İki sene önce Şükran ve Nihat Aydemir çiftinin 7 çocuğundan 6'ncısı olan Leyla, Ramazan Bayramı için geldikleri dedesinin yaşadığı Bezirhane köyünde kayboldu.
Minik Leyla'nın kaybolduktan 18 gün sonra Kurudere mevkiinde cansız bedeni bulundu. Leyla'nın ölümünün ardından başlatılan soruşturma kapsamında 2'si Leyla'nın öz amcası olmak üzere 7 sanık hakkında dava açıldı.
Ağrı 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2 Ekim günü görülen karar duruşmasında amca Yusuf Aydemir, 'çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 'çocuğa karşı cebir ve hile ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan da 4 yıl hapis cezasına çarptırılırken, amca Musa Aydemir, Mehmet Ali Aydemir, köylüleri Besim Dursun, eşi Hatun Dursun, Yıldırım Artam ve eşi Ayşe Artam ise beraat etti.
Kararın açıklanmasının ardından UCİM ve Erzurum Barosu avukatları istinaf mahkemesi olan Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi'ne itiraz dilekçesi sundu.
"DELİLLER YUSUF AYDEMİR'İN DİĞER SANIKLARLA BİRLİKTE ÇOCUĞUN ÖLÜMÜNE SEBEBİYET VERDİĞİNİ GÖSTERMEKTEDİR"
UCİM Genel Başkan Danışmanı Avukat Ayşegül Aydoğan, "Bundan yaklaşık 2 seneyi aşkın süre öncesinde Ağrı'da mavi gözlü çocuğumuz Leyla Aydemir'in katledilişini gördük ve bunun yargılaması Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde gerçekleştirildi. Kararda sadece Yusuf Aydemir ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Diğer 6 sanık için beraat kararı verildi.
Biz bu karara karşı UCİM olarak sonuna kadar karşı olup itiraz edeceğimizi belirtmiştik. Bunun sadece Yusuf Aydemir tarafından yapılmış olma ihtimali hayatın olağan akışına aykırıdır. Olayın gerçekleştiği yerin küçük bir köy olması, herkesin birbirini tanıyor olması, Leyla'nın kaybolmasından bulunmasına kadar geçen sürede oldukça uzun bir zaman aralığının olması bunu tamamen tek başına yapmadığını, diğer sanıklarla birlikte çocuğun ölümüne sebebiyet verdiğini göstermektedir" dedi.