"Meryemsiz yaşamaya alışmaktansa kimsesiz yaşamaya alışırım!"
Reşit belası henüz son bulmuşken, hızla ölüme doğru sürüklendiğinin farkında olan Ekrem derhal harekete geçer. Ünal Kaplan'ı, Hızır'ı yok etmeden, masanın kontrolünü ele geçiremeyeceği konusunda ikna etmeye çalışacaktır. Durmaksızın üstlerine salınan belalar yüzünden bir türlü rahat nefes alamayan Çakırbeyliler, asıl düşmanlarının daha büyük bir planla karşılarına çıkacaklarını bilirler. Reşit'in ellerinden kaçırdıkları yeğeni Kudret'in de bu planlarda maşa olarak kullanılabileceği konusunda haklı çıkacaklardır. Asıl derdi işi değil eşi olan Hızır ise Meryem'in hayatının kurtulabilmesi için kurduğu oyunun sonunu getirmekte kararlıdır. Bu oyun doğrultusunda aldatıldığını düşünen Meryem, karnındaki bebeğinden önce Hızır'dan vazgeçecektir.