15 Haziran genel af, hal yasası, kıdem tazminatı, nafaka, 3600 ek gösterge EYT yasası son durum Meclis'e geldi mi?

15 Haziran genel af, hal yasası, kıdem tazminatı, nafaka, 3600 ek gösterge EYT yasası son durum Meclis'e geldi mi?

Giriş Tarihi: 15 Haziran 2019 17:22 Güncelleme Tarihi: 15 Haziran 2019 17:22

Milyonların gözü kulağı Meclis'te! Sebebi ise EYT Erken emeklilik yasası, genel af, hal yasası kıdem tazminatı nafaka, ek gösterge yasalarının çıkıp çıkmayacağı. TBMM gündeminde bu zamanlarda oldukça fazla konu yer alıyor. Bu bağlamda Af yasası ve ceza indiriminden 3600 ek göstergeye, yeni askerlik sisteminden kıdem tazminata birçok konunun Meclis'te görüşülüp görüşülmeyeceği oldukça merak ediliyor. 23 Haziran sonrasında seçim tartışmalarının sona ermesinin ardından toplanması beklenen genel kurulun Ceza İnfaz Yasası ve Ceza Kanunu'nda bazı değişiklikler öngören taslak çalışmalarını ele alması bekleniyor. Çalışmaların daha sonra Adalet Komisyonundan da geçerek Meclis'e geleceği belirtiliyor. Peki genel af, hal yasası, kıdem tazminatı, nafaka, 3600 ek gösterge EYT yasası son durum Meclis'e geldi mi?

15 Haziran genel af, hal yasası, kıdem tazminatı, nafaka, 3600 ek gösterge EYT yasası son durum Meclis'e geldi mi? Milyonlar erken emeklilik yasası, genel af, hal yasası kıdem tazminatı nafaka, ek gösterge gibi gelişmeleri sabırsızlıkla bekliyor. Meclis'in açılmasıyla beraber çalışamalar yoğun bir şeklide devam ediyor. Erken emeklilik yasası, genel af, hal yasası ve kıdem tazminatındaki son durum vatandaşlar tarafından merakla araştırılıyor. Vatandaşlar bu konuların Meclis gündeminde yer alıp almadığını merak ediyor. Genel af yasası ve ceza indirimi haberleri birçok kişi tarafından merakla bekleniyor. Meclis'in özel gündemle açılmasının ardından şimdi gözler af yasasındaki son duruma çevrildi. Genel af, kamu yararına uygunluğu anlaşıldığı belli başlı suç çeşitlerinin kovuşturulmasının durdurulması, verilmiş olan cezaların kaldırılması ya da azaltılmasıdır.

Af değil ceza indirimi olacak

İnfaz yasasında yapılacak değişiklikle, terör suçları hariç, cezasının yüzde 50'sini çeken serbest kalacak. Kadın ve çocuğa şiddet, tecavüz suçlarının cezası artacak. Suç işleyen bir gün dahi olsa cezasını çekecek. Terör, uyuşturucu, kadın ve çocuklara karşı işlenen suçlar hariç olmak üzere, "kamuoyunun vicdanını sızlatmayacak" suçlarda ceza indirimine gidilmesine yönelik çalışmada sona gelindi. Bu kapsamda Ceza İnfaz Kanunu'nda (CİK) yapılacak değişikliklerin seçim sonrası Meclis gündemine geleceği, ancak yasalaşma sürecinin 1 Ekim'den sonraya kalacağı belirtiliyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gece Esenler Dörtyol Meydanı'ndaki Kadir Gecesi dolayısıyla düzenlenen "10 Bin Hatim, 100 Bin Dua" programında vatandaşlardan gelen af taleplerine "Meclis açıldığında bu konuların görüşüleceği" karşılığını verdi. Erdoğan, "Adalet Bakanlığımızın bu konularla ilgili bir çalışması var. Ama herkesi serbest bırakmak gibi bir şey olmaz. Bu çalışma neticesinde bırakılabilecek olanları, inşallah seçimlerden sonra Meclis açıldığında tekrar oralarda bunlar görüşülecek" diye konuştu.

