Kanser artık adıyla bile korkutmaya yetiyor. Hareketsiz ve
sağlıksız beslenme alışkanlıkları bu hastalığın görülme sıklığını artırıyor.
Hemen her eve giren, kimi zaman sinsi ilerlediği için geç fark edilen,
sevdiklerimizin hayatını tehdit eden bu hastalıktan korunmanın
ilk yolu, sağlıklı bir beslenme tarzına sahip olmaktan geçiyor.
Florence Nightingale Hastanesi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Sezer Sağlam, bu hastalığa yakalanma riskinin yaşla birlikte arttığına dikkat çekiyor.
YAŞ 35, RİSK KAPIDA!
Genelde kötü huylu seyreden kolon
kanseri en çok 50 yaşından sonra görülüyor. Kalın bağırsakta oluşan polipler, zamanla kansere dönüşüyor. Bu durum erken teşhis edildiğinde hastalar yüzde 80 iyileşiyor.
AİLEDE VARSA KONTROL ŞART
Ailesinde
kanser hastası olanların, tarama testlerini aksatmaması gerekiyor. 40'lı yaşlardan sonra 10 yılda bir kolonoskopi yaptırmaları öneriliyor. Hastalık tedavi edilemezse kanser, başka organlara sıçrıyor. Buna ek olarak acil ameliyatlar gündeme geliyor. Bu ameliyatların başarısız geçmesi, hastanın ömrünü kısaltıyor.
KIRMIZIYA DİKKAT!
Fazla kırmızı et tüketimi,
kolon kanserine yakalanma riskini artırıyor. Etin pişirilme biçimi de önem taşıyor. Özellikle yanmış, kömürleşmiş et fazla tüketildiğinde kolon kanserini tetikliyor.
ZEYTİNYAĞI BAĞIRSAĞIN İLACI
Kolon
kanserinden korunmada, beslenme şekli doğrudan önem taşıyor. Bu hastalıktan korunmak için zeytinyağı ağırlıklı
Akdeniz tarzı beslenme alışkanlığını benimsemek gerekiyor. Yine ceviz, badem, fındık, kaju gibi kuruyemişler bağırsakları güçlendiriyor. Düzenli yürüyüş, bağırsakları harekete geçirdiğinden
kolon kanserinden korumaya da yardımcı oluyor.