Ramazan'ı sağlıklı geçirmek için doğru gıdaları, doğru miktarlarda tüketmek önem taşıyor.
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi, Kardiyoloji ve İç Hastalıkları Bölümü'nden Uzm. Dr. Hayri Parlar, sağlık sorunu olmayan kişilerde oruç tutmanın kalp-damarları koruduğunu belirtiyor. "Ancak yararlı etkilerin görülmesi için doğru beslenmeli" diyen Dr. Parlar, şöyle devam ediyor: "İftarda aşırı miktarda, yağlı, kalorili yemek tüketimi, art arda sigara içilmesi risk faktörleridir. Ramazan'da
hastanelerin acil servislerine, iftar ile sahur arasında tokluk süresinde başvuru olmaktadır. Eğer, iftarda kısa sürede aşırı yeme alışkanlığı olmazsa, ramazanda kalp krizleri büyük ölçüde azalacaktır." Dr. Hayri Parlar, şu uyarılarda bulunuyor:
HATA YAPMAYIN
İftar sofralarında bir insana yetecek yemeğin 2-3 kat fazlası bulunuyor.
Kan şekeri çok düşük olduğundan kısa sürede çok miktarda besin tüketme isteği doğuyor. Hızlı bir şekilde çok fazla yemek yemek yapılan hatalarda başı çekiyor.
Bol yağlı, kalorili ve hızlı yenilen iftar yemeklerinden sonra
koroner kalp hastalarının kalp krizi geçirme riskleri yükselir. Kalp yetersizliği olanlar, vücutlarında artan
tuz ve suyu azaltmak için idrar söktürücü ilaçlar kullanır. İlaçların etkisiyle oruç zamanı
aşırı tuz ve su kayıpları olur. Bu durum da
bayılmalara hatta şoklara yol açabilir.
İftarda, vücuda yüklenen aşırı su ve tuz, zaten
sınırda pompalama gücü olan kalbi aşırı çalışmaya zorlar. Bunun yanında hızlı ve fazla yemek sonrası, sindirim mide bağırsak sisteminin kan dolaşım hızı artar. Bu da
kalbe ek yük getirir. Aşırı yük, kalp yetersizliğine yol açabilir.
Kalp ve tansiyon hastaları oruç tutuyorlarsa ilaçlarını doktorlarına sormalıdırlar. Günümüzde çoğu ilacın uzun etkili olup günde bir ya da iki kez alınabilmesi eksiksiz ilaç alımını kolaylaştırmaktadır.
KİMLER RİSK ALTINDA?
Kalp damarlarında ciddi darlıklar olan
koroner kalp hastaları, kalbin kanı pompalama gücünün zayıf olduğu
kalp yetersizliği hastaları, kan basıncının kontrolünün iyi olmadığı
yüksek tansiyon hastaları,
kalp kapaklarında sorun olan hastalar, insulin kullanan ya da şeker düşüklüğü riski olan
diyabet hastalarının oruç tutması sakıncalı olabilir. Bu hastaların doktorları ile görüşmeleri gerekir.
SAHURDA TARÇINLI YOĞURT YİYİN
İftar ve sahurda ağır yemeklerden kaçınılması gerektiğini söyleyen
Dr. Hayri Parlar, tatlı ihtiyacının meyve ya da sık olmamak kaydıyla sütlü tatlılardan karşılanabileceğini söyledi. Dr. Parlar, şu önerilerde bulundu:
İftar, ideal olarak bir çorba ile açılmalı ve bir süre ara verildikten sonra sulu bir sebze yemeği ile devam edilmelidir. Uzun süren açlığın ardında çok yiyecek tüketilmesi sonucu
mide ve kalp sorunları ortaya çıkabilmektedir. Bunu önlemek için iftarda
yavaş yavaş ve az miktarda yemek yenilmesi gerekmektedir.
Sahurda ya kahvaltı yapılmalı ya da çorba, zeytinyağlı veya sulu yemek gibi ağır olmayan tarzda besinler tüketilmelidir.
Yumurta tok tutucu, iyi bir protein kaynağı olması nedeniyle sahurda yenilebilir. Bir ya da iki yumurta, muz, karpuz, kavun gibi lifli meyveler tüketilebilir.
Yoğurt özellikle tarçın ile karıştırılıp yendiğinde hem bağırsaklar için yararlı hem de acıkmayı engelleyici etkisi ile oruç sürecine destek olabilir. Ceviz, fındık, badem gibi kuruyemişler de sahurda yenilebilir.
İFTAR MÖNÜSÜ
1 kase kırmızı mercimek çorbası
Fırında sebzeli kuzu kol butları
Fırında kabak mücver
Zeytinyağlı enginar
Ayran
SAHUR MÖNÜSÜ
Fırında yumurtalı kepekli ekmek ( susam, çörekotu, kekik, kırmızı biber )
1 dilim beyaz peynir
Söğüş sebze
5 adet zeytin
1 adet kivi
ORUÇ TUTARAK ZAYIFLAMAK MÜMKÜN MÜ?
Sadece oruç tutarak zayıflamaya çalışmak son derece yanlış bir düşüncedir.
Tam aksine hareket azlığı ve gün boyu aç kalmak, metabolizmayı yavaşlatır. Bu da Ramazan'da yediklerimize dikkat etmediğimizde kilo alımına bile neden olur. Ramazan ayı boyunca
iftarda yavaş ve abartmadan yemek, gece hafif üçüncü bir öğün planlamak ve
iftardan sonra biraz dinlenerek yürüyüş yapmak yavaşlayan metabolizmanın hızlanmasına neden olacaktır.
YARIN : SUSUZLUĞU GİDEREN GIDALAR
HAZIRLAYAN: HÜLYA BALCI