Bakan Koca, dün akşam Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleşen kabine toplantısının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Koca, en önemli sorunlardan birinin hastanelerde yaşanan randevu aksaklıkları ve kapasite sorunları olduğunu belirterek, "İl, hastane ya da branş bazında yaşanan sorunları biliyoruz. Bununla ilgili hastane yöneticilerimiz de yoğun çalışma içerisinde. Sorun yaşadığımız branş ve hastaneleri tek tek çalışıyoruz. Artan bir talep var. Buna karşılık kapasitemizi de artırıyoruz. Hekim sayımızın artan talebi karşılaması da son derece önemli. Bu bakımdan yetiştirmemiz gereken hekim ve uzman hekim sayısı çok önemli. Geleceğe matuf bu önemli tedbiri zaten almıştık. En son yan dal uzmanlıkları için de gereken iyileştirmeleri yaptık. Ancak bir de mevcut kapasitenin yeterince verimli kullanılamaması sorunu var. Bunun bir tarafı kapasiteyi belirleyen hastanelerimiz, diğer tarafı randevu alıp, randevusuna gelmeyenlerin sebep olduğu atıl kapasite. Bunun için ilk tedbirleri almıştık. Şimdi yeni yaptığımız analizler bazı zorunlulukları işaret ediyor. Önümüzdeki haftalar kademeli şekilde, yeni tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz" dedi.
'YAKINDA DEVREYE GİRECEK'
Bir önceki yıl randevu alıp, gelmeyenlerin sayısının 23 milyon olduğunu, bu yılın 3 aylık döneminde ise 6 milyon kişi olduğunu belirten Koca, "Randevu alıp, gelmeyenlerin 15 gün içinde yeniden randevu almasını kısıtladık. Bu durum randevu sadakat oranını artırdı. Ancak randevu alanların son dakikaya kadar randevu iptal edebilmesi mümkündü. Son anda da olsa randevusunu iptal edenler kısıtlanmıyordu. Bu durumda kısıtlı duruma düşmemek için randevusuna gelmeyecekse bile son anda iptal edenlerin oranında artış oldu. Bu durumda o kapasite yine kullanılamaz durumda kalıyor. 25 milyon tekil vatandaş, 81 milyon randevusunu son dakikalarda iptal etmiştir. Bu boşluklara yeni randevu veremediğimiz için 17 milyon randevu kapasitesi atıl kalıyor. Atıl kapasiteyi kullanabilmek için buna karşı, 'randevuma geleceğim' onayı alacağız. Randevu sahiplerinin bu onayı randevudan önceki gün 23.59'a kadar vermesi gerekecek. Onaylanmamış randevular için yerine bir başkasına randevu vereceğiz. Böylece son dakika iptalleri ile oluşan atıl kapasiteyi verimli şekilde kullanacağız. Bugünkü verilere göre yüzde 20 kapasite artışına karşılık geliyor. Randevu alıp, onay verdiği halde gelmeyenler için aynı branşta hiçbir hekime ve sağlık tesisine müracaat edilemeyecek. Aynı klinikten mükerrer randevu alınamayacak. Yakında devreye girecek yöntemle iki randevusunu aldığı halde, ikinci kez randevusuna gelmeyenlerin randevu almasını 15 gün zaman dilimi için bütün branşlara randevuya kapalı hale getireceğiz. Buradan başlıyoruz, uygulama ilerledikçe ilave tedbirler almaya da devam edeceğiz" diye konuştu.
'İNSÜLİN HASTALARINA ÜCRETSİZ SENSÖR VERMEK İSTİYORUZ'
Ayrıca Tip-1 diyabeti olan kişilerin insülin takibiyle ilgili büyük sorun yaşadığını belirten Koca, "İnsülin sensörü kullanmanın diyabeti kontrol altında tutmada önemli etkisi var. Ancak bildiğiniz gibi sensörler ithal ve maliyeti de oldukça yüksek. Tip-1 diyabetli bütün vatandaşlarımıza sensörü ücretsiz vermek istiyoruz. Takipte kullanım kolaylığı var ve güvenilir veri toplanıyor olması açısından özellikle çocuk yaş grubunda çok avantajlı. Sensörü yerlileştirmeye başladık, laboratuvar ortamında üretimi gerçekleştirildi. Seri üretim hazırlığı yapılıyor. Pilot üretimle beraber gerekli deneyler ve klinik kullanıma girecek. Yasal izin ve belgelerini de aldıktan sonra, önümüzdeki 6-7 hafta içerisinde klinikte kullanımına başlamak istiyoruz. Bütün Tip-1 diyabetlere, başta çocuklar olmak üzere ulaştırmak istiyoruz. Geliştirdiğimiz sensör, değer bazında yüzde 90 yerli olacak. Kademeli olarak kullanıma alacağız ama her grup için ücretsiz olacak" dedi.