Ramazan ayı, İslam'ın 5 şartından biri olan oruç ibadetinin yapıldığı aydır. Müslümanlar Ramazan ayını oruç ibadeti ile geçirirler. Oruç; akıllı, ergenlik çağına gelmiş erkek ve kadın her Müslüman'a farz kılınmıştır. Ancak oruç tutmanın imkansız veya çok meşakkatli, zor veya sakıncalı olduğu bazı özel durumlar sebebi ile bu kuralın dışına çıkılarak oruç tutulmayabilir. Peki, çocuk emziren anne oruç tutabilir mi? Hamileler oruç tutabilir mi? Diyanet'in resmi internet sitesinden yararlanarak merak edilen soruya haberimizde yer verdik. İşte detaylar...
ÇOCUK EMZİREN ANNE ORUÇ TUTABİLİR Mİ?
Çocuk emzirmek durumunda olan kadınlar, tıpkı hamile kadınlar gibi, süt emen çocuğun sütten kesilip gıdasız kalmasından endişe edilmesi halinde oruç tutmazlar. Daha sonra tutamadıkları oruçları kaza ederler. Süt emen çocuğun emziren kadının kendi çocuğu olması ile başkasının çocuğu olması arasında fark yoktur. Şu kadar var ki, başkasına ait bir çocuğun emzirilmesi durumunda, çocuğu emzirecek başka kadının bulunmaması gerekiyor.
HAMİLELER ORUÇ TUTABİLİR Mİ?
Hamile kadınlar da doğacak çocuğun gelişmesinden endişe edilmesi halinde oruç tutmazlar. (Tirmizi, "Savm", 21) Daha sonra tutamadıkları oruçları kaza ederler. Hamilelik bu konuda hastalık hükmündedir.
ORUÇ KEFARETİ NE DEMEKTİR? HANGİ DURUMLARDA GEREKİR?
Oruç kefareti, Ramazan orucunun, mazeretsiz olarak bozulması sebebi ile bir ceza olarak, Ramazan dışında peş peşe iki kameri ay veya altmış gün oruç tutmak demektir. Meşru bir mazeret bulunmaksızın yemek, içmek, cinsel ilişkide bulunmak ya da bu anlama gelecek fiillerden birini yapmakla oruç bozulur ve bozulan orucun kaza edilmesi gerekir. Eğer bu şekilde bozulan oruç Ramazan orucu ise, ayrıca kefaret orucu tutmak gerekir. Oruç kefaretini oruç tutma yolu ile ödemeye sağlığı elvermeyen kimse, 60 fakiri bir gün ya da bir fakiri 60 gün doyurur. Âdet hâlinde bulunan kadınlar, bu günlerinde kefaret oruçlarına ara verirler. Bu durumlarından çıkar çıkmaz ara vermeden kefaret orucuna devam ederek 60 günü tamamlarlar. Şafii mezhebine göre mazeretsiz olarak Ramazan orucunun yeme-içme ile bozulması durumunda kefaret değil, sadece kaza gerekir.