2025'te geçerli olacak asgari ücret için kollar sıvandı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, doğrudan 7 milyona yakın çalışanı, dolaylı olarak ise hemen herkesi ilgilendiren yeni ücreti belirlemek için çalışmalara bugün başladı. İlk toplantı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor.
Toplantı öncesinde açıklama yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan açıklamalarda bulundu. Bakan Işıkhan, "Üç taraflı sosyal diyalog mekanizmasıyla hareket ediyoruz." dedi.
Bakan Işıkhan'ın açıklamalarından satır başları:
Asgari ücret genel seviyeyi değil, çalışanlara ödenecek minimum seviyeyi belirtir. İşçi temsilcileri, işveren temsilcilerinin görüşlerini dinliyoruz. Ekonomik göstergeleri de titizlikle değerlendiriyoruz. Enflasyon oranı, satın alma gücü, iş gücü piyasasının ihtiyaçları gibi konuları detaylı şekilde analiz ederek işçi ve işveren tarafını gözeterek adil asgari ücretin belirlenmesini ümit ediyoruz. Asgari ücrete yapılan artışlar enflasyona karşı kalkan olmakla kalmamış satın alma gücünü artırmıştır. Sürekli artan refahımız aziz milletimizin daha fazla istihdam olarak geri dönmektedir. Güncel istihdam verilerimiz en önemli göstergedir. OVP'ye uyumlu şekilde çalışma hayatını güçlendirmeye yönelik attığımız adımlar Ekim'de istihdam 32 milyon kişiye ulaşmıştır. İstihdam tarihin en yüksek seviyesini görmüştür.
Gençlerin ve kadınların çalışma hayatında daha fazla rol üstlenmesi için politikaları sürdürmeye devam edeceğiz.
Türkiye Cumhurbaşkanımızın liderliğinde üretim, ihracatıyla bölgede lider, dünyada söz sahibi ülke haline gelmiştir. İşverenlerimiz gücün yolunu açan ve istihdamı sağlayan aktörlerdir. Birlikte yan yana yürüyerek üretim çarklarını döndürecek ekonominin dinamiklerini güçlü tutarak bugünlere geldik.
Bizim vizyonumuzda alın teri kutsaldır, sermaye ise kalkınmanın motor gücüdür. İşçinin emeğiyle işverenin yatırım gücünü aynı potada birleştiren bir düzen Türkiye'nin kalkınması için hareket noktası olacaktır.
Bizler alın teriyle sermayeyi karşı karşıya getiren çatışmacı anlayışı reddediyoruz. Çünkü Türkiye'nin büyük kalkınma hamlesini ancak işçi ve işverenin el ele verdiği düzenle gerçekleştirebiliriz. Türkiye Yüzyılı vizyonu sosyal adalet, dayanışma ve birlikte büyüme iradesinin ortaya koyduğu idealdir.
İnsanı, emeği, alın teri ve dayanışmayı merkeze alan anlayışla hareket ediyoruz. Çalışma hayatında da bireyi toplumdan koparmadan, dayanışma içinde büyümeyi hedefleyen modeli hayata geçirmeyi gayret ediyoruz. Bireysel çıkarları değil, toplumsal faydayı esas alan yaklaşımları benimsemek durumundayız.
İnsan her türlü yapının temelidir. İşletmelerin de temelinde insan vardır. İnsana ve çalışana yatırım yaptığınızda geleceği inşa edebiliriz. Bu süreç işletmenin değil, ekonomi ve toplumu güçlendirecek zincirleme etki yaratır.
Biz öngörüyü reddediyoruz. Piyasanın toplumdan bağımsız yapıya dönüşmesi en büyük yanılgıdan biridir. Bizler çalışanları sadece üretim sürecinin parçası olarak görmüyoruz. Türkiye Yüzyılı vizyonunda her vatandaşın emeği değerlidir.
Çalışanların emeğine saygı göstermenin ön şartı adil çalışma ve adil ücret politikasına bağlı. Bir çalışan ortaya koyduğu çabasına karşılık almalıdır.
Belirlenecek olan 2025 yılı asgari ücretinin hayırlar getirmesini temenni ediyorum.