Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Brüksel'de AB ile gerçekleşen zirve hakkında soruları yanıtladı.
Bakan Çavuşoğlu'nun konuşmasından öne çıkanları,
'Malumunuz, Cumhurbaşkanımız dün Brüksel'de bir görüşme gerçekleştirdi. Burada sadece göç meselesi değil, AB sürecimizde güzel bir şekilde değerlendirildi. Zirve yapıcı ve olumlu bir havada geçti fakat sorunları da görüşmek gerekiyor. Michael ise Türkiye ile iyi bir diyalog olmadığı için sorunların yaşandığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise AB'nin hangi sözlerini tutmadığını söyledi. Bize mülteciler konusunda fon yardımı 3 artı 3 idi. Şu anda birinci 3 milyar dolar bile ödenmedi. Bunun nedeni ise hep bürokrasi. Avrupa Birliği'nin ise verdiği sözleri tutmadığını açık.
''AB'NİN TÜRKİYE'YE DAHA ÇOK İHTİYACI VAR''
Bu 18 Mart mutabakatının içerisinde yüksek diyalog vardı. AB ise bunun tam tersine diyalogu durdurdu. Sizin ise bize mecburiyetiniz var bu gibi komik kararlar almayın. Dün akşam görüşme önemliydi. Öncelikle ilişkileri geliştirmek için de oldukça önemliydi. Yeni bir faza diyalog bakımından geçtik. Ama adımların atılması lazım. Bu adımlar, AB'nin Türkiye'te dürüst davranması lazım. AB'nin Türkiye'ye daha çok ihtiyacı var. AB'ye yalvarır bir pozisyona düşmedik, düşmeyiz de.
''TÜRKİYE'Yİ OYALAMA DEVRİ BİTMİŞTİR''
Bize gelmesin yeter anlayışı olmaz. Bize, bizim sınırlarımıza gelmesin hep dediler. Ama bu göçmenlerin Suriye'ye dönmesi 18 Mart mutakabatında yer almasına rağmen de destek vermeyeceğiz dedik İdlib'de bu kadar insan sınıra dayanmış. Ama onlar biz bu parayı nereye göndereceğiz, nereden nasıl diyorlar devamlı. Biz para peşinde değiliz. İlkeli bir tutum sergiliyoruz. 2016'nın şartları ile, göçmenlerin ihtiyaçları da değişiyor. Dolayısıyla yeni şartlar çerçevesinde ne yapmamız lazım şeklinde görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Biz yapıcı bir çalışmaya hazırız. Artık Türkiye'yi oyalama dönemi tamamen bitmiştir.
Brüksel'de gerçekleşen zirvede, siyasi ve teknik irtibat sürdürülsün kararı verildi. 2016'da İdlib yoktu mesela. Terörle mücadeledeki samimiyetsizlikleri nasıl ortadan kaldıracağız, bugünün şartlarında neler yapabilir diyerek bir görüşme gerçekleştirdik.
''YENİ AB YÖNETİMİ, YÜKÜMÜZÜN FARKINDA''
Göçmeler sınıra dayanınca işin ciddiyetini kavradılar. 9 yıldır biz Türkiye'de bu yükü çekiyoruz. Göçmen gelmeyince bir şey demiyorlar. Rakamları paylaşınca ise sadece teşekkür ediyorlar. Bu desteğin verilmemesinin tek sebebi ise hissetmemeleriydi. Yeni AB yönetimi ise Türkiye'nin yükünün farkında. Kılıf bulmuşlar Yunanistan AB'nin sınırlarını koruyormuş. Avrupa'nın sınırları Türkiye-Yunanistan sınırından başlamıyor. Avrupa'nın sınırları Türkiye'nin güney ve doğu sınırlarından başlıyor
TÜRKİYE'NİN AB İLE İLİŞKİLERİ
AB süreci tek taraflıbir süreç değil. İki taraflı adım atmamız gerekiyor. Bize uluslararası hukuku hatırlatanlar bunun tam tersini yapıyorlar. Vize serbesti konusun biz üzerimize düşeni yaptık. AB bundan sonra yeni üye istemiyorum dedi. Bu arkadaşlar konuşuyorda bir kere de AB Türkiye'ye haksız demiyorlar. Politikaları başarısız demiyorlar. Suriye'yi yakıp yıkanlar hep haklı biz hep haksızız. Siyasi sebeplerde fasıl açılmasını engelleyenler var. Biz fasılların hepsini açmaya hazırız.
