Türkiye Diyanet Vakfı, İslam'ın 5 şartından biri olan zekat ibadetini yerine getirmek isteyen vatandaşlara yardımcı olabilmek amacıyla zekat hesaplama internet sitesini kurdu. Zekat artma, arıtma; övgü ve bereket anlamlarına gelmektedir. Peki, TDV zekat hesaplama nasıl yapılır? Zekat nedir? Zekat ne zaman ve kimlere verilir? Zekat altın nisap miktarı ne kadar? İşte konu ile ilgili detaylar...
TDV ZEKAT HESAPLAMA NASIL YAPILIR?
Türkiye Diyanet Vakf'nın açmış olduğu zekathesapla.tdv.org internet adresi üzerinden zekat hesaplama işlemlerinizi yapabilirsiniz. Kurulan internet sitesinde, "Nakit ve Gayrimenkul", "Zirai Mahsul", "Yer Altı Zenginlikleri" ile "Saime Hayvanlar" gibi başlıklarda mal varlıkları kalem kalem hesaplanarak yükümlünün vermesi gereken zekat miktarı belirleniyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın resmi internet adresinden alınan bilgilere göre, zekat ile ilgili merak edilen soruların yanıtı şu şekilde:
ZEKAT NEDİR?
Zekât, dinen zenginlik ölçüsü kabul edilen miktarda (nisap) mala sahip olan kimselerin Allah rızası için muayyen kişilere vermesi gereken belli miktarı ifade eder. Zekâtın farz olması için şartlar; malların nisaba ulaşması yanında nâmî (üreyici/artıcı) olması, sahip olunduğu andan itibaren üzerinden bir yıl geçmesi, bir yıllık borcundan ve aslî ihtiyaçlardan fazla olmasıdır.
ZEKAT NİSAP MİKTARI NE KADAR?
Nisap, zekâtla yükümlü olmak için esas alınan zenginlik ölçüsüdür. Bu ölçü, altında 20 miskal (80.18 gr), devede 5, sığırda 30, koyun ve keçide 40 adettir.
ZEKAT NE ZAMAN VERİLİR?
Zekat vermenin belli bir zamanı yoktur. Oruç ve hac ibadetlerinde olduğu gibi nisap miktarı malın üzerinden sene geçmiş olması konusunda da kameri ay hesabı uygulanır. Farz olduğu andan itibaren verilmesi gerekir. Bunun için belli bir kameri ayı veya Ramazan'ı beklemeye gerek yoktur. Zekat vermekle yükümlü olanların, yükümlü oldukları andan itibaren en kısa zamanda zekatlarını vermeleri gerekir. Çünkü zekat bir kulluk borcudur, borç da bir an önce ödenmelidir
ZEKAT KİMLERE VERİLİR?
Zekâtın verileceği kimseler Kur'an-ı Kerim'de belirtilmiştir. Bunlar; fakirler, miskinler, zekât toplamakla görevlendirilen memurlar, müellefe-i kulûb adı verilen kalpleri İslam'a ısındırılmak istenen kimseler, esaretten kurtulacaklar, borçlular, Allah yolunda cihad edenler ve yolda kalmış olanlardır (Tevbe, 9/60).
Fakir ve miskin, temel ihtiyaçları dışında herhangi bir maldan nisab miktarına sahip olmayan kimsedir. Ancak temel ihtiyaçları dışında, ister artıcı (nâmî) vasıfta olsun ister olmasın, herhangi bir maldan nisap miktarına sahip olan kimse fakir veya miskin kapsamında olmadığından ona zekât verilmez.
Borçlu, kul hakkı olarak borcu olan ve borcunu ödeyeceği maldan başka nisab miktarı malı bulunmayan kimsedir.
Yolda kalmış kimse, sürekli yaşadığı yerde malı bulunsa bile, çıktığı yolculukta parasız kalıp parasına ulaşma imkânı bulamayan, başka bir deyişle, parasızlıktan yolda kalmış ve memleketine dönemeyen kimsedir. Bu kimseye, malının bulunduğu yere dönmesine ve dönünceye kadarki ihtiyaçlarını gidermesine yetecek kadar zekât verilebilir. Günümüzde yolcu olan kişi istediği zaman memleketindeki parayı banka kartı veya başka bir yöntemle alma imkânına sahipse ona zekât verilmez.
"Allah yolunda" anlamına gelen "fî sebîlillah" ifadesi ise, kendisini Allah yoluna ve İslam'a adamış hac yolcuları, askerler ve ilim için yola çıkan gerçek kişiler olarak yorumlanmıştır.