Meke Gölü'ne kavanozlar içinde gömülmüştü! Davada flaş gelişme

Konya'da bulunan ve "Dünyanın nazar boncuğu" olarak bilinen Meke Gölü'ne kavanozlar içerisinde patlayıcı madde gömdükleri iddiasıyla tutuklanan iki kişinin yargılamasına başlandı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :30 Ağustos 2020 , 12:55 Güncelleme Tarihi :30 Ağustos 2020 , 12:57
Meke Gölü’ne kavanozlar içinde gömülmüştü! Davada flaş gelişme

İÇİNDEKİLER

Konya'nın Karapınar ilçesindeki 'Dünyanın nazar boncuğu' olarak bilinen Meke Gölü'ne kavanozlar içerisinde patlayıcı madde gömdükleri iddiasıyla tutuklanan Abdullah Çelik (30) ile kuzeni Mehmet Çelik'in (28) 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nce yargılanmalarına başlandı. Savunmalarında suçlamaları kabul etmeyen iki şüpheli, o tarihlerde Meke Gölü'ne gezmeye gittiklerini ileri sürdü.

İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 14 Ocak ve 3 Mart tarihlerinde Karapınar ilçesinde bulunan Meke Gölü mevkiinde patlayıcı gömülü olduğu yönünde gelen ihbarlar üzerine bölgede çalışma yaptı. Yapılan araştırmada toprağa gömülü halde içerisinde kahverengi sıvı bulunan kavanozlar bulundu. Ankara Kriminal Polis Labaratuvarı Müdürlüğü'nce sıvı madde üzerinde yapılan incelemede maddenin patlayıcı özelliği bulunan nitrometan ve anilin karışımı olduğu tespit edildi. Maddeyi kimin koyduğu yönünde çalışma yapan polis, kamera ve HTS kayıtlarından yola çıkarak şüphelilerin Diyarbakır nüfuslu Abdullah Çelik ve Mehmet Çelik olduğunu saptadı. Gözaltına alınan 2 şüpheli, 12 Haziran tarihinde çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

PATLAYICI MADDEYİ PKK/KCK TERÖR ÖRGÜTÜ KULLANIYORMUŞ
Soruşturmaya ilgili Konya Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 'tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme, silahlı terör örgütüne üye olma, terör örgütü propagandası yapmak' suçlarından hazırlanan iddianame Konya 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Şüphelilerin, 36 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanmaları istenen iddianamede patlayıcı özelliği bulunan nitrometan ve anilin karışımı sıvının hangi terör örgütlerince ilişkilendirildiği, başka olaylarda kullanılıp kullanılmadığı ve temini hususlarında yapılan araştırmalara yer verildi.

Maddenin 2016-2018 yıllarında Mersin ve İstanbul illerinde ele geçirildiği bunun da PKK/KCK terör örgütü ile ilişkilendirildiği belirtildi. İddianamede, patlayıcı maddelerin PKK/KCK/YPG terör örgütünün sözde özel kuvvetler bünyesinde Ege Açılım Grubu'na bağlı olarak faaliyet gösteren Ulaş A.(45) isimli örgüt mensubunun talimatı ile Abdullah Çelik ve Mehmet Çelik tarafından gömüldüğü ifade edildi.

GÖLE GEZMEYE GİTMİŞLER
Şüpheli Abdullah Çelik, savcılık ifadesinde göle gezmek için gittiklerini ileri sürerek, ''Meke Gölü civarında bomba yapımında kullanılan malzemelerle ilgili benim bir alakam yoktur. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum. Benim babam 2016 yılında öldürülmüştü. Babamı öldüren kan davalılarımız bulunamamıştı. Bu nedenle biz düşmanlarımızın yerini öğrendiğimiz zaman o bölgeye gidip ihbar ederiz. Konya'ya geldiğimiz tarihte düşmanlarımızın Antalya'da olduğunu öğrendiğimiz için buraya geldik. Ancak korktuğumuz için geri dönüşte Karapınar ilçesinde kaldık. Kaldığımız otelde Meke Gölü'nün fotoğraflarını gördük. Daha sonra göle gittik. Orada bizden başka insanlar da vardı'' dedi

Çelik, Ereğli ile Karapınar ilçeleri arasındaki 30-35 kilometrelik mesafeyi 1 saat 7 dakikada geçmelerinin nedenine yönelik soruya ise, ''Biz yavaş yavaş geliyorduk ve yol tek şerit olması nedeniyle bu mesafeyi bu kadar sürede gelebildik. Biz kesinlikle böyle bir eylem gerçekleştirmedik" yanıtını verdi. Şüpheli Mehmet Çelik de savunmasında benzer ifadelere yer verdi.

İddianamede ayrıca Mehmet Çelik'in de sosyal medya hesabından terör örgütü adına örgüt propagandası yaptığına dair paylaşımlarla birlikte şüphelilerle ilgili HTS, PTS-EDS kayıtları da yer aldı.

YARGILAMALARINA BAŞLANDI
Şüpheliler Abdullah Çelik ve Mehmet Çelik'in yargılanmalarına başlandı. Davanın ilk duruşmasına tutuklu sanıklar SEGBİS sistemiyle katılırken, avukatları da duruşmada hazır bulundu. İki sanık da savunmalarında PKK/KCK/YPG terör örgütü ile bir bağlantılarının olmadığını ileri sürerek, savcılıkta verdikleri ifadelerin geçerli olduğunu belirterek suçlamaları kabul etmedi.

Mahkeme heyeti savunmaların ardından iki sanığın da tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.