AK Parti Grup Başkanı Mustafa Elitaş, FETÖ açıklaması ile TBMM'yi hedef alan İlker Başbuğ hakkında suç duyurusunda bulundu. Sabah gazetesi yazarı Nihal Kaplan, Başbuğ'un açıklamalarını değerlendirdi. Kaplan "2007 yılında ordu tarafından bir e muhtıra veriliyor. Madem ordunun algıladığı çok tehlikeli bir FETÖ tehdidi var, bu muhtırada ondan bahsetmesini beklersiniz. Peki muhtırada neyden bahsediliyor; kutlu doğum haftası kutlamalarından. Deniyor ki; SSK kendi alanındaki bu alana müdahale etme hakkını saklı tutmaktadır" ifadelerine yer verdi.
İlker Başbuğ'un açıklamalarını değerlendiren Sabah gazetesi yazarı Hilal Kaplan, "İlker Başbuğ'un bahsettiği kanun değişikliği bütün demokratik ülkelerde Avrupa'da Amerika'da eğer askerler her hangi bir organize suç işlerse sivil mahkemelerde yargılanır. Darbe gibi suçlar ordu içinden millete yönelmiş suçlardı. Bunu en son 15 Temmuz'da yaşadık. Bu kanun değişikliği o şekilde değerlendirilmeli." dedi.
İLKER BAŞBUĞ'UN GENELKURMAY ADLİ MÜŞAVİRİ...
İlker Başbuğ'un eski ifadelerini hatırlatan Kaplan, "Başbuğ, 'FETÖ ile mücadelede benim yetkim ve imkanım yoktu' şeklinde cevap vermişti. Akın Öztürk Hava Harp Okulu'na 1973'te girmiş, Ankara'ya bombalar yağmasına neden olan Hakan Evrim 1984'te girmiş, darbeye katılan havacı 43 generalin 21'i 1980/83 arasında orduya girmiş. Önümüzde böyle bir manzara var. İlker Başbuğ'un Genelkurmay Adli Müşaviri Muharrem Köse yine bu tarih arasında girenler arasında. FETÖ'nün TSK içindeki yapılanmasında AK Parti döneminde olanlara bir şey demeden önce, AK Parti'den önceki 22 yılda ne olduğuna da bakmak gerekir" şeklinde konuştu.
BU TARİHSEL BİR SÜREÇ
Gazeteci- Yazar Avni Özgürel ise durumun tarihsel bir süreç olduğunu söyleyerek, "Tarihsel bir süreçten söz ediyoruz. Bu AK Parti ile başlayan bir süreç değil. Bu 1950'lerin sonunda başlayan 60 darbesiyle kemikleşen bir zihniyetin tezahürü. 1960 darbesinden önce Türkiye'de taşlar yerli yerindeydi açıkçası. Genel Kurmay Başkanlığı Milli Savunma bakanlığına bağlıydı. Sadece bir hiyerarşi meselesi değil demokrasinin gereği olmasından kaynaklanan ve Atatürk döneminden kalan yani 1927 anayasasından sonra ortaya çıkmış bir anlayışın sonucu idi. Ama 1960 darbesi zaten bir intikam operasyonu, intikam hareketi siyasetten öç alma hareketi olarak doğdu." ifadelerini kullandı.