AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, Türkiye'deki emeklilik sisteminin sürdürülebilirliği konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Güler, emeklilik sisteminin dünya ortalamalarıyla uyumlu hale getirilmesi gerektiğini vurgulayarak, Avrupa ülkelerindeki uygulamaların dikkate alınması gerektiğini belirtti. Dünya genelinde her 3-4 çalışana karşılık bir emekli düşerken, Türkiye'de bu oranın 2 çalışana 1 emekli şeklinde olduğuna dikkat çekti. Bu dengesizliğin, sistemin uzun vadeli sürdürülebilirliğini tehlikeye attığını ifade eden Güler, prim miktarı, yaş ve ödeme süresi gibi kriterlerin gözden geçirilerek daha adil bir sistemin inşa edilmesi gerektiğini söyledi.
Gelişmiş Ülkelerin Emeklilik Modelleri Örnek Alınmalı
Abdullah Güler, Türkiye'de emeklilik yaşının 40'lı, 45'li ve 50'li yaşlarda başladığını, ancak gelişmiş ülkelerde emeklilik yaşının genellikle 65-70 aralığında olduğunu belirtti. Bu durumun, emeklilik sisteminin sürdürülebilirliği açısından büyük bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Güler, Türkiye'nin de benzer bir yaklaşımı benimsemesi gerektiğini söyledi. Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın desteğiyle en düşük emekli aylığının 12 bin 500 lira olarak belirlendiğini, ancak bu desteğin kalıcı hale getirilmesi ve daha dengeli bir emeklilik sisteminin kurulması gerektiğini ifade etti.
Haftalık Çalışma Saatlerinde Değişiklik Yok
Kamuoyunda haftalık çalışma saatlerinin düşürülmesiyle ilgili iddialara da değinen Güler, böyle bir düzenlemenin şu an için gündemde olmadığını belirtti. Ancak, pandemi süreciyle birlikte bazı sektörlerde esnek ve kısa süreli çalışma modellerinin gündeme geldiğini, bu tür düzenlemelerin belirli meslek grupları için değerlendirilebileceğini ifade etti. Güler, genel olarak haftalık çalışma saatleriyle ilgili herhangi bir değişiklik planı olmadığını vurguladı.
Yargı Süreçlerinde Hızlanma Çalışmaları
Abdullah Güler, adam öldürme, uyuşturucu ticareti ve çocuk istismarı gibi suç dosyalarının doğrudan Yargıtay'a gönderilmesine ilişkin bir düzenlemenin olmadığını, ancak yargı süreçlerinin hızlandırılması için bazı önerilerin değerlendirildiğini belirtti. Güler, Bölge İstinaf Mahkemeleri'nin kurulmasının ardından ceza davalarının büyük çoğunluğunun istinaf süreciyle tamamlandığını, ancak 5 yıl ve üzeri cezalarla ilgili davaların Yargıtay'a temyiz edilmek üzere gönderildiğini söyledi. Yargılamanın hızlanması için yapılan önerilerin, adil yargılanma ve savunma hakkını ihlal etmeyecek şekilde ele alınması gerektiğini belirtti.