Antalya'nın Kepez ilçesinde oturan ve 6 yıldır Serik ilçesinde nar toplayıcılığı yaparak geçimini sağlayan Altın Erdoğan, yanında çalıştığı 'çavuş' olarak adlandırılan S.A., S.A.'nın eşi H.A. ve çalışanlar tarafından darbedildiği iddiasıyla Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Erdoğan, suç duyurusunda sağ gözünün görmediğini, uğradığı şiddet nedeniyle sol gözünü de kaybettiğini belirtti.
"15 KİŞİLİK MİNİBÜSTE 30 KİŞİ VARDI"
Altın Erdoğan, 28 Ekim'de S.A. tarafından çalışmak üzere işçi servisine alındığını ve işe götürüldüğünü aktardı. Mesai bitiminde S.A.'nın yine kendisini almaya geldiğini ifade eden Erdoğan, "İşçi servisinde 15 kişi olması gerekirken 30 kişi vardı. Hepsi de maskesizdi. Buna tepki gösterdim ve herkesin maske takmasını istedim. Uyarım dikkate alınmayınca, araçta balık istifi yolculuk eden 30 kişiyi cep telefonu ile kameraya aldım. Görüntüleri işçiler benden almaya çalıştı. Araçtan indiğim sırada, S.A. ve eşi H.A. tarafından darbedildim. Araçtaki göçmen işçiler de etrafımı sardı. Kargaşada çavuşun eşi H.A., 'Öteki gözünü ben kör edeyim de gör' diyerek tokat attı. Sol gözüm kanadı. Şikayetçi olacağımı söyleyince de beni, 'Biz mafyayız. Sen bizim kim olduğumuzu bilmiyorsun. Şikayetçi olursan çocuğunu kaçırırız, onları yaşatmayız' diyerek tehdit ettiler" diye konuştu.
KORKUSUNDAN DOKTORLARA 'GÖZÜME NAR DÜŞTÜ' DEMİŞ
Korkudan hastanede doktorlara 'Gözüme nar düştü' dediğini ifade eden Altın Erdoğan, "29 Ekim'de gözümden ameliyat oldum. Sol gözümde yüzde 97 görme kaybı oluştu ve işlevini yitirdi. 3 Aralık'ta ikinci kez ameliyat oldum, ancak doktorlar gözümün tamamen görmeyeceğini söyledi. Hastanede olup biteni kardeşime anlattım. Onun da cesaret vermesiyle Kepez Polis Merkezi'ne giderek S.A. ve eşi H.A.'dan şikayetçi oldum" dedi.
"HİÇBİR ŞEY GÖZÜMÜ GERİ GETİRMEYECEK"
Yaşadıklarını unutamadığını ve yediği dayağın hala etkisinde olduğunu sözlerine ekleyen Altın Erdoğan, şunları söyledi:
"Benim iki katım olan işverenin eşi H.A. boğazıma yapıştı. Beni tekmeledi. Minibüsten inince de etrafımı sarıp yüzüme, kafama, nereye denk gelirse vurdular. Gözüm kanadığı için hiçbir şey göremiyordum. Titreyerek hastaneye gittik. Şimdi de gözümü kaybettim. Beni bu hale sokanların cezasını çekmesini istiyorum. Hiçbir şey benim gözümü geri getirmeyecek" dedi.
Altın Erdoğan'ın avukatı Bilge Yılmaz ise konunun takipçisi olacağını ifade ederek, "Burada müvekkilime karşı aynı anda birden çok suç işlenmiştir. Adeta bir çete tarafından müvekkilim mağdur edilmiştir. Aynı zamanda müvekkilim sigortasız çalıştırılmıştı. Olayın sosyal güvenlik hukuku ve iş kazası boyutu da vardır. Gerekli davaları açacağız" dedi.