YUNAN GÜÇLERİNİN SIĞINMACILARA SERT MÜDAHALESİ
Sığınmacıların üzerine kayunar su döküyorlar. Bir de bize insan hakları konusunda ders veriyorlar. Türkiye'de böyle bir şey olsa tüm dünya ortaya kalkardı. Bugüne kadar 5 kişiyi öldürdüler. Peki biz napıyoruz Kızılay görev alıyor, biz göndermekte zorlamıyoruz. Biz yaz aylarının özellikle denizden giden göçmen sayısı artıyor. 455 bin düzensiz göçmeni yakaladık.
Bazı göçmen kaçakları ise bu işi legal sanıp, kendilerini tanıyor. Onlar hakkındaki çalışmalarımız ise sürüyor.
İDLİB KONUSU
Moskova'da geçici bir ateşkes tehsis edildi. Ve mutabakat sağladıkları konuları bize verdiler. Her şeyden önce bu ateşkes İdlib'deki Suriyeli kardeşlerimize yaramıştır. Biz neden mücadele ediyoruz. Sınırlarımızdaki baskıyı azaltmak için, ülkemizdeki sığınmacıların evlerine dönebilmesi için mücadele ediyoruz. Suriye'de sessizliğin hakim olmasını istiyoruz. Amaç neydi bunu durdurmak. Bu ateşkesi ise kalıcı hale getirmek için çalışmalarımızı sürdüyoruz. M4'ün güneyini Ruslar, kuzeyini de biz denetleyeceğiz. M4 karayolunun güvenli bir şekilde açılması için neler yapılabilecek, ne yapılmalı konusunda anlaşmaya varmak için Rusya'dan bir heyet geldi. Bugün Ankara'da bir görüşme gerçekleşecek.
''REJİM ATEŞKESE UYMAZSA, GEREKENİ YAPARIZ''
Ateştes konusunda dün bir ihlal oldu. Basit bir cam indirme. Rusya dün sert bir şekilde rejimi uyarmış. Rejim bu ateşkese uymazsa, bugüne kadar kahraman ordumuz ne yaptıysa onu yaparız. SİHA'larımız nasıl yok ettiyse yine onu yaparız. Bunu mutakabatta da ortaya koyduk.
''NATO'DAN PATRİOT TALEBİ OLDU''
ABD'den olumlu açıklamalar geldi. NATO çerçevesinde ise isteklerimiz ortada. ABD, Hollanda Patriot'larını çekti. Amerika istese gelip şu an Patriot'unu koyabilir. Patriot konuşlandırması ile s-400'ün bir ilgisi yok. Havadan karadan destek verebileceklerini söylediler. Bize S-400'leri satabileceksiniz biz almak istiyoruz. Bunu Cumhurbaşkanımız da Trump'a iletti. Bu bizim malımız mülkümüz değil, NATO destekleri civarında verilmesi gereken destek.
S-400'ün aktif hale gelmesi teknik bir konu. Daha önce konulan hedef Nisan'dı ama bunu teknik konuda çalışan arkadaşlarımıza sormak lazım.
''RUS MEDYASININ YAPTIĞI BÜYÜK SAYGISIZLIK''
Moskova'da gerçekleşen ziyaret öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik Rus medyasının yaptığı gerçek dışı haberlerle ilişkili, Çavuşoğlu, ''Rusya medyasını anlıyorum da bizim içeride bu kara propagandan memnun olan o kadar kişi var ki bunu anlamıyorum. Rus medyasının yaptığı ise büyük saygısızlık. Bir gerçek var uçak düşürme hadisesinden sonra gördük ki, hemen en ufakcık bir görüş ayrılığında hemen kara propaganda yapıyorlar' dedi.
CORONA VİRÜS
Biz işi başından ciddiye aldık. Bu virüstür her yere gidebilir. Bize asla gelmez diyemeyiz Biz tedbirimizi alalım. Bir kaç transit yolcumuz oldu biliyorsunuz. DSÖ'nün listesinde ise beyaz renkteki ülkeler arasında yer alıyoruz. Yavaş yavaş tokalaşması kaldırıyoruz. Antalya diplomasi formunu ertedil meselese. Yurt dışındaki vatanşlarımızı da imkanlar dahilinde oraya bırakmayacağımızı da belirtmek isterim.
Bir de maske konusunda Çin, Hindistan ve Türkiye. Bu üç ülke var üretim yapan. Biz üretim yaptığımız gibi bazı ülkere de jestler yapıyoruz.