Emine Erdoğan: Başarımızı önce insan yaklaşımına borçluyuz

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Dünya Sağlık Örgütünün özel davetlisi olarak Cenevre'de düzenlenen 72. Dünya Sağlık Asamblesi kapsamındaki toplantıda ana konuşmacı olarak yer aldı. Türkiye'nin Evrensel Sağlık Kapsayıcılığı konusunda önemli başarı hikayelerine sahip olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, "Biz bu başarıyı sağlık hizmetlerimizdeki 'önce insan' yaklaşımına borçluyuz. 'Önce insan' diyerek tüm sağlık politikalarımızın merkezine insanın mutluluğunu koyduk." ifadelerini kullandı.

Emine Erdoğan, İsviçre'nin Cenevre kentinde düzenlenen 72. Dünya Sağlık Asamblesi kapsamındaki "İnsani ve hassas durumlarda kadınların, çocukların ve ergenlerin sağlık ve esenliklerinin evrensel sağlık kapsayıcılığı ile uyumlu hale getirilmesi" konulu yüksek düzeyli toplantıda konuştu.

Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) özel davetlisi olarak Dünya Fikri Mülkiyet Örgütünün (WIPO) binasındaki toplantıda ana konuşmacı olarak yer alan Emine Erdoğan'a Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom da eşlik etti.

DSÖ, Dünya Bankası ve DSÖ bünyesinde faaliyet gösteren Anne, Yenidoğan ve Çocuk Sağlığı Ortaklığının birlikte organize ettiği programda konuşan Erdoğan, 132 milyondan fazla insani yardıma muhtaç kişinin yaşadığı bir dünyada, herkese pek çok sorumluluk düştüğünü söyledi.

"ÖNCE İNSAN YAKLAŞIMINA BORÇLUYUZ"
Emine Erdoğan, Türkiye olarak dünyanın dertlerine kayıtsız kalmayan yüksek bir geleneğe sahip olduklarına işaret ederek, "Bu yaklaşımımız, DSÖ ile on yıllardır devam eden iş birliğimiz sayesinde birçok insanın derdine derman olmayı sağladı. DSÖ Evrensel Sağlık Kapsayıcılığı ilkelerini çok önemli buluyorum." şeklinde konuştu.

Türkiye'nin, Evrensel Sağlık Kapsayıcılığı konusunda önemli başarı hikayelerine sahip olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Biz bu başarıyı sağlık hizmetlerimizdeki 'önce insan' yaklaşımına borçluyuz. 'Önce insan' diyerek tüm sağlık politikalarımızın merkezine insanın mutluluğunu koyduk. Organizasyon yapısını, finans, kaynak yönetimi ve hizmet sunumunu sağlık hakkı doğrultusunda yapılandırdık. Hasta memnuniyetini sağlayabilmek için verimlilik, erişilebilirlik, sürdürülebilirlik ve kaliteye yöneldik."

"SAĞLIK SİGORTASI KAPSAMI YÜZDE 99,5'E ULAŞTI"
Türkiye'de, geliştirilen aile hekimliği sistemiyle tüm ülke genelinde temel sağlık hizmetlerine erişimin mümkün kılındığını belirten Erdoğan, bu sayede, başta dezavantajlı gruplar olmak üzere anne, yenidoğan ve beş yaş altı ölüm oranlarında önemli düşüşler yaşandığını aktardı.

Erdoğan, Evrensel Sağlık Kapsayıcılığında en önemli hususun sağlık hizmetlerinin herkes tarafından erişilebilirliği olduğuna vurgu yaparak, şöyle konuştu:

