Avusturya'dan 7 yıl önce Türkiye'ye dönüş yapan 35 yaşındaki Arzu Aygün, Samsun'da kaybolmuş, 42 gün süren arama çalışmalarına rağmen bulunamamıştı.Arzu Aygün'ün kuzeni olan evli 2 çocuk babası Muharrem Coşkun, Müge Anlı canlı yayını sonrası gözaltına alındığı sırada cinayeti itiraf etti.
Asayiş Şube Müdürlüğü Kayıp Büro Amirliği ekipleri, Aygün'ü bulmak için çalışma başlattı. Polis ekipleri, Aygün ile bir süre birlikteliği bulunduğu öne sürülen Muharrem Coşkun dahil, 5 kişinin ifadesine başvurdu.
İTİRAF ETTİ, CESEDİ BULUNDU
Polis ekiplerince ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılan Muharrem Coşkun, yeniden gözaltına alındığı emniyetteki çapraz sorgulamada, Arzu Aygün'ü tabanca ile vurarak öldürdüğünü ve cesedinin Terme ilçesine bağlı Kozluk Mahallesi'nde olduğunu itiraf etti.
Bunun üzerine bölgeye sevk edilen ekipler, Aygün'ün cansız bedenine ulaştı. Gözaltına alınan Coşkun tutuklanırken, Arzu Aygün'ün cenazesi, yapılan incelemenin ardından otopsisi için Eğitim Araştırma Hastanesi'ne götürüldü.
Alınan ifadesinin ardından adliyeye sevk edilen Coşkun, çıkarıldığı mahkemece 'tasarlayarak kasten öldürme' suçundan tutuklandı. Aygün'ün cansız bedeni ise Trabzon Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsisin ardından Terme ilçesi Köybucağı Mahallesi'nde toprağa verildi.
'ARABANIN İÇİNDE, YAKIN MESAFEDEN ATEŞ ETTİM'
Coşkun'un, adliyede verdiği ifadesinde Aygün'ü Atakum ilçesinde öldürdüğü ortaya çıktı.
Coşkun'un ifadesinde, şunları söyledi:
"Arzu, 15 Ocak günü beni arayarak il merkezinde bir yerde alacağı olduğunu ve ona yardım etmemi istediğini söyledi. Ben de arkadaşıma ait arabayla 17 Aralık'ta Arzu'yu oturduğu siteden alarak, alacağı olan kişinin yanına gittik. Giderken, Arzu'nun bana kaldıramayacağım şeyler söylemesi ihtimaline karşı kuru sıkıdan bozma tabancamı da yanıma almıştım. Ardından Ömürevleri Mahallesi'nde piknik alanına giden yol üzerindeki boş araziye geçtik. Burası ıssız bir yer değildir, 100 metre yakınında siteler bulunmaktadır. Konuşma sırasında bana, 'Seni sevmiyorum, başkasını seviyorum. Eğer o olmasaydı da seninle birlikte olmak istemezdim. Kendime yeni bir hayat kuracağım' gibi şeyler söyledi. Konuşma yaparken ben şoför mahallinde, Arzu ise yanımda yolcu olarak bulunuyordu. Bu sırada ben arka koltukta bulunan tabancayı almak üzere arabadan indim. Tabancaya uzandım ve Arzu'ya hitaben, torpidodan küçük bir şey isteyerek onu bana vermesini istedim. Arzu eğilince de yaklaşık 20 santimetre mesafeden kafasına bir el ateş ettim. Arzu burada hayatını kaybetti. Ben olaydan sonra Arzu'yu nereye götüreceğimi düşünmemiştim. Pişmanlık duyduğum için yaklaşık 15 dakika arabada bekledim. Arabanın ön koltuğuna oturtup önce yakınımızda bulunan ormanlık alana bırakmaya karar verdim, sonra da vazgeçtim ve fikrimi değiştirerek Terme'ye doğru devam ettim. Terme'de yerini gösterdiğim noktaya cansız bedenini bıraktım. Amacım Arzu'yu öldürmek değildi" dediği öğrenildi.
