HASTALIKLARA DAVETİYE
Hipertansiyon; felç, böbrek hastalıkları ve koroner kalp hastalığı için önemli risk faktörüdür. Hipertansiyonlu bireyin koroner kalp hastalığına yakalanma olasılığı normal tansiyonlulardan 3-4 kat, felç geçirmesi 7 kat daha fazladır. Hipertansiyonu etkileyen birçok faktör vardır; kalıtım, şişmanlık, diyet ve ilaç kullanımı. Kalıtım açısından incelediğimizde siyah tenlilerde beyazlardan daha sık veya daha erken yaşta görülür ve daha ağır seyreder. Kan basıncı üst sınırlara yakın o lan çocukların da ileride hipertansif ebeveyn oldukları ileri sürülmüştür.
ŞİŞMANLIK BÜYÜK RİSK
Şişmanlık ise hipertansiyon için başlıca risk faktörüdür. Beden ağırlığı olması gerekenin yüzde 20 üstünde olanlarda hipertansiyon sıklığı normal kiloluların iki katıdır. Bel/kalça oranı kan basıncı ile, genel şişmanlıktan daha önemli korelasyon göstermektedir. Özellikle 30-40 yaş arasında ağırlık kazanımı kan basıncını yükseltmektedir.
TUZU AZALTIN
Sofra tuzunun asıl adı "sodyum klorür" dür, yüzde 40 sodyum ve yüzde 60 klordan oluşur. Sodyum vücuttaki sıvı dengesini korur. Hücre içi ve dışındaki sıvıların hareketini kontrol eder, kan basıncını düzenler ve tüm kasların gevşemesini sağlar. Bazı bireyler sodyuma duyarlı kan basıncına sahip olabilirler. Bu bireylerin aldığı fazla sodyum, yüksek kan basıncını oluşturmaktadır. Bu durumda sodyumun azaltılması tansiyonun düşmesine yardımcı olur. Gıdalardan aldığımız günlük tuz, 6 gramı (1 tatlı kaşığı) geçmemelidir. Bu miktara ekmek, yemekler ve içeceklerden aldığımız tuz miktarı da dahildir.
BESLENME ÖNERİLERİ
Yüksek tansiyonu olan bireyler ya hiç tuz kullanmamalı ya da miktarını sınırlandırmalıdır. Yemeklerde dereotu, maydanoz, nane, kekik, limon suyu ve soğan kullanımı, tuzun yerini tutar. Katı margarin kullanılmamalıdır. Daha çok bitkisel yağ ve zeytinyağı kullanımı önerilir. Salamura ve konservelerden uzak kalınmalıdır. Sofra maydanoz, roka, yeşil soğan, tere gibi yeşillikler mutlaka olmalıdır.
YARIN: MİGREN
TAYLAN KÜMELİ