"Biz bu noktada farklı sigorta havuzlarına ait hastaneleri Sağlık Bakanlığımızın çatısı altında topladık. Böylelikle tüm vatandaşlarımız diledikleri hastaneden faydalanabilir hale geldi. Bununla birlikte 10 yıllık süre içinde sağlık hizmetlerindeki insan g��cümüzü 3 kat artırarak radikal bir gelişme sağladık. Sosyal Güvenlik reformlarımızla tüm sigorta havuzlarını da tek bir çatı altında birleştirdik. Genel Sağlık Sigortasını yürürlüğe soktuk. Bu uygulamadan sonra ülkemizde sağlık sigortası kapsamına dahil olan nüfus, yüzde 99,5 oranına ulaştı. Genel Sağlık Sigortası, çalışan ve çalışmayan tüm nüfusu kapsamaktadır. İlaçta vatandaşların kendi ceplerinden yaptıkları harcamaları asgari düzeye indirdik. Kanser gibi pahalı tedaviler ise devletimiz tarafından tamamen ücretsiz karşılanmaktadır."

"8 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE İNSANİ YARDIMLA DÜNYANIN EN CÖMERT ÜLKESİYİZ"
Emine Erdoğan, Türkiye'nin çok hassas bir coğrafyada bulunduğunun altını çizerek, "Biz bu coğrafyada yaşanan sorunların çözümünde aktif rol alan bir ülke olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. 8 milyar doların üzerinde gerçekleştirdiğimiz insani yardımlarla gayri safi milli gelirine oranla dünyanın en cömert ülkesi olma sıfatını taşıyoruz. Tüm mülteciler sağlık hizmetlerinden ücretsiz olarak faydalanıyorlar ki bunun dünyada bir benzeri sanırım yoktur." değerlendirmesinde bulundu.

"180 GÖÇMEN SAĞLIĞI MERKEZİ FAALİYET GÖSTERİYOR"
Emine Erdoğan, Türkiye'deki Suriyelilere verilen sağlık hizmetlerini örnekleriyle anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Suriyeli misafirlerimiz için özel bir uygulama olarak Suriyeli sayısının 20 bin ve üzeri olduğu yerlerde Güçlendirilmiş Göçmen Sağlığı Merkezi konseptini geliştirdik. Bu merkezlerde göçmenlere temel sağlık hizmetlerinin yanında dahiliye, çocuk ve kadın doğum branşlarında uzmanlık hizmetleriyle görüntüleme imkanları sunuyoruz. Halihazırda Suriyelilerin yoğun bulunduğu illerde 180 göçmen sağlığı merkezi faaliyet göstermektedir. Ülkemizde 8 yıl boyunca 410 bin çocuk dünyaya gelmiştir. 1,5 milyon Suriyeli kardeşimiz yatarak tedavi görmüş, 1 milyon kişi ise ameliyat edilmiştir."

Türkiye'nin kendi toprakları dışında da birçok ülkeye birçok sağlık hizmeti götürdüğünü anımsatan Emine Erdoğan, Sağlık Bakanlığının Sudan'da, Somali'de, Bangladeş'te hastaneler kurduğunu bildirdi.

Emine Erdoğan, gelecek dönemde de Gazze'de, Bişkek'te, Libya'da hastaneler açılacağı müjdesini verdi.

Erdoğan ayrıca, kendi himayesinde yapımı tamamlanan Türkiye Anne ve Çocuk Hastanesi'nin Nijer'de yakında faaliyete başlayacağı bilgisini paylaştı.

10 BİN YABANCI HASTAYA TÜRKİYE'DE ÜCRETSİZ TEDAVİ
Üç kıtada, 20 ülkede, 45 Sağlık Haftası düzenlediklerini ifade eden Erdoğan, bugüne kadar gerçekleştirdikleri 45 Sağlık Haftası'nda 4 bin ameliyat, bin sünnet, 25 bin muayene yapıldığını, 5 bin yabancı sağlık personeline eğitim verildiğini dile getirdi.

Erdoğan, diğer ülkelerle yapılan ikili iş birliği anlaşmalarıyla bugüne kadar, 46 farklı ülkeden 10 bin yabancı hastanın Türkiye'de ücretsiz tedavi edildiğini belirterek, bu hastaların üçte birini kadın ve çocukların oluşturduğuna dikkati çekti.

