Köpekten kaçarken kamyonun altında kalan Mahra’nın annesi komisyon görüşmelerinde yaşadıklarını anlattı!

Köpekten kaçarken kamyonun altında kalan Mahra'nın annesi komisyon görüşmelerinde yaşadıklarını anlattı!

Giriş Tarihi: 18 Temmuz 2024 09:29 Güncelleme Tarihi: 18 Temmuz 2024 09:31

Antalya'da sahipsiz köpeklerden kaçarken hayatını kaybeden 10 yaşındaki Mahra Melin Pınar'ın annesi Derya Pınar, sahipsiz hayvanlara yönelik düzenlemenin komisyondaki görüşmelerinde yaşadıklarını anlattı. Anne Pınar; 2,5 yıldır kızımsız yaşıyorum, buna alışmaya çalışıyorum. Bunun ağırlığı çok fazla. 2 sene içinde 75 ölüm yaşandı, bunların 25'i çocuk. Hala köpekleri sokaklarda tutmaya çalışmak iyi niyetli bir davranış değil.'' dedi.

TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonunda, sahipsiz hayvanlara yönelik Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.

AK Parti İstanbul Milletvekili Adem Yıldırım, hayvanlara işkence eden ve öldürenlere yönelik cezai yaptırımların olduğunu belirtti.

ÇOCUKLARIMIZ VE ONLARIN GELECEĞİNİ ÖNCELİYORUZ
AK Parti'ye "hayvanları katlediyorsunuz" gibi eleştirilerin yapıldığını, bunların haksız olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Köpekler özgürce sokaklarda gezsin diye çocukları evde hapsetmeyi doğru bulmuyoruz. Çocuklarımız ve onların geleceğini önceliyoruz." diye konuştu.

AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Vahit Kirişci


Komisyon, dün AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Vahit Kirişci başkanlığında toplandı.

TBMM Tarım Komisyonu'nda gerginlik!

HAYVANSEVERLER VE MAĞDURLAR ARASINDA GERGİNLİK

Komisyon toplantısı başlamadan hayvanseverlerle mağdurlar arasında gerginlik yaşandı. Her iki taraf görüşmelerin yapıldığı toplantı salonuna girmek istedi. Ancak kapıda Meclis görevlileri ile hayvansever derneklerinin temsilcileri arasında gerginlik yaşandı.


MUHALEFET GÖRÜŞMELERİ SABOTE EDİYOR

TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Vahit Kirişci ilk olarak teklif sahiplerine söz vermek istedi ancak muhalefet buna itiraz edince karşılıklı tartışma ve itişmeler yaşandı.

DEM'LİLER MASALARA VURDU

DEM Parti vekillerinin görüşmeleri sabote etmek adına masalara vurduğu görüldü.

CHP ve DEM vekilleri görüşmeleri sabote ediyor.

CHP VE DEM'LİLERDEN "AK PARTİ GÖRÜŞMELERİ MANİPÜLE EDİYOR" YALANI

Komisyon görüşmelerine geçilmesine izin vermeyen CHP ve DEM Partililer sosyal medya hesaplarından görüşmeleri AK Parti'nin manipüle ettiği yalanını servis ediyor.


DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca



Toplantının başlangıcında muhalefet milletvekilleri, toplantı için salonun yetersiz olduğunu ve ilgili sivil toplum örgütleri temsilcilerinin dışarıda kaldığını vurgulayarak, bu nedenle toplantının başka bir salonda yapılmasını talep etti.

Kirişci, teklif sahibi AK Parti Rize Milletvekili Harun Mertoğlu'na söz verdi.

Muhalefet milletvekillerinin taleplerinde ısrar etmesi üzerine tartışma yaşandı. Komisyon Başkanı Kirişci, toplantıya ara verdi.

Bu arada CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ve DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, basın mensubu kameramanların dışarıya çıkartılmamasını istedi.



