CHP'nin Türkiye'nin güney sınırlarındaki terör örgütü YPG tehdidine karşı başlattığı Barış Pınarı Harekatı karşıtı açıklamaları, genel başkan Kılıçdaroğlu da dahil olmak üzere tüm partililerin YPG hakkındaki açıklamalarını akıllara getirdi.
Barış Pınarı Harekatı için oylamaya sunulacak olan tezkereye "İçimiz yana yana evet diyeceğiz" diyen Kılıçdaroğlu, daha önce "Biz YPG'yi terörist olarak görmeyiz kendisini ve halkını savunan bir örgüt olarak görürüz" ifadelerini kullanmıştı.
Partinin diğer vekilleri ise YPG'nin terör örgütü olmadığını savunmuş, harekat için savaş demiş, eli kanlı terör örgütünü meşru göstermeye çalışmıştı.
TERÖRE KARŞI YAPILAN HER HAREKATA KARŞI
Türkiye'nin güney sınırlarını terörden temizlemek için Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatlarını başlattığı günlerde sahnede yine CHP vardı. Genel başkanından yardımcısına, milletvekilinden parti meclisi üyesine ''Aman Afrin'e girmeyin'' çığlıkları yükselmeye başladı. Tabi ortakları HDP'de her zamanki gibi CHP ile aynı saftaydı. Bunun adı ihanette ortaklaşmaktı ve öyle oldu.
Ne acı değil mi, altı okundan biri milliyetçilik olan bir partinin teröristlerle kol kola girmesi, terör seviciliğine soyunması! Gerçekler acıydı.
CHP, PYD-YPG'yi savunmaktan ve hatta onlarla komşu olabiliriz demekten dahi çekinmedi.
CHP'NİN SKANDALLARLA DOLU ''SURİYE KONFERANSI''
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu öyle cümleler kurdu ki bu süreçte. Türk siyasi tarihine geçti skandal açıklamaları. Ülke yönetmeye talip bir partinin genel başkanının sözleri yol göstermek, fikir vermek yerine kafaları allak bullak etmekten öteye geçemedi. O sözleri duyan kulaklarına inanamadı, okuyan bir daha okudu. Ve bir kez daha sahneye çıktı Kılıçdaroğlu'nun CHP'si. Fırat'ın doğusuna operasyon hazırlıklarının yapıldığı bir dönemde ''Suriye konferansı'' düzenledi ana muhalefet partisi. Kimlerin o konferansa davet edildiği merak konusuydu daha da önemlisi Kılıçdaroğlu, avukatlığına soyunduğu ''kendi halkını savunan meşru bir örgüt'' olarak gördüğü PYD'den temsilciler konferansta olacak mıydı? Kılıçdaroğlu'nun yine yalana sarıldığı çok geçmeden ortaya çıktı. Suriye'li muhaliflerinden kimsenin katılmadığı konferansta terör örgütü PYD'ye yakınlığı ile bilinen her fırsatta eli kanlı örgütü meşru göstermeye çalışan Amerikalı Akademisyen Amy Austin Holmes vardı. Sosyal medya hesabında PYD ile ilgili çok sayıda paylaşımı dikkat çekiyor terör sevicisi akademisyenin... Aslında tüm bu yaşananlara şaşırmamak gerek. Çünkü terör örgütü PYD ile hep yakın ilişki içinde oldu CHP...
Kılıçdaroğlu, Avrupa ülkelerini kapsayan ziyaretinin ilk durağı olan Almanya'da. Birlikte poz verdiği kişiler PKK terör örgütünün aktivistleri Sevim Dağdelen ve Evrim Sommer. Sevim Dağdelen, Almanya'da Sol Parti'nin grup başkan yardımcısı. Terör örgütü PKK/YPG'ye verdiği açık destekle biliniyor. Almanya'da Federal Meclisi'nde terör örgütü YPG'ye ait paçavrayı açarak propaganda yaptığı görüntüler hala hafızalarda. Daha önce terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı PYD'nin elebaşı Salih Müslim ile de görüşen Dağdelen, Avrupa Birliği'nin müzakereleri durdurarak Türkiye'ye istediğini yaptırabileceğini savunmuştu.
Yani Kılıçdaroğlu'nun birlikte poz verdiği kişi tam bir Türkiye düşmanı, terörist dostuydu.
Kılıçdaroğlu yalnızca terör örgütü PKK'nın Suriye kolu PYD-YPG ile yakın temas kurmadı. Yıllarca PKK yandaşları ile de omuz omuza yürüdü. Sözde adalet yürüyüşünde yanında olanlar ile 24 Haziran ve 31 Mart seçimlerindekiler aynı kişilerdi.
Kılıçdaroğlu'nun ilke, kural tanımayan politikaları hem kendisini hem de genel başkanı olduğu partiyi ihanet çukuruna hızla sürüklüyor. Millet, yaşananları takip ediyor ve bir kenara not ediyor affedilmesi mümkün olmayan sabıkaları. Zamanı geldiğinde hesabını sormak için...