerim canını anam kadar kolay vermezsin."
Yapım ve proje tasarımı Mehmet Bozdağ'a ait; yönetmenliğini Emir Khalilzadeh'in yaptığı, senaryosunu Ayşe Ferda Eryılmaz ve Nehir Erdem'in kaleme aldığı 'Destan'ın başrollerini Ebru Şahin, Edip Tepeli ve Selim Bayraktar üstleniyor.
