'Destan'ın üçüncü bölümünde, ölümden dönerek herkesi şaşırtan Alpagu Han'ın oğlu Batuga'ya yaptığı konuşma yüreklere dokundu. Herkesin avluda olduğu bir sırada ortaya çıkarak taht kavgasına son veren Alpagu Han, çatışmayı önlemek için kardeşi Balamir'in kızı Akçiçek ile oğlu Batuga'nın bir an önce evlenmesine karar verdi.
Kırçiçek'le evlenmek istemeyen Batuga'yla baş başa konuşan Alpagu Han, oğlundaki değişimi fark ederek "Yokluğumda neler oldu sana" diye sordu: "Boynuna yay kirişi dayadığımdan beri öfkelendiğini hiç görmemiştim."
Oğlu Batuga'ya Kırçiçek'le yapacağı evliliğin zaruriyetini açıklayan Alpagu Han, ölümle pençeleştiği sırada yaşanan iktidar savaşının sürmesini engellemenin tek yolunun bu olduğunu söyledi.
Kardeşi Balamir'in tahta çıkana kadar durmayacağını söyleyen Alpagu Han, Balamir'in kontrol altına alınabilmesi için kızı Kırçiçek'in gelin olarak sarayda bulunmasını gerektiğini söyledi ve yüzükleri gösterdi: "Birazdan senin ve Kırçiçek'in parmağına bunları takacağız. Sanmayasın ki bunlar yüzüktür. Bunlar prangadır. Çin'le barış içindeyiz çünkü kızları oğlum Temur'un yanındadır. Rus Varegler baş kaldırmaz çünkü prensesleri benim parmağıma prangalıdır. Haydi gidip yazgına pranga takalım…"
AKKIZ'I MADENDE ÇALIŞMAKTAN KURTARMAK İÇİN KENDİNİ ORTAYA ATTI
'Destan'ın büyük övgü alan bölümünde, Gök Saray'a esir olarak getirilen Akkız, Çolpan Hatun'un fidye ödeyip kendilerini kurtarmasını beklerken büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Obasının zor durumda olduğunu öne sürerek esirler için altın ödemeyi reddeden Çolpan Hatun, Akkız ve diğer esirleri kaderine terk ederek saraydan ayrıldı.
Bunun üzerine esirler saray avlusuna dizilerek Ulu Ece'nin karşısına çıktı. Ulu Ece her bir esiri inceleyip uygun gördüğü şekilde değerlendirilmesi için talimat verirken, saraya sızmak isteyen Tutkun'un Günseli'nin beklenmedik desteği ile küne olarak yetiştirilmesine karar verildi.
Akkız'ın dik başlılığı ise başına dert oldu. Çalayır'ın dişlerine bakmasına izin vermeyen Akkız, "At mıyım ben de dişlerime bakılacak" diye isyan etti. Akkız'ın asi tavrından hiç hoşlanmayan Ulu Ece, "Ben Rus Kinezi'nin kızı Prenses Vera, sizin gibi esirdim! Dişlerine bakılarak bu saraya hizmetli seçildim" diyerek Akkız'ı azarladı ve madende çalışmasına karar verdi.
Bu manzarayı uzaktan izleyen Batuga, Akkız'ın yolun sonuna geldiğini fark ettiğinde kendini ortaya atarak Akkız'ı korudu. Batuga'nın bu hareketi herkesi şaşkınlığa sürüklerken, Akkız'ı tanıyan Temur ortaya çıktı ve "Batuga'yı kurtaran esir kız budur" diyerek duruma açıklık getirdi.
Batuga'nın Akkız'a yakın davranışı nedeniyle Akkız'ın küne olarak alınmasına karar verildi. Temur, Akkız'ın sarayda kalacak olmasından hiç hoşlanmayan Ulu Ece'yi "Ana! Kalsın dedim. Bu kıza can borcumuz vardır" sözleriyle ikna etti.
Tam bu sırada Alpagu Han'ın kapıda görünmesi tüm havayı değiştirdi. Saray eşrafı Alpagu Han'ı ayakta görünce büyük şaşkınlık yaşarken, Akkız başarısız olmanın acısıyla baş başa kaldı.
Yapım ve proje tasarımı Mehmet Bozdağ'a ait; yönetmenliğini Emir Khalilzadeh'in yaptığı, senaryosunu Ayşe Ferda Eryılmaz ve Nehir Erdem'in kaleme aldığı 'Destan'ın başrollerini Ebru Şahin, Edip Tepeli ve Selim Bayraktar üstleniyor.