Yüce Allah'ın kullarına ikramının bol olduğu, hatalarından kurtulmak isteyenlerin hatalarını affettirebilecekleri bir zaman dilimine mübarek kadir gecesine kavuşmuş bulunuyoruz. Kadir gecesini önemli kılan en temel husus Yüce Rabbimizin bizlere bildirdiği üzere, Kur'an-ı Kerim'in bu gecede indirilmeye başlanmasıdır. Kur'an'ın doksanyedinci suresi olan Kadr sûresi,
"Onu Kadir gecesinde indirdik" meâlindeki âyetle başlar. Kur'an'ın inişine sahne olduğu ve bu olayla değer kazandığı için bu geceye "leyletü'l-Kadr" denilmiştir. Sonraki âyetlerde onun tarihinin açıklanması yerine üstünlüğü ve özellikleri üzerinde durulmuştur. Söz konusu âyetlerde, Kadir gecesinin bin aydan daha hayırlı olup onda Allah'ın izniyle meleklerin ardarda indiği ve bundan dolayı fecrin doğuşuna kadar bütün geceyi mânevî bir huzur ortamının (selâm) kapladığı belirtilir. Tefsirlerde, meleklerle beraber yeryüzüne indiği haber verilen "ruh"un Cebrâil olduğu ve onun melekler arasındaki yüksek derecesinden dolayı özellikle anıldığı kaydedilir. Geceyi kaplayan esenlik ise o gecede yapılan dua ve ibadetlerin sonucu olarak ilâhî rahmetin artmasıyla ilgilidir. Kadr suresinde insanların mümkün olan en yüksek düzeyde ve yoğunlukta Allah'a yönelip derin bir dindarlık hali yaşamaları durumunda meleklerin kendilerine katılmasına kadar varan bir ulviyete ulaşabilecekleri vurgulanmaktadır. Allah'ın insanlara peygamberler vasıtasıyla son hitabı ve nihaî mesajı olan Kur'an'ı indirmesi insanlığın hidayetinde bir dönüm noktasıdır. Dolayısıyla bu olayın gerçekleştiği gece özel bir anlam taşır. Kadir gecesinin önemine işaret eden bir hadiste, önceki ümmetlerin uzun ömürlü olmaları sebebiyle fazla sevap kazanma imkânına sahip bulunmalarına karşılık müslümanlara Kadir gecesinin verildiği belirtilir (el- Muvatta, "İ'tikâf", 6). Bu gecenin daha çok ramazanın son on veya yedi günündeki tekli gecelerde aranması gerektiğine dair hadisler vardır (Buhârî,
"Fazlü leyleti'l-Kadr", 2-3; Müslim, "Sıyâm", 205-220). Bu hususta sahâbeden gelen rivayetlerde kesin olmamakla beraber en çok ramazanın 27. gecesi öne çıkmaktadır. Kadir gecesinin kesin olarak belirlenmemesinin hikmeti üzerinde duran âlimler, bu durumun gecenin feyzinden istifade etmek için daha uygun olduğunu söylemişlerdir. Zira Kadir gecesinin bildirilmesi halinde müslümanlar sadece o geceyi ihya etmekle yetinebilirlerdi. Halbuki bu durumda müminlerin Kadir gecesi ümidiyle bütün ramazan gecelerini ibadet şuuru içerisinde geçirmeleri söz konusudur. Bir hadiste inanarak ve mükâfatını Allah'tan bekleyerek Kadir gecesini ihyâ edenlerin geçmiş günahlarının affedileceği müjdelenmiştir (Müslim, "Salâtü'l-müsâfirîn", 175-176). Ramazanın son on gününe girildiğinde Hz. Peygamber dünyevî işlerden uzaklaşıp i'tikâfa çekilir, geceleri daha çok ibadet ve tefekkürle geçirdiği gibi ailesini de uyanık tutardı (Müslim, "İ'tikâf", 1-5; Tirmizî, "Savm", 73). Bir hadiste Resûl-i Ekrem'in Kadir gecesinde,
"Allahım! Sen affedicisin, affı seversin, beni de affet!" şeklinde dua edilmesini tavsiye ettiği belirtilir (İbn Mâce, "Duâ", 5). Kadir gecesinde, günah ve kusurlarımızdan tövbe etmeyi de ihmal etmeyelim. Kuran-ı Kerim'i gönlümüze indirmeye ve onun manevi feyzinden istifade etmeye çalışalım. Kur'an'ı anlamak ve hayatımıza aktarmak konusunda gayret gösterelim. Bu gecede dua etmek de yapacağımız ibadetlerden biri olmalıdır. Bugünler özellikle sadaka ve Ramazan Bayramından önce verdiğimiz Sadaka-i Fıtır günleri. Kadir gecesinde ve gündüzünde bu yardımlaşmayı gerçekleştirirsek, ihtiyaç sahiplerine ihtiyaçlarını ulaştırabilirsek bu önemli günden azami şekilde istifade edebiliriz. İhtiyaç sahiplerinin bir duası ile belki de günahlarımızın affedilmesine vesile olacaktır. Namazlarımızdan bazıları eksik kalmış olabilir. Bu gecede dinimizin direği olan namazı çoğaltalım. Geçmişte kılamadıklarımızla birlikte nafile kılmaya çalışalım. Aynı Rabbe, aynı Kitaba, aynı Peygambere iman ettiğimizi, aynı kıbleye yöneldiğimizi unutmayalım. Kusurların peşine düşmeyelim. Günahları örtelim. Böyle yapalım ki, bizlere merhamet edilsin, hatalarımız bağışlansın, kusurlarımızın üzeri örtülsün. Hepsinden ötesi Mevla'mız bizden razı olsun, bizi sevsin. Ramazan Bayramına yaklaştığımız bu gecede yakın ya da uzak akrabalarımızdan, komşularımızdan başlayarak muhtaç kardeşlerimizi hatırlamak suretiyle onların da bayrama mutlu bir şekilde girebilmeleri için yardım elimizi uzatmayı unutmayalım. Böylece Kadir gecemizi yardımlarımızla daha anlamlı hale getirelim. Rabbimiz Ramazan ayını, Kadir gecesini ve kavuşmayı umduğumuz Ramazan Bayramımızı bizler için hayırlı ve bereketli kılsın. (TDV İslam Ansiklopedisi'nden yararlanılmıştır).
PROF.DR.ALİ KÖSE GÜNÜN DİĞER HABERLERİ İÇİN TIKLAYIN