BERAT NE DEMEK?
Berat kelimesinin aslı ''Berâettir.'' Beraat sözlükte, ''bir zorluktan kurtarmak ve berî olmak'' demektir. Bu geceye, bereketli ve feyizli bir gece olması sebebiyle mübarek gece; günahların affı ve kulların temize çıkarılması sebebiyle Beraat gecesi ve kulların ihsana kavuşmaları nedeniyle de Rahmet gecesi gibi adlar da verilmiştir.
Bu gecenin dört adı vardır; mübarek gecenin en meşhur adı ''leyle-i beraa'' (Berat Gecesi) olmakla birlikte ''leyle-i mübareke'', ''leyle-i rahmet'' ve ''leyle-i sakk'' isimleridir. Berat Kandili (Beraat Kandili) İslam dininde mübarek kabul edilen gecelerden biridir
BERAT GECESİNDE NE OLDU?
Berat gecesi, Kur'an-ı Kerim'in Levh-i Mahfûz'dan Dünya semasına toptan indirildiği gecedir. Buna "inzâl" denir. Kadir Gecesi'nde ise Peygamber'e ilk kez ve parça parça indirilmeye başlanmıştır. Buna da "tenzîl" denir.
Berat Gecesi İslam alemi için en hayırlı gecelerden biridir. Zira bu gece amel defteri yazılır. Peygamberimiz Hazreti Muhammed Berat Gecesinin önemini şöyle anlatmıştır;
-Bu yıl içinde doğacak her çocuk, bu gece deftere geçirilir.
-Bu yıl içinde öleceklerin isimleri, bu gece özel deftere yazılır.
-Bu gece herkesin rızkı tertip olunur.
-Bu gece herkesin amelleri Allahü teâlâya arz olunur.
BERAT GECESİNİN FAZİLETİ NEDİR?
Berat Gecesinin fazileti ile ilgili olarak şu hadisler rivayet edilmektedir:
1- Hz. Âişe (ra) den ,Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bu gece ile ilgili şöyle buyurmuştur:
"Cebrail as bana gelip şöyle dedi:"Bu gece Şaban'ın on beşinci gecesidir. Allah Teâlâ bu gece cehennemden Beni Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısınca insanları Cehennem'den azat eder. Ancak bu gecede Allah şu kimselere rahmet nazarıyla bakmaz. Kendisine şirk koşanların, müslümanlara karşı kin ve düşmanlık besleyenlerin, akrabaları ile münasebeti kesenlerin, gururlu ve kibirlilerin, ana-babasına asi olanların ve içki içmeye devam edenlerin yüzüne bakmaz. " Beyhaki,et-Tergîb ve't-Terhib, II 471, V.162 ). (Tirmizi, Savm,39; İbn Mace. İkame,191).
2- Yine Hz. Aişe (ra) validemiz anlatıyor:
"Resulüllah (sav) geceleyin kalkıp namaza durdu. Secdeyi o kadar çok uzattı ki, ruhunu teslim ettiğini zannettim. Onu böyle hareketsiz görünce kalkıp baş parmağını hareket ettirdim, hareket edince yerime geri döndüm ve secdesinde şöyle dua ettiğini işittim: "Azabından affına sığınırım, gazabından rızana sığınır, senden yine sana sığınır (iltica ederim). Sana gereği gibi hamd etmekten âcizim. Sen kendini senâ ettiğin gibi yücesin." .( Müslim.Salat. 2229). Başını secdeden kaldırıp namazdan ayrılınca:
-Ey Aişe (Hümeyra) ! Resulullah (sav) in senin hakkını yerine getirmediğini mi zannettin? Buyurdu. Ben:
-Hayır, vallahi Ya Resulellah ! Secdeyi uzatmandan dolayı ruhunun kabzedildiğini zannettim" dedim. Bunun üzerine Resulullah (sav) şöyle buyurdu:
-Bu gece hangi gecedir biliyor musun?. Ben:
-Allah ve Resulü daha iyi bilir" deyince, Peygamber (sav):
-Bu gece Şaban'ın on beşinci gecesidir. Allah (cc), Şaban' ın on beşinci gecesinde kullarının haline muttali olur, bağışlanma dileyenleri bağışlar, yardım dileyenlere yardım eder, kin tutan kimseleri bu hallerinden vazgeçene kadar, mağfiretinden mahrum bırakır." (Beyhaki, et-Tergîb ve't-Terhib, II,472.473)