İnternet ortamında şirketimizin itibarını nasıl koruyabiliriz?
ARZIN çok fazla olduğu günümüzde ticari işletmeleri ön plana çıkaran en önemli araçlardan biri elbette internet ortamı. Peki bu koca dünyada yapılan yorumların fikir ve eleştirilerin bir sınırı yok mu? Elbette var. İşte bu sınırı aşanlar nedeniyle yaşanan sorunların ve hak ihlallerinin önüne geçebilmek amacıyla mevcut düzenlemelere ek bir takım yasal düzenlemeler de getirilmiştir.
Nasıl bir bireyin kişilik hakları varsa, Yargıtay'a göre şirketlerin de manevi şahsiyetlerinin bulunduğu MK 24. vd. maddeleri gereğince kişilik haklarının ihlali durumunda bunun önleneceği ve ortaya çıkan maddi veya manevi zararın tazmin edilebileceği kabul edilmiştir.
Şirketlerin ticari itibarını zedeleyecek şekilde yalan haber içeren, şirketi ve ürünlerini kötüleyen söylem, gerçek olmayan yorumlar ve eylemler sebebi ile Medeni Kanun 24 vd., şayet ortada markanın itibarının zedeleyecek içerikler mevcut ise 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında KHK m. 9. ve 61. maddeleri gereğince veya şirketinizin marka koruması bulunmaması durumunda ise Türk Ticaret Kanunu 56 ve devamında belirtilen haksız rekabet hükümlerine dayanarak çeşitli hukuki yollara başvurulabilir.
Fakat dava süreci oldukça uzun süren süreçlerdir ve çoğu zaman internette şirket hakkında yalan haber yapan bu kişilerin kimliğini tespit etmek bile olanaksızdır. İşte bu nedenle de 5651 sayılı Kanun'un 9. maddesinde, internet ortamında yapılan yayındaki içerik dolayısıyla hakları ihlal edilen kişilere içeriğin yayından çıkarılmasını talep etme hakkı düzenlenmiştir.
İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişiler, kurum ve kuruluşlar içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması halinde yer sağlayıcısına başvurarak uyarı yöntemi ile içeriğin yayından çıkarılmasını isteyebileceği gibi, doğrudan sulh ceza hakimine başvurarak içeriğe erişimin engellenmesini de isteyebilir. Bir internet sitesinin içerik ve yer sağlayıcı bilgilerine açık kaynaklardan whois sorguları ile ulaşılabilmektedir.
Bunun için Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun da http://internet.btk.gov. tr/sitesorgu adresinden oluşturduğu açık kaynaklı bir sistemi mevcuttur.
İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişi ve şirketlerin talepleri, içerik ve/veya yer sağlayıcısı tarafından en geç 24 saat içinde cevaplandırılır. İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik hakları ihlal edilenlerin talepleri doğrultusunda, hakim ilgili içeriğin eleştiri sınırları içerisinde olup olmadığı, gerçeğe aykırılığı, güncel olup olmadığı, ifade özgürlüğüne girip girmediği gibi değerlendirmeler yaparak ihlalin olduğuna kanaat getirirse erişimin engellenmesine karar verebilir. Hakim bu kararını 24 saat içinde verecektir.
Hakim, bu madde kapsamında vereceği erişimin engellenmesi kararlarını esas olarak, yalnızca kişilik hakkının ihlalinin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak (URL vb. şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verir. Zorunlu olmadıkça internet sitesinde yapılan yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesine karar verilemez. Ancak, hakim URL adresi belirtilerek içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle ihlalin engellenemeyeceğine kanaat getirmesi halinde, gerekçesini de belirtmek kaydıyla, internet sitesindeki tüm yayına yönelik olarak erişimin engellenmesine de karar verebilir.
Erişimin engellenmesine konu içeriğin yayından çıkarılmış olması durumunda, hakim kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. 5651 sayılı Kanun'la oldukça hızlı bir prosedürle hak ihlallerinin önüne geçilebilmesi amaçlanmıştır.
HUKUKÇU FERİDE HİLAL İMAL / SİZ SORUN AVUKATINIZ CEVAPLASIN