Peki bir kişi hayatı boyunca bunla ilgili ne yapabilir: öncelikle şunu belirteyim ki yumurtalık kanseri ailesel olabilmektedir. 1. Derece akrabasında veya 2.Derece akrabasında, yumurtalık kanseri olanların kendilerinin de kanser olabilme ihtimalini düşünüp buna göre kontrolleri sıklaştırmaları ve menopoza girdiklerinde her iki yumurtalıklarını aldırmalarını tavsiye ediyorum. Kanda BRCA1 ve BRCA2 denen testler vardır ki bunlar meme ve yumurtalık kanserinin o kişide ailesel olarak geçip geçmediğini belirler. Bu testleri pozitif olanların çok daha yakın takibi ve doğurganlık yaşı bittiği zaman yumurtalıklarının alınmasını özellikle tavsiye ederim.
Yumurtalık kanserinin belirtileri nelerdir: Maalesef bu sorunun cevabı sadece hazımsızlık, gaz, karında şişkinlik ve rahatsızlık gibi hemen herkes de olabilecek şikayetlerin başka organlar tarafından da yaratabileceği şikayetlerdir. Yani bu şekilde hasta uzun aylar veya hatta yıllarca mide ve bağırsak rahatsızlığına bağlayabilir, hatta aynı kanı doktorlarda da olabilir. Yumurtalık kanseri hastalarının ilk önce başka branş doktorlarına gidip uzunca bir zaman teşhis konulmadığı için zaman kaybettiklerini ve bize geldiğinde ileri evrelerde ancak kanserin fark edebildiğini üzüntü ile söylemek isteriz. Burada kimsede kabahat yoktur. Sadece yumurtalık kanserini doğası böyledir.
Tabii ki yıllık jinekolojik kontroller hangi yaşta olursa olsun son derece önemlidir. Ama bu kontrollere rağmen yumurtalık kanseri çok hızlı ilerleyebildiği için bir sonraki yıl muayenesine kadar yine de gelişebilir ve ileri evreye ulaşabilir.
Bu yüzden yüksek risk kategorisi olan hastaların ailesel hikayesi olanların, çocuk doğurmamış olanların 6 ayda bir takibini gerekli görüyorum. Bir korunma yöntemi olarak sadece doğum kontrol hapları işe yaramaktadır, yani doğum kontrol hapları ile yumurtalık kanserine yakalanma şansı yarı yarıya azalmaktadır. Bu etki de, doğum kontrol haplarının yumurtalığı dinlendirdiği, istirahata sevk ettiği, bir iki yıl yumurtlamayan yumurtalıkların kanserleşme riskinin daha az olduğu şeklinde yorumlanmaktadır. Teşhis konduğu zaman ilk işlemin iyi bir ameliyat olması çok önemlidir. Ameliyatta çıkarılabildiği kadar çok yumurtalık kanser dokusu çıkarılmalıdır. Ondan sonra 6 aya varan kemoterapi tedavisi ve sonrasında tekrar bir operasyon gerekli olabilir.
SORU: Sayın hocam geçenlerde adetimin gecikti. Doktorum sol yumurtalığımda 6 cm çapında su kisti gözledi. Kanser olmaktan korkuyorum ne yapabilirim? ARTVİN'DEN N.L
CEVAP: Sayın okuyucum eğer ki doktorunuz su kisti demiş ise bu sadece çatlamamış bir yumurta kistidir. Bunlardan kanser oluşmaz. Bu kistlerin 1-2 aylık bir doğum kontrol tedavisi ile geçtiğini genellikle biliyoruz. Hemen bu tedaviye başlamalısınız. İki aya geçmezse kanda bazı testler yaptırıp belki bir laparoskopik yöntemle alınmasını yumurtalığa zarar vermemesi açısından tavsiye ederim.
SORU: Hocam 61 yaşındayım. 5 yıldır değişmeyen 4 cm sağ over kistim mevcut. Doktorum ameliyat önerdi sizce ne yapmalıyım İSTANBUL'DAN Z.B
CEVAP: Menopoz sonrası her türlü yumurtalık kistinin dikkatle takip edilmesi, kandaki bazı testlerle habis olup olmadığının araştırılması gerekir.
İlerde kötü durumlara dönüşmemesi için ameliyat ile alınmasını tavsiye ederim.
Sizde de laparoskopik yöntemle her iki yumurtalık alınabilir hemen o anda patolojiye yollanır ve bir kanser çıkmazsa da başka bir ameliyata gerek olmadan aynı gün evinize gidebilirsiniz.
SORU: Sayın hocam ananem yumurtalık kanserinden ölmüş ama annem ve teyzelerimde herhangi bir sorun yok. Yumurta kanseri ile ilgili nasıl bir önlem alabilirim? ISPARTA'DAN O.T
CEVAP: Sayın okuyucum 2.derece akrabanızda olduğu için sizin yumurtalık kanseri olma şansınız yüksek değil. Ama çocuğunuz olup olmadığını ve yaşınızı söylememişsiniz, bu yüzden diğer etkenler konusunda yorum yapamıyorum. Sadece 6 ayda bir doktor kontrolünde yumurtalıklarınıza baktırmanız ve gençseniz de 2-3 yıl kadar doğum kontrol hapı kullanarak
bu riski yarılamanızı öneririm.
Her zaman dediğim gibi bu kanserde de korunmak için bir takım önlemler almak (doğum kontrol hapı kullanmak, çocuk doğurmak gibi) tavsiye ederim.İyi günler dileği ile.
Prof. Dr. TEKSEN ÇAMLIBEL