'PLANLADIĞIM BİR OLAY DEĞİLDİ'
Coşkun'un devam eden ifadesinde ise Arzu Aygün'ü öldürme fikrinin olaydan 2-3 gün önce aklına geldiğini ve bunun yanlış olduğunu düşündüğünü söyledi.
Coşkun, "Arzu'yu öldürmekle alakalı daha öncesinden bir plan yapmadım. Arzu ile benim babaannelerimiz kardeş olur. Kendisi ile 2015 yılından sonra kesintisiz 3,5 yıl sevgili olduk. Aramızda çıkan bazı tartışmalar sonucu ben Terme ilçesine taşındım, o da Atakum'da oturmaya devam etti. Arzu bazen beni sevmediğini söylüyor ve ayrılıyorduk. Zaman zaman da yeniden barışıyorduk. Planladığım bir olay değildi, sadece her ihtimale karşı tabancamı yanıma almıştım" ifadelerini kullandı.
OTOMOBİLDE KAN İZİNE RASTLANILDI
Aygün'ün öldürüldüğü otomobil ise, Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü ekiplerince emniyete götürüldü. Araçta yapılan incelemede kan ve barut izlerine rastlandı. Araç, yapılan detaylı incelemenin ardından sahibine teslim edilecek.
KATİLİN OYUNLARI...
Arzu Aygün cinayetinde katilin flaş bellek oyunu ortaya çıktı! Samsun'da 17 Aralık'ta kaybolan ve 42 gün sonra cesedi bulunan 2 çocuk annesi 35 yaşındaki Arzu Aygün'ün sevgilisi Muharrem Coşkun tarafından öldürüldüğü ortaya çıkmıştı. Coşkun'un, başından silahla vurarak öldürdüğü kadının cep telefonunu aldığı, kadının ailesi ve çocuklarına "Telefonum bozuldu, açamıyorum" diye mesaj attığı ortaya çıkmıştı.
Ayrıca Coşkun'un, cinayetten 6 gün sonra Aygün'ün telefonundan facebook hesabına girip, genç kadının çocuklarıyla birlikte çekilmiş fotoğrafını paylaştığı ve beğendiği de ortaya çıkmıştı.
Katilin hedef şaşırtmak için Arzu Aygün'ün ağzından savcılığa verilmek için dilekçe yazıp, bunu flaşbelleğe yüklediği belirlendi. Arzu Aygün'ün kızı 15 yaşındaki Nazlı Sema 'telefonumu bul' uygulamasından annesine ait akıllı telefonun yerini bulup polise bildirmiş, cep telefonu Muharrem Coşkun'un işyerinde bulunmuştu.
Bunun üzerine ifadeye alınan Coşkun sadece telefonun değil bir tane de flaşbelleğin kendisinde olduğunu bu ikisini de Arzu Aygün'ün kendisine bırakıp arkadaşları ile Trabzon'a gittiğini, 'kendisine bir şey olması halinde telefon ve flaşbelleği savcıya vermesini' söylediğini öne sürdü.
FLAŞBELLEKTE DİLEKÇE ÇIKTI
Yapılan inceleme sonrası flaşbelleğin içinde Arzu Aygün adına Cumhuriyet savcılığına yazılan dilekçe çıktı. Dilekçede 'bana bir şey olursa sorumlusu bunlardır' diye iki isim bulunuyor.
Arzu Aygün'ün babası Seyfullah Aygün , katilin kızını öldürdükten sonra böyle bir plan yaparak cinayeti başkalarının üzerine yıkmak için bu dilekçeyi yazdığını iddia etti. Acılı anne Semine Aygün ise, " Muharrem yıllardır kızımı sömürdü adeta.
Elinde avucunda ne kadar parası varsa yedi. 'Anne elimden bir şey gelmez onun istediklerini yapmazsam ya çocuklarımı ya da beni öldürür. Ama merak etme ben kurtulacağım bundan' derdi" dedi.