Depremin ardından Palmiye Sitesi Nazar Apartmanı'ndaki evlerinde baya hasar olduğunu belirten Yurttaş, "Evlere girmemiz mümkün değiliz. Sitede kimse yok, evlerin tamamı boş. Deprem nedeniyle binada derin çatlaklar oluşmuş, duvarda döküntüler var. Fayanslar olduğu gibi patlamış. Sarsıntıyla bazı eşyalar zarar görmüş. Deprem sırasında evde değildim, çocuğumla birlikte daha sonra eve geldim. Ancak zararın bu kadar olacağını gerçekten tahmin etmedim. Deprem anı çok kötüydü, ben eve girdim evin içini görünce şoka uğradım. İç kısımların bu kadar kötü olabileceğini tahmin etmemiştim. Evin yerleri ve fayanslar adeta patlamış" dedi.
"BURALAR BATAKLIKTI..."
Şu an kızının Atatürk Mahallesi'nde annesiyle birlikte kaldığını aktaran Yurttaş, "Çok şükür annemin evi var, biz apartman görevlisiyiz. Günlerdir arabada kalıyoruz. Bayraklı'nın eskiden beri altı bataklık diye konuşulurdu. Aslında 3 şiddetinde bir sarsıntı bile olsa hemen hissederdiniz. Ama yine de insan bu denli bir yıkım beklemiyor. İlk deprem başladığı andan itibaren ha bitti ha bitecek diye bekledik. Baktım bir türlü bitmiyor, herhalde her yer başımıza yıkılacak diye düşünmeye başladım. 27 yaşındayım ilk kez İzmir'de böyle bir olay yaşadım" şeklinde konuştu.
17 AĞUSTOS DA MAĞDUR ETTİ
17 Ağustos 1999'da bir yakınlarını ziyaret için İstanbul'a gittiğini anlatan Yurttaş, "Orada Gölcük depremini yaşamıştım. 1 hafta çadırda kalmıştık. Deprem anında ilk aklıma gelen o günler oldu. Bende o depremden sonra hasar kaldı, her an deprem olacakmış gibi hissediyor, korkuyorum. Bu kez 6.6'lık deprem olunca kızımda da aynı hasar kalacak düşüncesiyle korku yaşadım. Kızıma sımsıkı sarıldım korkmaması için çaba harcadım" diye anlattı.
YIKILAN BİNA, SESLER, UYKU YOK…
Yurttaş sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben artık deprem sırasında neler yapılır biliyorum ama insan öyle bir panik yaşıyor ki o panikle sakinleşip kendimi koruyabilir miyim ondan emin olamıyorum. Bu deprem de gerçekten çok korkunçtu gözümün önünde bina yıkıldı. Bu sefer de baya kötü etkilendim. Hem 1999 hem bu deprem ikisi birleşti artık uyku uyuyamıyorum. Gözümün önüne sürekli yıkılan bina geliyor, kulağımda sesler işitiyorum. Psikolojik olarak çok zor bir süreç. Evimizin içine giremiyor olmak da bizi çok zor durumda bırakıyor. Umarım kızım bu günleri hasar almadan atlatır, en büyük isteği o."