CEZASININ YARISINI ÇEKENE TAHLİYE

Erdoğan'ın "Meclis'te görüşüleceğini" söylediği düzenleme af değil, bazı suçlarla ilgili ceza indirimini kapsayacak. AK Parti'nin hukukçu kurmayları ve Adalet Bakanlığı uzun zamandır cezaevlerindeki doluluğu düşürecek bir paket üzerinde çalışıyor. Seçim sonrası Meclis gündemine taşınması planlanan pakette, cezaevlerinde kalma sürelerinin düşürülmesi, bazı suçların para cezasına çevrilebilmesi gibi düzenlemeler de bulunuyor. Mevcut kanuna göre terör suçluları cezalarının dörtte üçünü, adli suçlular ise üçte ikisini çekiyor. Yeni çalışmada, terör suçlarına ilişkin hükümlere dokunulmayacak. Ancak cezasının yüzde 66'sını çeken adli suçlara ilişkin cezalarda değişikliğe gidilerek bu oran yüzde 50'ye çekilecek. Bu durumda örneğin 10 yıl hapis cezası alan bir kişi mevcut sistemde 6 yıl 6 ay cezaevinde kalırken, bu süre yeni düzenleme ile 5 yıla inecek. Düzenleme geriye doğru yürüyeceği için cezasının yüzde 50'sini çekenler şartlı salıverme hükümlerinden yararlanarak dışarı çıkabilecek. Aralarında ekonomik suçlar ile ilgili değişikliklerin de bulunduğu bazı suçlar için verilen hapis cezasının para cezasına çevrilmesi de planlanıyor.

Cumhurbaşkanı'nın en çok üzerinde durduğu konulardan biri olan kadın ve çocuğa yönelik şiddet, tecavüz, cinayet suçlarındaki ceza oranları ise artacak. Alt sınır, kadın cinayetlerinde en az 40, çocuk cinayetlerinde ise 50 yıl olarak yükseltilecek. Bu suçları işleyenler şartlı salıverme şartlarından da yararlanamayacak.

KADEMELİ İNFAZ SİSTEMİ

Hırsızlık başta olmak üzere birçok suçta, suçlular cezaevine girmeden salıveriliyor. Bu durumun da ortadan kaldırılması planlanıyor. Kademeli bir infaz sistemi kurularak, bir yılın altında bir cezayı gerektirse bile, suç işleyen mutlaka cezaevinde kalacak. Yeni infaz düzenlemesinde 1-3 yıl ceza gerektiren suçlar sınıflandırılarak, cezaevinde en az kalacakları süre belirlenecek. Türkiye'deki infaz uygulamalarının adalet duygusunu zedelediğine dikkat çeken AK Parti kurmayları "Suç işleyen 'nasılsa hapis yatmayacağım' diye düşünüyor. Bu doğru değil. Yeni düzenleme ile ceza söz konusu olduğunda, bir gün bile olsa hapse girecek. Her suça göre yeni bir ceza ve infaz süresi olacak" değerlendirmesinde bulundu.

'İcralık çocuk' ve 'nafaka" pakette

Kamuoyunun tartıştığı bir başka konu olan nafaka mağdurları ve icra yoluyla çocuk teslimi konusunun da ceza indirimleri ile ilgili yargı paketinde yer alabileceği belirtiliyor. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, önceki gün nafaka konusunda tüm paydaşların görüşlerinin alındığını hatırlatarak, "Biz bu konuda teknik olarak bir çalışma yapacağız, bir sürenin olması, alt sınırın, üst sınırın olması. Alt sınır ve üst sınırı da hâkim belli kriterlere, kanundaki kriterlere bakarak rakamı da belirleyecek" açıklamasını yaptı.

Bu alanda yapılacak düzenlemenin yeni mağduriyetler oluşturmaması gerektiğini vurgulayan Gül, bir azami sürenin olacağını, mahkemenin belirlediği bu süre bitince nafakanın sona ereceğini kaydetti. Çocukların icra müdürlükleriyle teslimi sıralarında yaşanan görüntüleri de hatırlatan Gül, bu konuda psikolog, pedagogların desteğiyle çocuk tesliminin gerçekleştirilmesinin hedeflendiğini ifade etti. Gül, mahkeme kararıyla çocuğun diğer tarafa gösterilmemesinde icra müdürlüklerine değil başka bir birime başvurunun planlandığını belirtti. Gül, çocuk teslimi konusunda icraya para ödenmesinin de kaldırılacağını belirterek, "Kendi çocuğunu görmek için çocuk icralık mı olur? Bunu da kaldırıcı bir düzenlemeyi yapıyoruz. Daha insani bir çalışmayı da tamamladık, Meclisimiz takdir edecektir" dedi.

GENEL AF NEDİR?

Genel af, kamu yararına uygunluğu anlaşıldığı belli başlı suç çeşitlerinin kovuşturulmasının durdurulması, verilmiş olan cezaların kaldırılması ya da azaltılmasıdır.

Türk Ceza Kanunun 65 maddesinde genel af şu şekilde yer buluyor;

Genel af halinde, kamu davası düşer, hüküm verilen cezalar bütün neticeleri ile birlikte ortadan kalkar.

