Sancaktepe Anadolu Otoyolu Samandıra gişeleri bağlantısında sulama yapılırken yola akan suyun kayganlaştırdığı yolda motosikletinin hakimiyetini kaybeden polis memuru Ali Ulaş kaza yaptı. Ulaş kaldırıldığı hastanede tüm müdahalere rağmen hayatını kaybetti.
Benzer kazalar İstanbul'da sık sık meydana geliyor. Otomobil sürücüleri tehlikeli anlar yaşarken motosiklet sürücülerinin kurtuluşu ise çok kolay olmuyor.
"SÜRÜCÜLER SU GÖRDÜĞÜNDE YAVAŞ GEÇMELİ"
İleri sürüş Uzmanı Murat Günarslan, "Sürücüler yolda bir ıslaklık görüyorsa ya da çimenlerin sulandığını görüyorsa, ortaya çıkan suyu gördüğünde çok yavaş geçmeleri gerekiyor" dedi.
Günarslan "Burada bizim 'aqua plank' dediğimiz hadise meydana geliyor. 'Aqua plank' aslında Türkçeye çevirdiğimizde suda kızaklama dediğimiz hadise. Otomobiller çok hızlı geldiği için kuru asfalttan suyun üzerine geldiklerinde lastiğin üzerindeki yağmur kanaları suyu tahliye edemiyor ve otomobilin biranda asfalta olan tutunması bittiği için suyun üzerinde kaymaya başlıyor.
Böylece otomobil kontrol dışına çıkıyor. Otomobilin asfaltla olan teması kesildiği için fren, direksiyon hamleleri otomobilin tepki yapmasına izin vermiyor. Otomobili bu durumdan kurtarmak çok zor. Profesyonel sürücüler bile bunu geriye çeviremiyor. Hem çok hızlısınız hem kaymaya başladınız, frenle hiçbir şekilde otomobili kurtaramıyorsunuz" diye konuştu.
Günarslan sürücülere kazadan korunmaları için "En doğrusu suda kızaklamaya hiç girmemek. Sürücüler yolda bir ıslaklık görüyorsa ya da çimenlerin sulandığını görüyorsa, ortaya çıkan suyu gördüğünde oradan çok yavaş geçmeleri gerekiyor" ifadesini kullandı.
"MOTOSİKLETLER RİSK ALTINDA"
Günarslan "Burada başka bir etken devreye giriyor. Lastiklerin çok iyi durumda olması gerekiyor. Motosikletler daha büyük risk altında. Zaten iki tane tekerleği var. Motosiklet dediğimiz aletin avuç içi genişliğinde alanı, yani lastiğin yüzeyi asfalta değiyor. Oraya su geldiğinde, küçücük alanı bile kaybediyorsunuz. Otomobiller de süratlerine ve lastiklerin durumuna bağlı olarak büyük bir risk altındalar.
Büyük araçlar bir miktar daha avantajlı diyebiliriz.
Ağırlıklarından kaynaklı suyu yararak asfaltla olan teması çok kaybetmiyorlar. Çimlerin sulanmasının bu tehlike göz önüne alınarak, düzenlenmesi lazım. Çimleri sularken asfaltı da yıkıyoruz. Kış lastiği suyu daha rahat tahliye ediyor. Yaz lastiği daha sert yapıda olduğu için kayma ihtimali daha yüksek" şeklinde konuştu.
MOTOSİKLET SÜRÜCÜLERİ ÖNLEM ALINMASINI İSTİYOR
Motosiklet sürücüleri de tehlikeye dikkat çekerek önlem alınmasını istiyor. Serdar Sülün, "İki dakika önce motorum kaydı, ön tekerlek kaydı. Su azdı ve kendimi biliyorum o yüzden yavaş gidiyordum, kurtulma şansım oldu. Sulama kanalları yola çok su atıyor. Mecburen o sudan geçmek zorundayız. Hızlıysak motor kayıyor, gidiyor altımızdan" dedi.
Yıllardır motosiklet kullandığını belirten Yılmaz Yazıcı ise "İki sene önce benim de başıma geldi. Zeytinburnu sahilde viraj gölet olmuş. Suyu görünce aniden fren yapmak zorunda kaldım, kaza yaptım. Suyu görünce refleks olarak fren yapıyorsunuz. Lastikler kuru. Kuru lastikle, lastikte toz suda kaygan bir zemin oluşturuyor" diye konuştu. Yasin Kor da, "Bir kere kayıp düştüm motosikletten.
Zaten iki tekerlekli bir araç, kontrol zor oluyor. Su olduğu zaman komple kayıyor, kontrolü kaybedip düşüyor" şeklinde konuştu
Motosikletli kuryelik yapan Hakan Tozak, motosiklet kullanıcılarının fıskiyeler nedeni ile kaza yaptıklarını belirterek, "Yetkililerin fıskiye olaylarını bir an önce ele almaları lazım. Çünkü biz motorcular olarak için çok tehlikeli oluyor. En ufak suda bile kayıp düşüyoruz. Onun için bir önlem alınması lazım" dedi.