Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın açılışında önemli açıklamalarda bulundu. Menderes ve arkadaşlarının idam sürecinde ve öncesinde yaşadıklarını anlatan Başkan Erdoğan gençlere de çağrıda bulunarak bu dönemin iyi bilinmesi gerektiğini belirtti.
Başkan Erdoğan konuşmasında şu ifadelere yer verdi;
Aziz milletim Türkiye'nin çok partili siyasi hayata geçişi çok önemlidir. Özellikle gençlerimizin bu dönemi iyi bilmesi gerekiyor. Bizleri izleyen gençlerimize özellikle sesleniyorum.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatıyla tek parti CHP, ülkenin üstüne adeta bir kabus gibi çökmüştü.
Merhum Menderes'in 1950-60 arasındaki 10 yılı gençler iyi öğrenmelisiniz. Bu işler lafla olmuyor. Acaba 10 yılda bu ülkede yapılan Barajlarından tutunuz, köprülerine yollarına varıncaya kadar Türkiye neler kazandı. 1'e 3 Türkiye kazandı.
Bütün bunlarla beraber uçak demiryollarından silah üretimine kadar birçok milli üretimimiz hayata geçti.
CHP, millete olan güvensizliği sebebiyle çok partili hayata geçişi ancak açık oy- gizli tasnif yöntemiyle başlatmıştı. Böyle bir demokrasi olabilir mi? Ama CHP bunu yapmıştır.
Daha sonra yapılan 1954-1957 seçimleri milletimizin demokrasi ve özgürlük konusunda tercihinde kararlı olduğunu gösterdi. 1950 seçimlerinde %53,5 ile iktidara gelen demokrat parti. 1954 seçimlerini %56,6 ile 1957 seçimlerini de %47,8 ile birinci olarak tamamlamıştır.
Rahmetli Menderes'in yaptıkları milletimizi memnun ederken birilerini de rahatsız etmiştir. Yerli ve milli olan her şeye husumeti hayatlarının merkezine koyanlar daha sonra sık sık başvuracakları yönteme başvurdular.
Milli iradeyi baskıyla ihanetle yeri geldi kanla alt etmeye çalıştırlar.
Ülkemizdeki tüm darbelerinin, milletimizin değerlerine ve tarihine düşmanlıktır. Darbeciler, aynı zamanda bölücük ceryanlarının temeline su taşımışlardır. Binlerce masumun acı çekmesine, her darbe sonrasında da yetişmiş kadroları tasfiye ederek ülkenin gerilemesine yol açmışlardır. Halkı hor ve hakir görerek, inancını kılık kıyafetini aşağılayanların en çarpıcı örnekleri darbelerdir.
Darbeciler ve onları yönlendirenler hep aynı hareket etmişlerdir.
Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir ilkesinin hayata geçirilişini hesapsız ve sorumsuz bir şekilde kullandıkları iktidar gücünün ellerinden kaçıp gidiyor olarak değerlendiriyorlardı. Sokakları karıştırmaktan, terör örgütlendiren medet ummaya, iftiraya kadar mubah sayan kirli bir siyaset anlayışına sığındılar. Darbe çığırtkanlığı yapmaktan bile çekinmediler.
Menderes'e hangi inançla saldırdılarsa, rahmetli Özal'a... Şimdi de Cumhur İttifakına aynı nefret duygularıyla yöneldiler.