YAZIN DA YAŞANIYOR
* Soğuk algınlığı; soğuk havalarda çok daha sık rastlansa da yazın da ortaya çıkabiliyor. İlk günler hafif boğaz ağrısı, hapşırma ile kendini gösteriyor. 2-3 gün içinde burun su gibi akıyor, takiben burun akıntısı koyulaşıyor.
* Burun tıkanıklığı ve 4-5 günden itibaren öksürük gelişiyor. Çocuklar hariç ateş yükselmiyor.
* Yorgunluk yapsa da grip kadar fazla halsizlik, kas-kemik ağrıları yaratmıyor.
* İlk 3 gün bulaşıcılığı fazla olduğundan dikkat etmek gerekiyor.
* Çoğunlukla 1 hafta en fazla 10 günde düzeliyor. 10 günden uzun sürdüğünde, yeşilimsi balgam, şiddetli baş ağrısı, kulak ağrısı, yüzde, göz çevresinde şişme ağrı, nefes darlığı, görme bozukluğu, kafa karışıklığı geliştiğinde bakteriyel enfeksiyondan, sinüzitten şüphe etmek gerekiyor.
HIZLI BELİRTİ VERİYOR
* Grip ise çoğunlukla Ekim sonundan Mart ayına kadar ve en fazla Ocak ayında gözleniyor. Belirtiler soğuk algınlığına göre çok daha hızlı şekilde ortaya çıkıyor.
* Hafif boğaz ağrısı, 38-39 derece ateş, yaygın kas kemik ağrıları, aşırı yorgunluk, titreme, burun akıntısı, baş ağrısı, öksürük, göğüste sıkıntı, virüsün cinsine göre bazen kusma ve ishal de gelişebiliyor.
* 2-5 gün kadar şiddetli seyrediyor. İyileşme 2-4 hafta kadar sürebiliyor. Zatürre ve sinüzitte neden olabiliyor.
ANTİBİYOTİKLER İŞE YARAMAZ...
* Hem grip hem de soğuk algınlığı farklı virüslere bağlı solunum yolu enfeksiyonlarıdır. Antibiyotikler bakterilere etkili olduğundan tedavide yerleri yoktur. Örneğin soğuk algınlığına 200'den fazla değişken virüsün neden olduğu biliniyor. Özellikle kışın iyi havalandırılmayan kalabalık, kapalı mekanlarda kalındığından çok daha sık rastlanıyor.
ELLERİNİZİ YIKAYIN TIRNAK YEMEYİN
* Enfeksiyon kişiden kişiye doğrudan temasla ya da hapşırma ve öksürükle havaya saçılmış, bir süre havada asılı kalmış virüslerin, burun ve ağızdan nefesle alınmasıyla bulaşıyor. Ayrıca virüs bulaşmış eşyalara dokunduktan sonra gözümüze burun ve ağzımıza elimizle kolayca taşınıyor.
* Hijyen kurallarına uyulması korunmada önem taşıyor. Yemek hazırlamadan ve yemeden önce, ortak lavabo kullanımdan sonra ellerin özenle yıkanması gerekiyor. Hasta kişilerle yakın temastan kaçınılması, ellerin burun, göz ve ağza götürülmemesi, tırnak yenmemesi gerekiyor.
* Mikrop bulaşmış olabilecek yüzeylerin temizlenmesi odanın sık havalandırılması faydalı oluyor.
MEYVENİN SUYUNU DEĞİL KENDİSİ Nİ TÜKETİ
* Hem korunmada hem de iyileşmek için probiyotik yani faydalı bakteri içeren doğal yoğurt, sarımsak, soğan, sirke ev yapımı turşu, boza, kefir, sebze-meyve tüketin.
* Meyve suyu kana hızlı şeker karışmasına neden olup bağışıklık sistemini zayıflattığından nar ve portakal gibi C vitamininden zengin meyveleri bütün haliyle yiyin.
* Şekerli-unlu gıdalar, şekerli meşrubatlar virüslere karşı bağışıklık sisteminin mücadelesini zorlaştırır. Bu yüzden uzak durun.
* Günde 30 dakika hızlı yürüyüş, 4-5 dakika egzersiz yapılması bağışıklık sistemini 24 saat güçlendirir.
* Güneş ışığı eksikliği yüzünden doktor takviyesiyle D vitamini alınabilir.
* Zencefil, kuşburnu, ıhlamur, nane-limon, tarçın çayları iyileşmeye yardımcı olur. Tavuk suyu çorba da iyileştirir.