Özel af ile birlikte hapis cezasının infaz kurumunda çektirilmesine son verilebilir veya infaz kurumunda çektirilecek sürenin kısaltılması sağlanır veya adli para cezasına çevrilebilir.

Cezaya bağlı olan ya da hükümde belirtilen hak yoksunları, özel affa rağmen etkisini sürdürür.

74. maddeye göre genel af, özel af ve şikayetten vazgeçme gibi durumlarda veya adli para cezasının geri alınmasını gerektirmez. Genel af halinde yargılama giderleri de istenmez.

Türkiye'de genel af örnekleri bir hayli fazladır. Örneklerle konumuzu daha da anlaşılır hale getirelim. Hatırlayacak olursanız 6 Şubat 2003 tarihinde cezaların ertelenmesi sağlanmıştı. Başka bir örnek vermek gerekirse, 27 Nisan 2002 tarihine kadar işlenen suçlardan dolayı hapis cezasına mahkum edilenlerin, 4758 numaralı kanun gereği toplam cezaları on yıl indirilmiştir. Dikkat ettiğimiz kadarıyla genelde genel aflar hükümet değişiklikleriyle gündeme gelmektedir ve bu dönemlerde gerçekleşmektedir.

Genel af çıkmasıyla birlikte, soruşturması yürütülen ve henüz dava açılmayan soruşturmalarla ilgili davalar açılmaz. Hakkında hüküm verilip henüz kesinleşmeyenlerin ve davası açılıp mahkemeye devam edenlerin hakkında davaları düşmesine karar verilir.

KIDEM TAZMİNATINDA SON DURUM

Ek gösterge düzenlemesinin Cumhurbaşkanlığı'nın ikinci 100 günlük eylem planında yer aldığı şekliyle sadece öğretmenleri mi kapsayacağı yoksa memur örgütlerinin talep ettiği şekilde tüm kamu personeline mi yönelik olacağı merak konusu.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın, "Yeni Ekonomi Programı Yapısal Dönüşüm Adımları" kapsamında 2019 içinde hayata geçirileceğini duyurduğu düzenlemelerin bir kısmı da Meclis'in bu yasama yılı içinde mesai harcayacağı yasalarla hayata geçirilecek. Ekonomik düzenlemeler arasında özellikle kıdem tazminatı reformu olarak adlandırılan düzenleme çalışanlar açısından büyük önem taşıyor.

ERKEN EMEKLİLİK YASASINDA SON DURUM NE?

Meclis çalışmalarına şu sıralar yoğun bir şekilde devam ediyor. Uzun süredir gündemi meşgul eden EYT, vatandaşların yoğunlukla araştırdığı konuların başında geliyor. Vatandaşlar erken emeklilik yasasındaki son gelişmeler hakkında bilgi edinmek istiyor.

CUMHUR İTTİFAKI ADAYI BİNALİ YILDIRIM'DAN EYT AÇIKLAMASI

AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım cuma namazını Eyüpsultan Camii'nde kıldı. Cami çıkışında vatandaşlarla tek tek tokalaşan Yıldırım, yoğun ilgiyle karşılaştı.Gazetecilere açıklamalarda bulunan Yıldırım, "Seçim koordinasyon merkezimiz bugün Eyüpsultan'da program hazırlamışlar. Bu çerçevede buradayız. Buradan programa gideceğiz" şeklinde konuştu.

Emeklilikte yaşa takılanlar için daha önce 'biraz sabır' dediği hatırlatılan Yıldırım, "Bakanlığımız çalışmalarını yapıyor" şeklinde konuştu.

BAŞKAN ERDOĞAN EYT YASASI İÇİN NE DEMİŞTİ?

Başkan Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklamada "Erken emekliliği sosyal güvenlik sistemimizde tasvip etmiyoruz ama siyasette bu yol her zaman için açıktır. Dünyanın hiçbir yerinde 38 yaşında emeklilik diye bir uygulama yoktur." şeklinde konuşmuştu.

Sosyal güvenlik mevzuatına göre emekli olabilmek için sigortalılık süresi, prim ödeme gün sayısı ve yaş olarak 3 ayrı hususa bakılması gerektiğine dikkati çeken Erdoğan, "Emeklilik için 1999 yılına kadar yalnızca hizmet süresi ve prim ödeme gün sayısı yeterliydi. Bu tarihte yapılan bir düzenlemeyle kademeli olarak yaş şartı da getirildi. Son günlerde emeklilikte yaşa takılanlar başlığı altında yürütülen kampanyanın özünde işte bu uygulama vardır." değerlendirmesinde bulunmuştu.

Bunlar da Var
CANLI YAYIN