ACILI ANNENİN ÜZERİNE YÜRÜDÜLER

Öte yandan Komisyon toplantısına, Antalya'da başıboş sokak köpeklerinden kaçarken kamyonun altında kalıp hayatını kaybeden 10 yaşındaki Mahra Melin Pınar'ın annesi Derya Pınar da katıldı.

CHP, DEM ve TİP'ten Meclis'te 'başıboş köpek' provokasyonu!



Toplantı esnasında kanunla ilgili konuşan AK Partili milletvekilinin "insanı yaşat ki, devlet yaşasın" ifadesine anne Derya Pınar destek verince, muhalefet milletvekilleri acılı anneye tepki gösterdi.

Antalya'da sahipsiz köpeklerden kaçarken kamyonun altında kalarak hayatını kaybeden 10 yaşındaki Mahra Melin Pınar'ın annesi Derya Pınar, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonunda yapılan sahipsiz hayvanlara yönelik kanun teklifinin görüşmelerine katıldı. (17 Temmuz 2024)

Tepki karşısında şaşkına dönen anne Derya Pınar, ölen çocuğunun ayakkabılarını muhalefet vekillerine gösterdi. CHP, DEM Parti ve TİP'li milletvekilleri ise "senin çocuğunu AK Parti öldürdü diyerek" annenin üzerine yürüdüler.

Pınar, kızının olay günü giydiği ayakkabılarını da Meclis'e getirdi. (17 Temmuz 2024)

'DEM'SİZ SÖZLER

DEM Partili Perihan Koca'nın Mahra Melin Pınar'ın acılı annesine "Şov yapmak için buraya gelmiş" dediği duyuldu.

Muhalefetin 'başıboş köpek' istismarı!



KÖPEKPERESTLİKTE ZİRVE! ACILI BABAYI 'SEN KİMSİN' DİYEREK KOVDULAR

Mahra Melin Pınar'ın annesi Derya Pınar'ın yanı sıra başıboş köpeklerin saldırısında ağır yaralanan Tunahan Yılmaz'ın babası Halil Yılmaz da komisyon görüşmelerine katıldı.

Başıboş köpeklerin saldırısında ağır yaralanan Tunahan Yılmaz'ın babası Halil Yılmaz.

Ancak Yılmaz, başıboş köpek düzenlemesinin komisyon görüşmelerini sabote eden muhalefet grubu tarafından salondan kovuldu.

15 ameliyat geçiren Tunahan Yılmaz'ın babası Halil Yılmaz o anlarda sinir krizi geçirdi. Kendisine "sen kimsin" diye bağıran muhalefet vekillerine tepki gösteren baba Halil Yılmaz "Benim çocuğum diri diri yendi, 10 yıl tedavi görecek. Ben Allah'a çocuğumu alsın diye yalvardım" dedi.

Başıboş köpeklerin saldırısında ağır yaralanan Tunahan Yılmaz'ın babası Halil Yılmaz.

Acılı baba sinir krizi geçirirken muhalefet milletvekilleri "çocukları alet etmeyin" diye bağırdı, bazıları ise baba Halil Yılmaz'ın üstüne yürüdü.

Acılı babaya bağıran ismin CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz olduğu öğrenildi.

Milletvekillerin konuşmalarının ardından sivil toplum örgütü temsilcileri görüşlerini anlattı. Teklifin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanarak maddeler üzerindeki görüşmelere geçildi.

'SAHİPSİZ HAYVAN' KAVRAMI ORTADAN KALKMIŞ OLACAK
TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Vahit Kirişci, bütün hayvanların sahiplenilmek zorunda olduğunu belirterek, "Bu hayvanları kurum, kuruluş, şahıs, adına ne dersek diyelim, onlar sahiplenecek. Bunların dışındakiler de bu bakımevinde sahiplenilecek. Dolayısıyla 'sahipsiz hayvan' kavramı ortadan kalkmış olacak." dedi.

Kirişci, AK Parti'nin Meclis Başkanlığına sunduğu ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonunda görüşülen sahipsiz hayvanlara ilişkin kanun teklifini değerlendirdi.

