Ev kadınının kalbi krize meyilli

Kalp-damar hastalıkları hayatı tehdit ederken; uzmanlardan ilginç açıklamalar geldi. Anadolu Sağlık Merkezi'nden Kardiyoloji Uzmanı Dr. Gürsel Ateş, evde hareketsiz yaşam süren kadınların çalışan kadınlara göre daha fazla risk taşıdığını söyledi. Dr. Ateş, "Yapılan araştırmalarda ev kadınlarının çalışanlara göre daha hareketsiz bir hayat sürdükleri, daha fazla kilo sorunu yaşadıkları, daha hipertansif oldukları, kötü kolesterol ve kan yağı düzeylerinin daha yüksek olduğu ortaya çıkıyor. Bu nedenle, ev kadınlarının kalp krizi geçirme riski daha yüksek oluyor" dedi.
TANSİYONLARI YÜKSEK
Ülkemizde toplam kalp hastalığının kadınlarda görülme sıklığının yüzde 7.3 iken erkeklerde yüzde 6.2 olduğunu belirten Dr. Gürsel Ateş, şöyle devam etti: "Kadınlarda özellikle hipertansiyon ve romatizmal kalp hastalıkları daha fazla görülüyor. Koroner (kalbi besleyen damarlar) kalp hastalığının oranı ise kadınlarda yüzde 3.5 erkeklerde yüzde 4.1 civarında. Koroner kalp hastalığı riski kadınlarda biraz düşük olmasına rağmen zaman içinde artış göstermiş durumda."
4 ÖNEMLİ KURAL
Johns Hopkins Medicine Kardiyoloji Uzmanı Dr. Erin Michos da, her yıl erkeklere oranla çok daha fazla kadının kalp-damar hastalıklarına bağlı olarak hayatını kaybettiğini vurguladı. "Ancak pek çok kadın kalp-damar hastalıklarının farkında olmuyor. Oysa bu hastalıklar 'erkek hastalığı' değil" diyen Dr. Michos, genellikle kadınların erkeklerden yaklaşık 10 yıl sonra kalp krizi geçirdiğini ifade etti. Günümüzde kadınların 30-40 yaşlarında bile kalp krizi geçirdiğini anlatan Dr. Michos, "Aslında kriz riskini azaltmak için sadece 4 kurala dikkat etmek yeterli: Sağlıklı beslenin, hareket edin, sigara içmeyin, kilo almayın. Bu kurallara uyulduğu takdirde kalpdamar hastalıklarına yakalanma riskini yaklaşık yüzde 80 oranında azaltmak mümkün" uyarısı yaptı.
BELİRTİLER ERKEKLERDEN FARKLI OLUYOR
KALP-damar hastalıklarının belirtileri kadınlarda daha farklı oluyor. Erkeklerde kalp krizinde genelde göğüs ağrısı olurken, kadınlarda nefes darlığı, mide bulantısı, kusma ya da sırt ve çene ağrısı görülebiliyor. Ayrıca baş dönmesi, sersemlik, aşırı yorgunluk, göğsün alt veya karnın üst kısmında ağrı görülebiliyor. Ancak yapılan araştırmalar, ani bir şekilde kalp-damar hastalıklarından hayatını kaybeden kadınların yaklaşık yüzde 65'inin kriz öncesi hiçbir belirti yaşamadıklarını gösteriyor. Bu nedene kadınların düzenli hekim kontrollerini ihmal etmemeleri ve kalp-damar hastalıkları açısından risk altında olup olmadıklarını öğrenmeleri çok önemli.
RİSKİ AZALTACAK ÖNERİLERE DİKKAT!
Sigara içmeyin, içiyorsanız bırakın.
Beslenmenize dikkat edin. Sebze ve meyve ağırlıklı beslenin. Tam tahıllı, yüksek lifli gıdaları tercih edin. Haftada en az iki kez balık, özellikle de yağlı balık tüketin. Doymuş ve trans yağlardan uzak durun. Kolesterollü, tuzlu ve şekerli gıda tüketimini sınırlayın.
Hareketli bir yaşam tarzı benimseyin, düzenli egzersiz yapın. Günde 30 dakika tempolu yürüyüş bile yeterli.
Kilonuzu kontrol altında tutun. Aşırı kilo almaktan kaçının.
Tansiyon, şeker ve kolesterol değerlerinizi kontrol ettirin.
Hamileliğe bağlı diyabet ya da yüksek tansiyon sorunu yaşadıysanız risk faktörlerini dikkate alın, düzenli kontrolleri ihmal etmeyin.
Ailenizde kalp-damar hastalıkları varsa, düzenli olarak doktor kontrolünden geçin.
YÜKSEK KOLESTEROL KAN AKIMINI BOZAR
Damar tıkanıklığının en önemli nedeninin damar sertliği olduğunu söyleyen Dr. Erin Michos, şu uyarıda bulundu: "Damar sertliğine ise yüksek kolesterol neden oluyor. Yağ, kolesterol, damar duvarı içinde 'plak' adı verilen yağ tabakalarının oluşmasına yol açıyor. Bu yağ tabakaları ise damar içinde birikerek damarların normal işleyişini bir süre sonra bozuyor. Böylece damar daha sert oluyor. Damar içinde darlıklar oluşuyor ve kan akımı bozuluyor. Bu plaklar kırılıp, yapısı bozulmuş damarın içinde bir kan pıhtısının oluşmasına yol açabiliyor. Kan pıhtısı ise kalp krizine ya da inmeye neden oluyor."