Ayrıca, Afrika başta olmak üzere dünyanın zor coğrafyalarında salgın hastalıklar, doğal afetler, savaşlar ve beslenme yetersizlikleriyle ilgili sıkıntıların giderilmesinde hibeler verdiklerinin altını çizen Erdoğan, 2012'den beri Yemen, Sudan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Somali, Bulgaristan, Gürcistan, Sırbistan, Karadağ, Ukrayna, Pakistan, Suriye ve Cibuti'ye ilaç, sarf malzemesi, aşı, serum, sahra hastanesi, gıda, ambulans ve sağlık tarama araçları hibe edildiğini vurguladı.

"TECRÜBEMİZİ DSÖ'NÜN SİNERJİSİNE KATMAYA TALİBİZ"
Emine Erdoğan, bütün bu süreçlerde, devletin yanında sivil toplum kuruluşlarının da çok aktif çalışmalar yaptıklarına işaret ederek, sadece sağlık hizmeti götürmek üzere kurulmuş önemli dernekler olduğuna vurgu yaptı.

Sürdürülebilirliğin her konuda olduğu gibi sağlık hizmetlerinde de en çok aradıkları unsur olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Sağlık hizmetlerinde sürdürülebilirliği sağlamak için balık vermekle beraber balık tutmayı öğretmenin önemine inanıyoruz. Dolayısıyla hekimlerimizin bilgi ve tecrübe aktarımı bizim için çok önemli. Bu kapsamda başta Balkanlar, Türk cumhuriyetleri ve Afrika ülkeleri olmak üzere birçok ülkedeki yüzlerce sağlık personeline eğitim faaliyetleri düzenliyoruz. Umarım uluslararası toplum olarak tüm dünya halklarını, hayatı eşit şekilde yaşayacak fırsatlara kavuşturabiliriz."

Erdoğan, Türkiye'nin, dünyanın yaralarını sarmak için her türlü iş birliğine açık olduğu mesajını vererek, "Bilgi ve tecrübemizi DSÖ'nün bu dönüştürücü sinerjisine katmaya seve seve talibiz. Bu duygularla, toplantımızın tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Toplantıda emeği geçen herkese bir kez daha şükranlarımı sunuyorum." dedi.

SALON ALMADI
Yüksek düzeyli toplantıya ayrıca Orta Doğu-Orta Asya için İnsani Yardım Ortaklıklarından Sorumlu BM Genel Sekreter Yardımcısı Rashid Khalikov, Dünya Bankası Grubu Sağlık, Beslenme ve Nüfus Bölümü Direktörü Tim Evans, DSÖ Anne, Çocuk ve Ergen Sağlığı Enstitüsü Direktörü Anshu Banerjee, Uluslararası Göç, Sağlık ve Kalkınma Merkezi İcra Direktörü Manuel Carballo, DSÖ Anne, Yenidoğan ve Çocuk Sağlığı Ortaklığı İcra Direktörü Helga Fogstad ve ALMA 2030 ve EWEC Bağımsız Hesap Verebilirlik Paneli Eş Başkanı, SUN Hareketi Liderlik Grubu Üyesi Joy Phumaphi konuşmacı olarak katıldı.

Yoğun ilgi gözlenilen ve salonun tamamen dolduğu programa, Türkiye'nin BM Cenevre Ofisi Nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Sadık Arslan, Türkiye'nin Bern Büyükelçisi İlhan Saygılı, Türkiye'nin Dünya Ticaret Örgütü nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Kemal Madenoğlu ve Türkiye'nin Cenevre Başkonsolosu Mehmet Sait Uyanık, Türkiye'nin Zürih Başkonsolosu Asiye Nurcan İpekçi, uluslararası sağlık uzmanları, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği İsviçre Başkanı Murat Şahin, İsviçre'deki sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

Programın ardından Emine Erdoğan, farklı ülkelerden gelen vatandaşlarla tek tek ilgilenerek hatıra fotoğrafı çektirdi.

GÜNÜN DİĞER HABERLERİ İÇİN TIKLAYIN
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.