Türkiye'nin 2003'te Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'ni, ardından 2004'te bu sözleşmeden hareketle Hayvanları Koruma Kanunu'nu kabul ettiğini hatırlatan Kirişci, 2019'da hayvanlara uygulanan şiddet ve kötü muamele olaylarının incelenerek alınacak tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonunun hazırladığı raporun da 2020'de Meclis'te kabul edildiğini söyledi.

Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 2021'de TBMM'de kabul edildiğini anlatan Kirişci, bu kanunun da ilerleyen süreçte insanın, çevrenin ve diğer maddi varlıkların korunmasıyla ilgili yetersizliklerinin dikkate alındığını belirtti.

Sokaklardaki hayvan popülasyonunun artmasının halk ve çevre sağlığını, kamusal güvenliği tehdit eder boyuta ulaştığını Türkiye'nin kahir ekseriyetinin kabul ettiğini dile getiren Kirişci, "Sahipsiz hayvanlar ve sokak konusunu bu kanun teklifinin tam merkezine koymakta fayda var." diye konuştu.

Kirişci, kanun teklifiyle "Sokak hepimizin ortak alanı, nasıl sokakta insanlarımızın yaşamasına rıza göstermiyorsak hayvanların da sokakta yaşamaları doğru değildir, bu hayvanların güvenliği için de önemlidir." denildiğini aktardı.

SAHİPLENDİRMEYLE İLGİLİ BİR SÜRE VAR MI?
Mevcut kanuna göre, belediyelerce, saldırgan veya rehabilite edilmesi gereken hayvanların bulunduğu yerden alınarak kısırlaştırıldığını ve sokağa salındığını belirten Kirişci, bu uygulamanın 4 milyon sahipsiz hayvan popülasyonunun olduğu Türkiye'de yetersiz kaldığını ifade etti.

Kanun teklifine göre, sahipsiz hayvanların bulunduğu yerden alınıp kısırlaştırılacağını ve rehabilitasyonunun ardından bakımevinde bakılmaya devam edileceğini anlatan Kirişci, "Bakımevinde tutarak nihai murat ne? Sahiplendirmek. Burada da kendisini hayvansever ve hayvan dostu olarak gören herkese görev düşüyor. Onlar da hayvanların sahiplendirilmesi için çaba sarf edecek." diye konuştu.

Sahiplendirmeyle ilgili bir süre tahdidi olmadığını, hayvanların belli bir süre sonra ötanazi yoluyla hayatlarına son verilmeyeceğini vurgulayan Kirişci, "Burada yerel yönetimler yetkili. Yerel yönetimler, kamu güvenliği ve kamu sağlığını tehdit eden bir boyutu varsa, bununla ilgili işlemleri yapacak." ifadelerini kullandı.

Hayvandan hayvana ve hayvandan insana geçen hastalıklara dikkati çeken Kirişci, "Şu anda dünyanın sayılı ülkeleri diyorlar ki, 'Türkiye'ye turizm için de olsa gitmeyin. Kuduz riski çok yüksek olan ülkeler kategorisinde.' Bu bizim için iyi bir şey değil. Dolayısıyla biz, bir kara listeden de kurtulmak zorundayız. Tedavi edilemez ve saldırgan hayvanlara uygulanacak bir ötenazi var. Ötenazinin kararını merkezi otorite vermiyor, yerel yönetimler veriyor. Ötenazi, karar verildiğinde gündeme geliyor." dedi.

BU KANUN TEKLİFİ, BAKIMEVLERİNE DE STANDART GETİRİYOR
Kirişci, hayvan bakımevlerinin kapasitesi ve standartlarının düşük olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti:

