Hastalıkların şifası, doğada saklıydı.
Beslenme Uzmanı Prof. Dr. Joe Schwarcz, Alzheimer'dan
kansere kadar tüm rahatsızlıkların ilaçlarla değil sebze ve meyvelerle önlenebileceğini açıkladı. Mutfağa giren her
besinin
bir faydası olduğunu belirten
Prof. Dr. Schwarcz, sağlıklı hayatın şifrelerini
TAKVİM'e yazdı...
KEMİKLERİ GÜÇLENDİRİR:
Lahana dendiğinde akıllara şüphesiz
kokusu ve neden olduğu gaz gelir. Ancak bu besin, içerdiği tüm vitamin ve mineraller ile bu olumsuzlukları unutturur. Brokoli,
Brüksel lahanası ve karnabahar gibi besinler, kanserden korunmada vücudun koruyucu enzimlerini harekete geçirir. Kadınlık hormonu
östrojeni destekleyerek meme kanserine karşı korur. Düzenli olarak lahana tüketen kadınlarda
meme kanseri daha az görülür. Soğuk Savaş Dönemi'nde Doğu Almanya ile Batı Almanya'da araştırmalar yapıldı. Doğu Almanya'da meme kanserinin daha az görüldüğü saptandı. Sebebi ise buradaki kadınların daha çok lahana tüketmesiydi. Özellikle lahana suyu içerdiği östrojen karşıtı bileşenler ile kadınlarda görülen kanserlere savaş açar. Menopoz şikayetlerini azaltır. İçerdiği K vitamini ile
kemikleri güçlendirir. Düzenli lahana yiyenlerde kalça kırığı riski daha azdır. Lifli içeriği ile lahana,
kolon kanserine karşı da korur.
JAPONLARIN SIRRI SOYA:
Meme kanseri deyince hangi kadın korkmaz? 1940'lı yıllardan beri süren araştırmalara göre Japon kadınlarında meme kanseri daha az görülür. Sebebi ise çok basittir. Bolca
soya tüketirler. Yaşa bağlı genetik faktörlere bağlı gelişen meme kanserinin doğal ilacı,
soyadır. Kadınlık hormonu olarak bilinen
östrojen, meme kanseriyle bağlantılıdır. Yaşamları boyunca daha çok
östrojene maruz kalan, ergenliğe erken giren, menopoza geç giren ve az çocuk doğuran kadınlarda meme kanseri daha sık görülür. Meme kanserinden korunmak için kadınlarda adet dönemlerinin sayısını azaltmak gerekir. İçerdiği bileşenler ile soya, östrojen hormonunun etkisini azaltır. Bu sayede meme kanserinden korur. Hatta tümörün küçülmesini sağlar. Kadınları en çok etkileyen dönemlerden menopozda, sıcak basması ve huzursuzluk görülür. Neyse ki soya, bu dönemdeki şikayetlerin de azalmasını sağlar. Günde 20 gram kadar soya tüketimi bile
menopozun olumsuz etkilerini azaltır. Menopozun yanında soya, kalp hastalıklarından da korumaya yardımcıdır. Kötü kolesterolü düşürür. Kalp krizinden ölüm riskini azaltır.
GÜÇLÜ KARACIĞER İÇİN YULAF:
Buğday, pirinç, yulaf, mısır unu ve arpadan oluşan tahıllar, vücudun en çok
ihtiyacı olan besin takviyesidir. Sadece her gün
üç porsiyon tahıl yemek, vücudu hastalıklardan korur. Araştırmalara göre Uganda'da kalp hastalıkları ile kolon
kanserine daha az rastlanmaktadır. Bunun nedeni, tahıl ağırlıklı beslenmeleridir. Bağırsaktaki safra asitlerini emen tahıllar,
karaciğeri temizler. Kolesterolü düşürerek
kalp hastalığı riskini azaltır. Tahıllar ile
sağlık arasında güçlü bir bağ vardır. Lifli yapısı ise tahıllar, kolon kanseri riskinin de düşürülmesini sağlar. Tahıllar, östrojenin vücut içerisinde dolaşımını azaltarak menopoz ve meme kanserine karşı koruyucudur.
Meyve ve sebzeler kadar antioksidan içerir. Günde 3 porsiyon tahıl tüketimi,
diyabet riskini azaltır.
ZEYTİNYAĞIYLA SOTELEYİN
Doğranmış lahanayı çok az zeytinyağı ile sote edin. Kendi suyunda birkaç dakika pişirin. Tuz, karabiber ve bir tutam şeker ekleyin.
GÜNDE 1 TANE SAĞLIK 4 /
JOE SCHWARCZ
HAZIRLAYAN: SİNEM UYSAL
YARIN: KURU FASULYEYI KAŞIKLAYIN!