Skolyoz doğumsal olabileceği gibi herhangi bir sebep olmadan kendiliğinden de gelişebilir. Sık görülmemekle beraber altta yatan kas iskelet sistemi hastalığına bağlı olarak da skolyoz gelişebilir.
Başın bir tarafa doğru eğimli olması, göğüs kafesinde asimetri, kürek kemiklerinden birinin diğerine göre daha tümsek şeklinde olması, kalçalar ve omuz seviyeleri eşit olmaması, bacak eşitliklerinin aynı olmaması bu hastalığın en önemli belirtileri arasında yer alır. Skolyozun ilerleyişi kişinin yaşı, cinsiyeti, eğriliğin tipi ve büyüklüğüyle farklılık gösterir.
Skolyoz kız çocuklarında daha fazla görülmektedir. Hızlı büyümenin olduğu ergenlikte eğrilik hızlı ilerler. Skolyozun tanısı için dikkatli bir muayene ve basit bir röntgen filmi yeterlidir. Yalnız her eğrilik skolyoz değildir.
Skolyozda vertebra eğimi 10 derecenin üzerinde olmalıdır. Bunun altındaki eğrilikler skolyoz olarak sınıflandırılmaz.
40-50 dereceye ulaşmış skolyozlar genelde cerrahi olarak tedavi edildiğinden bu aşamalara gelmeden tanı konması önemlidir.
Erken tanı ile tedavi çok daha başarılı olmaktadır. Erken yaşlarda eğrilik fazla ise kişiye özel korse kullanılabilir. Hasta bu korseyi günün büyük bölümünde kullanır. Günlük yaşam alışkanlıklarının değiştirilmesi ve egzersiz hastalığın şikayetlerini azaltır. Egzersizler nefes temelli olduğu için yapılan çalışmalarda akciğer kapasitesinde iyileşme görülmüştür.