Narin Güran cinayeti ile ilgili son dakika gelişmeleri yakından takip ediliyor. Diyarbakır'da kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesiyle ilgili soruşturmada iddianame hazırlandı. Peki, Narin Güran'ın katili kim? İşte Narin Güran cinayeti hakkında son durum...
Soruşturma tamamlandı
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 21 Ağustos'ta Diyarbakır'da kaybolan ve cansız bedeni 8 Eylül'de bulunan sekiz yaşındaki Narin Güran'ın ölümüyle ilgili yürüttüğü soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede Narin'in amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran, ağabeyi Enes Güran ve ailenin komşusu Nevzat Bahtiyar, "iştirak halinde çocuğu kasten öldürmekle" suçlandı.
İddianamede neler var?
İddianamede, Narin'in kaybolduğu 21 Ağustos'ta ilk resmi ihbarın saat 20.43 sıralarında ağabeyi Baran Güran tarafından 112 Acil Çağrı Merkezi aranmak suretiyle yapıldığı belirtiliyor. Tavşantepe İlkokulu'na ait kamera görüntülerinde ise, Narin'in aynı gün 15.11'de kamera açısından çıkarak, evine giden patikaya yöneldiği görülüyor.
Tavşantepe'nin karşı kısmındaki çiftliğe ait kamera açısına da aynı gün saat 15.41'de şüpheli bir aracın girdiği ve aracın 15.44 sıralarında Eğertutmaz Deresi'nin yakınında bulunan toprak yolda durduğu belirlendi. Kamera saatine göre 38 dakika 11 saniye sonra Eğertutmaz Deresi civarından ayrıldığı, söz konusu aracın kırmızı renkte olduğu tespit edildi. Kamera kayıtlarının takibinde aracın Nevzat Bahtiyar'ın kullanımında olan araç olduğu açıkça belirlendi.
HTS ve baz istasyonu kayıtlarına da yer verilen iddianamede, 4 şüphelinin olay günü cinayetten önce ve sonra birlikte hareket ettikleri ve aynı yerde oldukları görülüyor. HTS kayıtlarına göre;
*Anne Yüksel Güran'ın saat 14.28'de telefonu kapandığında evinde bulunduğu; aynı gün saat 15.38'de telefonu açıldığında da yine ikametinde olduğu tespit edildi.
* Ağabey Enes Güran'ın olay günü saat 14.30'da telefonu kapandığında ikametinde olduğu, aynı gün 15.41'de telefonu açıldığında yine ikamette bulunduğu belirlendi.
*Amca Salim Güran'ın olay günü saat 14.52 sıralarında ikametinden çıktığı, saat 15.19'a kadar Arif Güran'ın ikameti (Narin'in evi) ve yakınlarında bulunduğu, saat 15.20'de ahırın oraya geçiş yaptığı ve saat 16.10'a kadar Arif'in evinde ve müştemilatında olduğu kayıtlara geçti.
*Nevzat Bahtiyar'ın ise olay günü saat 15.08'de Salim Güran ile telefonda görüştükten sonra ikametinden ayrıldığı, Arif'in ikameti ve civarında olduğu, saat 15.27 sıralarında Arif'in evine geldiği evde bulunduğu, aynı gün saat 15.35'e kadar Arif'in ikametinde olduğu ve daha sonra ayrıldığı, saat 16.00 sıralarında Narin'in cesedinin bulunduğu yerde olduğu tespit edildi.
Hukuki süreç bu noktadan sonra nasıl işleyecek?
İddianame 21 Ekim'de Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunuldu. Ceza Mahkemesi 15 gün içinde iddianame ile ilgili bir karar verecek. Mahkeme, iddianameyi kabul edebilir veya gerekçelerini sunarak iade edebilir ve bu durumda yeniden hazırlanan iddianame yine mahkemeye sunulabilir. BBC Türkçe'ye konuşan avukat Mehdi Özdemir, olayın asıl faili ve olayın oluş şeklinin açığa çıkmama ihtimaline de dikkat çekiyor:
"Mevcut savcıların hazırlamış olduğu iddianame kendi içerisinde belli delil örgüsünü içermekte. Bu örgünün dışında mahkeme, bulabileceği bir delil varsa pek tabii ki bunu yapacaktır. Ancak mevcut haliyle tanık ifadeleri veya şüpheli ifadeleri üzerinden şekillenen bir yargılama süreci ile de karşılaşabiliriz. Bu da kuvvetli bir ihtimal. Bu noktada mahkeme süreci bir veriyi, bir beyanı, bir bilgiyi içermezse kendi içinde bu husus karanlıkta kalabilir. Biz şu anda herhangi bir soruşturma faaliyeti kapsamında şüpheli konumda yer almayan kişilerin de soruşturularak esasında bir bütün olarak bu organize kötülük hali içerisinde yer alan herkesin yargılanmasını istiyoruz."
Özdemir, şu anda dosyada gizlilik kararı olduğunu, iddianamenin kabulünün ardından yargılanmanın genişletilmesi için toplanması gereken delillere ilişkin bir çalışma yürüteceklerini paylaşıyor.