"322 adet bakımevi var ve 105 bin civarında sahipsiz hayvana bu bakımevleri ev sahipliği yapıyor. Türkiye'de 4 milyon sahipsiz hayvandan söz ediyoruz. Bu kanun teklifi, bakımevlerine de standart getiriyor. Bakımevlerinde hayvanların rehabilite edilmesi, hastalıkları varsa iyileştirilmesi, merkezi idarelere, kamu kurum ve kuruluşlarına sorumluluk getiriyor. Yerel yönetimlere diyor ki 'Sen buraya bir ameliyathane kuracaksın. Bakımevinde kaldıkları süre boyunca hayvanları korumak adına bu çalışmaları en iyi şekilde yürüteceksin.' Bunun için bir maddi güç gerekiyor. 25 binin üzerinde nüfusu olan belediyeler için kesinleşmiş bütçe gelirlerinin binde beşi ama büyükşehirlerde binde üçü. 'Bu sorun çözülsün.' diye bir toplum kanaati var. Bunun çözümüyle ilgili makul, hayvanları da koruyan, onların da can olduğunu dikkate alan, çözümler üretmeye çalışan, sorumluk yüklediğimiz yerel yönetimlere 'Bu konuda imkanlarınız var, bunu ayırırsanız yapın.' demek doğru değil. Önceki kanunun en büyük eksikliği de bu. Son hesapta onların bunu yapıp yapmadıkları denetlenmiyor. Denetlenmiş olsaydı, sahipsiz hayvanların barınaklardaki sayısı 105 binle sınırlı kalmazdı."

Sahiplenilen hayvanların salıverilmesinin de risk oluşturduğunu dile getiren Kirişci, "Neticede bütün hayvanlar sahiplenilmek zorunda. Bu hayvanları kurum, kuruluş, şahıs, adına ne dersek diyelim, onlar sahiplenecek. Bunların dışındakiler de bu bakımevinde sahiplenilecek. Dolayısıyla 'sahipsiz hayvan' kavramı ortadan kalmış olacak." değerlendirilmesinde bulundu.

6 AY İLE 2 YIL ARASINDA HAPİS CEZASI GELİYOR
Kanun teklifinde, sahiplendiği hayvanları salıverenlere para cezaları olduğunu anlatan Kirişci, açık alanları, etrafı çevrilmiş olsa bile hayvanlar için bakımevi olarak görmediklerini, bakımevlerine kanun teklifiyle getirilen standartlar olduğunu söyledi. Kirişci, bunu yapmayan yerel yönetime de her bir hayvan için 50 bin lira idari para cezası geldiğini ifade etti.

Komisyon Başkanı Kirişci, "Belediyelerin 'Nasıl olsa bunun hesabını kimse sormuyor.' dememeleri ve geçmişteki kanundan da bu manada ayrışması ve yasamada bir iyileştirme çalışması olarak, bütçeden para ayrılmadığı durumlarda hem belediye başkanına hem de belediye meclis üyelerine 6 ay ile 2 yıl arasında hapis cezası geliyor. Hiçbir siyasi, kendi siyasi geleceğiyle ilgili böyle bir uygulamanın hayata geçmesini istemez. Yani siyasi geleceğini karartmak istemez. Sadece maddi cezalar değil hapis cezalarıyla da bunların tahkim edilmesi, bu kanun teklifinin en güçlü yanlarından birisi." dedi.

Hayvanlarla iç içe yaşamış bir medeniyetin bireyleri olduklarını belirten Kirişci, konuyu başka mecralara çekmeyi doğru bulmadığını kaydetti.

Herkesin taraflı tarafsız "Bu bir sorundur, bu sorun çözülmelidir." dediği bir anda olunduğunu dile getiren Kirişci, şu ifadeleri kullandı:

"Bir erkek bir dişi hayvanı bir araya getirdiğinizde, 2 kez doğum yaptığında, her doğumda da 6-8 hayvan dünyaya getirdiğinde, birinci yıl 12, ikinci yıl 128, böyle katlanarak gidiyor ve en son 6 yılda 67 bine çıkıyor. Dolayısıyla bu kadar doğurganlığı yüksek hayvan popülasyonu için bizim çok dikkatli ve özenli olmamız gerekiyor. Sahipsiz hayvanlar meselesiyle hem kendi ülkemizin marka değerini aşağılara çekmememiz hem de toplumumuzun sağlığını korumamız ve güvenliğimizi de riske etmememiz gerekiyor."

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

Bunlar da Var
CANLI YAYIN